Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
518 syf.
·
Puan vermedi
Freud'un Eril Söylemli Teorilerinin Eleştirisi Toplumsal olanın bölün(e)mez bütünlüğünü savunmak; bugün tüm ününe karşın pozitivizmi içermekle birlikte onu aşan sosyal teorinin görece açıklayıcı kabiliyetinin; kabulü manasına gelir. Türk eğitim sistemi ve özellikle gelişim psikolojisinde temel alınan Freud’un gelişim teorisini incelerken
Psikanalize Giriş Dersleri
Psikanalize Giriş DersleriSigmund Freud · Öteki Yayınları · 2006183 okunma
292 syf.
·
Puan vermedi
Anlamlı Varoluşumuzun Noktası
Anlamlı Varoluşumuzun Noktası               ❆❆❆ Algıları duyum gücümüzle zihnin etkisi altında olduğu bilgi, deneyim, düşünce, ihtiyaç, keyif gibi her türlü etki altından geçme süreci dil, zihin ve beden etkileşimlerinin geniş bir konusudur. Zihin, dil ve beden ilişkisi tanımlama ve yorumlama meselesi soyut kavramlar ve tanımı olmayan
Zihin
ZihinJohn R. Searle · Albaraka Yayınları · 202114 okunma
Reklam
"boşlukta biçim yoktur; duyum yoktur; algılama yoktur; irade yoktur; bilinç yoktur; göz, kulak, burun, dil, gövde ve akıl yoktur; görme, işitme, koklama, tat alma, dokunma ve düşünme yoktur; bakış yoktur, algılayış da bilgisizlik de yoktur, bilgisizliğin sonu da yaşlanma ve ölüm de yoktur; yaşlanma ve ölümün sonu da acı çekme yoktur; acı çekmenin sona ermesi yoktur ve yol yoktur; bilgelik yoktur ve erme yoktur."
"Esse est percipi.* Dolaysız gerçek, duyumdur. Duyum bize, ruha aittir. Onun ötesindeki hiçbir şeyi bilmiyoruz. Gerçeğin tek göstergesi ve tanığı, bu bilinç durumlarının ve değişimlerinin tekrar tekrar doğuşudur. Dünya bizim tasvirimizdir." *Lat. Var olmak, algılanmaktır.
Lenin diyor ki:
“Farklı renk duyumlarını, insan retinasının dışında, insanın dışında ve ondan bağımsız olarak var olan ışık dalgalarının farklı boylarıyla açıklar. Bu materyalizmdir: Duyu organlarımız üzerinde etkide bulunan madde, duyumları üretir. Duyumlar, beyine, sinirlere, retinaya vb.ne yani belli bir biçimde örgütlenmiş maddeye bağlıdır. Madde birincildir. Duyum, düşünce, bilinç, belli bir biçimde örgütlenmiş maddenin en üst ürünleridirler.” -Lenin-
Boşlukta biçim yoktur; duyum yoktur; algılama yoktur ; irade yoktur ; bilinç yoktur ; göz kulak burun dil gövde ve akıl yoktur ; görme, işitme, koklama, tat alma , dokunma ve düşünme yoktur; bakış yoktur ; algılayış da bilgisizlik de yoktur ; bilgisizliğin sonu da yaşlanma ve ölüm de yoktur; yaşlanma ve ölümün sonu da acı çekme yoktur; acı çekmenin sona ermesi yoktur ve yol yoktur ; bilgelik yoktur erme yoktur.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Anka Kitap Kulübü Kasım Toplantısı
Bu ay
Murathan Mungan
Murathan Mungan
‘ın farklı yazarlardan seçkilerini topladığı öykü kitabı
Erkekler Yalnızlıklar
Erkekler Yalnızlıklar
okuduk. Saatlerce tartıştık. Moderatörümüz Nurgül hocam nefis bir iş çıkardı yine. Toplumun erkeklere yüklediği zorunlu rolleri, seçilmiş yalnızlığı, zorunlu yalnızlıkları, öykülerin bizi etkilediği noktaları konuşmak çok keyifliydi bu akşam. Yalnızlıktan konuşan yalnızlıktan kaçan bir gruptuk yani bu akşam. Emek veren, fikirlerini paylaşan herkese teşekkürler. Şükran dolu kartımla bir kez daha şükranlarımı belirtmiş olayım. Bilinç koridoru, arkanı dön ve duygu-duyum etkinlikleriyle çok eğlendik. Kitabın önsözünden neden Mungan sevmediğimi tekrar anladığımın da notunu düşmek isterim. Aralık ayında görüşmek üzere!
Var olmak, algılanmaktır. Dolaysız gerçek duyumdur. Duyum bize, ruha aittir. Onun ötesinde hiçbir şey bilmiyoruz. Gerçeğin tek göstergesi ve tanığı, bu bilinç durumlarının ve değişimlerin tekrar tekrar doğuşudur. Dünya bizim tasvirimizdir...
MonoKL
208 syf.
·
Puan vermedi
“Hanımlar, beyler! Her şeyi bilmekten çok uzağız…”
Korkunç sayılabilecek uzunluktaki alıntılarımdan sonra, -o kadar haklısınız ki- konuyu özetlemekte fayda görüyorum. Öncesinde biraz
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
hakkında konuşalım.
Sigmund Freud
Sigmund Freud
ile birlikte anılan büyük isim. Uzunca bir dönem birlikte çalıştılar, öyle ki aralarındaki ilişki baba-oğul ilişkisini andıracak yakınlığa kadar geldi. Freud, Jung’u “varisi”
Bilinç ve Bilinçdışı
Bilinç ve BilinçdışıCarl Gustav Jung · Pinhan Yayıncılık · 058 okunma
Daha açık olmak adına sezgiyi kısaca tanımlayalım isterseniz: 1. Sezgi temel bir psikolojik işlevdir. Bilinçdışı bir yordamda algı sağlayan işlevdir. 2. İçsel ya da dışsal her şey bu algının nesnesi olabilir; hatta bu –iç ya da dış- nesneler arasındaki bağlar bile. 3. Sezgi ne duyumun ne hissetmenin ne de düşüncenin bir işlevi değildir. 4. Duyum gibi sezgi de irrasyonel bir algı işlevidir. 5. Duyum meselesinde olduğu gibi, sezgi içerikleri verili bir olgu niteliği taşır, haliyle, düşünme ve hissetme işlevlerinin tam tersidir, bunların içerikleri türetilmiş ya da çıkarsanmış bir şey niteliği taşır. 6. Sezgi içruhsal bir işlev değildir, aksine her şeyi kapsayabilir: ölüm, yaşam, sağlık, hastalık, hava durumu, borsa, doğada var olan her şey. 7. Avcılar, borsa simsarları, -yani şanslı olanları- arasında ve rutin bir sistematik işten ziyade yaratıcı kavrayışa ihtiyaç duyulan her meslekte sezgi tiplerine rastlarsınız. Sanatçılar, doktorlar ve genel hatlarıyla insan sarrafları arasında sezgisel tip bolca bulunur.
Reklam
"İşte bu nedenle boşlukta biçim yoktur; duyum yoktur; algılama yoktur; irade yoktur; bilinç yok tur; göz, kulak, burun, dil, gövde ve akıl yoktur; görme, işitme, koklama, tat alma, dokunma ve dü şünme yoktur; bakış yoktur, algılayış da bilgisizlik de yoktur, bilgisizliğin sonu da yaşlanma ve ölüm de yoktur; yaşlanma ve ölümün sonu da acı çekme yoktur; bunların sonunda acı çekme de yoktur; acı çekmenin sona ermesi yoktur ve yol yoktur; bilgelik yoktur ve erme yoktur."
Sayfa 138 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Karabasanın bilimsel açıklaması
REM felcinin başka bir sonucu daha vardır: Uyku felci. Uyku felci, REM felcinin etkisi geçmeden uyanırsanız gerçekleşir ve kendinizi hareket edemez bir halde bulursunuz. Eğer neler olduğunu bilmiyorsanız bu korkutucu bir deneyimdir. Gürleyen veya gıcırdayan sesler, ürkütücü ışıklar, cinsel uyarılmalar ve yakınlarda birisinin veya bir şeyi olduğuna dair güçlü bir duyum vardır genellikle. Çoğu kültür kendi uyku felci söylencelerine sahiptir.
Sayfa 123Kitabı okudu
"Haliyle, kuşlar da düşünce aleminin habercileridir, ruh ise eski anıtlarda bir kuş olarak tarif edilir. Hissetme genellikle kırmızıyla tasvir edilir çünkü kalp ve kanı çağrıştırır. Sezgi -fakat burada belirsizlik başlar- genelde beyaz hayal edilir, ya da sarı veya altın renginde, yani güneş renginde. Duyum, somut nesnelerin algısı, genelde yeşille verilir, yeryüzünün yeşil yüzeyi gibi.."
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Analitik psikolojinin kurucusu C.Gustav Jung Freud'un öğrencisidir.Ancak daha sonra Freud la görüş ayrılığına düşmüş ve kendi ekolünü yaratmıştır. Jung a göre insan ruhu çok sayıda katmandan oluşur. Bilinç, bilinçaltı ile karşılaştırıldığında okyanus üzerindeki küçük bir adacık kadardır.Duyum,düşünce, sezgi, duygu bilincin ana işlevleridir.Bu işlevler farklı kişilerde farklı düzeylerde gelişebilir ama aynı düzeyde çalışmalıdır..Bilincin hemen altında unutulan anılar yada bastırılmış yaşantıların bulunduğu bireysel bilinçaltı bulunur.Bireysel bilinçaltından daha derine indiğimizde kolektif bilinçaltı karşımıza çıkar.Bunu okyanusun en derinlikleri olarak düşünebiliriz. Kolektif(ortak) bilinçaltı atalarımızın milyarlarca yıldır yaşadıkları deneyimleri kaydeden bir karakutu gibidir. Tüm insanlarda aynıdır.Her birey bu herşeyi bilen karakutu ile eğilimleri kodlanmış olarak doğar.Tüm insanlığın ortak paydasıdır.Bir tür Tanrısal öz.evrensel ruh. Bu bölge bizimle yalnızca bazı arketip denilen imgeler ile iletişim kurabilir. Ego(benlik) in görevi ruhun tüm katmanları arasındaki uyumu, dengeyi sağlayabilmektir.Katmanlar arasında enerji akışları olur. Jung iki tip karakterden bahseder 1-İçe dönükler (öznel) 2-Dışadönükler (nesnel) Tabi bu gruplarda bilincin işlevlerine göre farklı gruplara ayrılabilir.İçedönük ve dışadönük bakış açısı arasındaki fark yaşantılarımızdaki birçok çatışmanın da sebebidir.
İnsan Ruhuna Yöneliş
İnsan Ruhuna YönelişCarl Gustav Jung · Say Yayınları · 2018567 okunma
"İşte bu nedenle boşlukta biçim yoktur; duyum yoktur; algılama yoktur; irade yoktur; bilinç yoktur; göz, kulak, burun, dil, gövde ve akıl yoktur; görme, işitme, koklama, tat alma, dokunma ve düşünme yoktur; bakış yoktur, algılayış da bilgisizlik de yoktur, bilgisizliğin sonu da yaşlanma ve ölüm de yoktur; yaşlanma ve ölümün sonu da acı çekme yoktur; bunların sonunda acı çekme de yoktur; acı çekmenin sona ermesi yoktur ve yol yoktur; bilgelik yoktur ve erme yoktur."
Sayfa 138Kitabı okudu
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.