İster güneşte ister yağmurda, ister beden olayım ister ruh, benim de geçip gideceğimi bilmek neye yarar? Her şeyin salt hiçlik, dolayısıyla hiçliğin her şey olduğunu umut edebilmek dışında, hiçbir şeye.
İnce Memed ağayı öldürmeye gittiğinde, “Beni öldürmen neye yarar, bir ağa gider, yerine başka biri gelir,” demişti ağa.
“Olsun,” diye karşılık vermişti İnce Memed, “benim yerime de
başka bir İnce Memed gelir.”
gelen ve gelecek olan ince memed'lere.
Yaşar Kemal saygıyla.
Hep şunu öğütleriz: İçinize dönün.
Çabucak, daha ilk adımlarda kaybolacağınız, tanımadığınız bir yerde ne işiniz var? O halde içinize dönmeyin.
Şöyle söyleyeyim: Hareketlerinize dönün... Bile bile yapmadığınız şeylerin içinizdeki güzel karşılıkları neye yarar?
Ben böyle olsun istememiştim
Ya sana çok yakın
Ya senden çok uzak olmalıydım
Aramızda aşılmaz engeller olsun istiyordum
Büyük dağlar, derin denizler olsun istiyordum
Sana gelmeye gücüm yetmemeliydi
Çaresizliğimin bütün hıncını mesafelere yüklemeliydim
Dağda yanan bir çoban ateşi gibi
Gökte bir yıldız gibi
Seni görmeli
Seni yaşamalı
Ve
İnsan soyunun sanatsal faaliyetleri, tarihin büyük bir kısmında yüksek sanattan farklı olduğu için evrimsel bir amacahizmetetti. Söz konusu faaliyetler topluca yapılan pratik faaliyetlerdi. Popüler ya da kitlesel sanatın, yüksek sanat yanlısı eleştirmenler tarafından en çok itiraz edilen özellikleri -şiddet, duygusallık, kaçış, romantik aşk saplantısı- yüz binlerce yıl boyunca uzak atalarımızdan miras kalan insani ihtiyaçları karşıladı. Kadın modası, bahçıvanlık ve futbol gibi faaliyetler, bu ihtiyaçların yüksek sanatın yapamadığı bir şekilde karşılandığını gösterebilir. Sonuç olarak, Iris Murdoch gibi yorumcular, yüksek sanatın üstünlüğüne dair felsefî bir kanıt oluşturmaya soyunduğunda, sonuç ya felaket oluyor ya da kendini kandırmak. Yüksek sanatın daha zor olduğu ya da daha derin duygular uyandırdığı için düşük sanattan daha iyi olduğu ve düşük sanatın kalıplara dayandığı ve pasif tü ketimi körüklediği için değersiz olduğu yönündeki iddiaların doğrulanabilir olmadığı ortaya çıkmış durumdadır.
Sayfa 102 - Pdf - “Yüksek” Sanat Üstün müdür?Kitabı okudu
Yüksek sanatı savunan Jea nette Winterson, "sanatın içimizde uyandırdığı duyguların başka türlü deneyimlerin uyandırdığı duygulardan farklı mahiyette olduğunu" öne sürer. Farklı" derken düpedüz "daha yükseği" kasteder. Ancak onun bu iddiasına verilebilecek doğru cevap şudur: Evet, sanatın uyandırdığı duygular, gerçek hayatta hissedilenlerle kıyaslandığında sahte ve geçicidir. Her halükarda, yüksek sanatın "derin" duygulara erişebilmesiyle ayırt edildiği iddiası, tartışmaya açıktır, eğer "derin" sözcüğü "gerçek" veya "yoğun"la eşanlamlı kullanılıyorsa.
Sayfa 80 - Pdf - “Yüksek” Sanat Üstün müdür?Kitabı okudu