İnsan,tanıdığı bildiği yerlerde ölmek istiyor.Yere düşerken, gözlerini yumarken, toprağa başını yaslarken, etrafında bildik yerler tanıdık yüzler olsun istiyor. Hangi kapıyı çalsa mütebessim, müşfik bakışlarla içeriye buyur edecek bir bardak su, bir bardak çay ikram edecek ve hiç yabancılamayacak yüzler. Çok uzak yerlerden eve dönmenin tatlı telaşı gibi olsun istiyor ölüme yürürken ki telaşı. Gidiş değil de dönüş bavulunu hazırlar gibi düşünmek istiyor. İnsan aşina olduğu sesleri duymak istiyor ölüme yakın; teselli veren tanıdık sesler.
İshak ve Jülide'nin kaçış sonrası yaşadıklarına odaklanıyor. İki karakter de geçmişlerinden gelen travmalarla boğuşurken, yeni bir hayat kurmaya çalışıyorlar. Yolculuk boyunca, hem birbirleriyle hem de kendileriyle yüzleşmek zorundalar.
Kitabın Güçlü Yanları
Sürükleyici bir hikaye
Gerçekçi ve çok boyutlu karakterler
Etkileyici bir dil
Düşündüren ve sorgulamaya teşvik eden bir içerik
DüşerkenTarık Tufan · Doğan Kitap · 20226,2bin okunma
"Rüyasında yüksek bir yerden düşerken uyanan bir insan, gördüğü bu rüyayı binlerce yıl öncesinde henüz insanlaşma sürecini tamamlayamamış atalarının ağaçtan düşme korkusuyla bağdaştırır."
*"İnne meıye Rabbi, seyehdin!”*
Bu Ayet-i Celile’yi dağlara taşlara haykırmak, her gördüğüm yere yazmak istiyorum BÜYÜK HARFLERLE..
*"İNNE MEIYE RABBİ, SEYEHDİN..!”*
Belki bir çoğumuz ilk defa işittik, Rabbimizin bize böyle bir vahiy indirdiğini..
Belki yüzlerce mukabeleye gittik, defalarca kendimizde okuduk ama birazdan ilk defa
“Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olacağız.”
Karakterimiz : KA
Olmazsa olmaz olgumuz : KAR
Mekan : KARS
Kelimelerin sihrine inanırım. Acaba diyorum Orhan Pamuk buna başvurmuş olabilir mi? Mümkündür :) George Perec'in 'Kayboluş' isimli kitabında 'e' harfini kullanmadan bir roman yazmış olması
Merhabalar,
Malum koronalı moronalı karantinalı kısa çalışma ödenekli işsiz güçsüz günlerimde açtığım ve sizlerin değerli destekleriyle her geçen gün büyüyen Youtube kanalımın bugün 17. günü.
1 Nisan tarihinden başlayarak iki ay boyunca neredeyse her gün bir kitap incelemesi bir de edebiyat sohbeti olarak devam ettiğim kanalıma Haziran ayı
"Merhaba benim kalbimi görebilen can dostum Nazile Serna ;
Sen beni yokluğunun bitimsiz kederine terk edip gideli, yıllar geçmiş. Peki ben neden, daha iki gün önce Antikacılar Çarşısı'ndaki çay evimizde buluşup, şen kahkahalarımızla söyleşmişiz gibi hissediyorum ? Neden yüzünün her tatlı kıvrımı gözlerimin önünde, sesin hala
Friedrich Wilhelm Nietzsche
Bu adam çok farklı düşünüyor. Herkesin bildiğinin aksini biliyor. Bu adamın aynısını bulamazsınız.
Size bir şey diyeyim mi? Öyle bir şey hissettim ki bu adamdan hiçbir şey hissetmediğimi söyleyebilirim sizlere... Ne zaman ki tam anladım desem daha sonra yoo anlamamışım cevabını alıyordum kendimden. Sizlere şu