Betül AKMAN ailesi iş insanları olan ve onu anlayacak onu dinleyecek, arayışlarına cevap olacak bir yol bulabilmek isteyen genç bir kız.
Ömer GÜNSUR kendi halinde görevini yapan bir polis olmanın yanı sıra İslamiyet ile yüreğini bütünleştirmek dini vecibelerini yerine getiren genç bir adam.
Kader onları olaylar zinciri ve ortak tanıdıkları vesilesinde bir araya getiriyor.
Her kadında olduğumuz yada istediğimiz gibi ilk görüşte işte o demek isteriz ya, Betül ilk ğörüşte anlamıştı Ömer'in o adam olduğunu.
Betül pes etmek bilmedi Ömer'e o adam olduğunu anlatmak için ve Ömer'in o kabullenemeyen inadını kırdı.
Canım Betül Ömer'e ulaşmak Ömer'i tanıyıp anlamak isterken kendi arayışlarının, bilinmezliğin cevabını buldu. O cevap huzurdu, insanların amaçlarının olması ve o amaçlar uğruna mücadeleler vermekti. Betül için Ömer ALLAH'A giden yolda çiçeklerle dolu bir yoldu.
Yazarın 3 kitaplı devam serisinin ilk kitabıdır. Üç kitabında da içerik ve kitap adı senkonizasyon içerisinde. Yazarın anlatmayı amaçladığı konuyu dağıtmadan part part çok net anlatmış. Zor bir tarz seçmesinin yanı sıra vermek istediği mesajı çok net vermiş. Karakterlerin birbirlerine karşı inişleri çıkışları bazen beni sinir krizine soksada finalde normal dedim. Çünkü hayatları birbirine hiçbir zaman benzememiş ve içlerindeki yaralarla savaşan karakterlerimizin ortak paydada buluşmak için hem birbirleri ile hem kendileri ile savaşlarını kazanışlarını okumuş oldum.
Merve Özcan
#keşfet #ramazanayı #kitap #hayat #roman #yaşam #kitaptavsiyesi #aşk #seri #okudumbitti #haramdansakınserisi #merveözcan #gözleriniharamdansakın 
Fatma Aksoy
Beyza Alkoç - Enkaz Altındakiler 2 Incelemesi!
Kitabın kurgusunu fazlasıyla beğendiğimi fakat işlenişin çok kötü olduğunu söylemek isterim. Kurgu Netflix'teki aksiyon, aşk dolu gençlik dizilerini anımsatıyor. Bu noktada okuması fazlasıyla keyif veriyor. Fakat olaylar, karakterler ve bazı cümleler bana yeni bir dünyaya giriyormuşum gibi hissetirmedi asla. Şayet Beyza Alkoç'un birkac romanını daha okuduysanız demek isteyeceğimi çok iyi anlayacaksınız. Yıllardır bu sektörde olmasına, filmlere, müziklere ve farklı başarılara imzalar atmasına rağmen kalemi asla gelişmiyor ne yazık ki kendisinin. Karakterler birbirine benziyor, bazı imgeler ise her kitapta geçiyor. E haliyle bir farklılıkta oluşmuyor biz okuyucalarda. İkinci kitabı merakla beklemişken tam bir hayal kırıklığı olması gerçekten üzdü beni. Çünkü ilk kitap beni 
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi 'nın çıktığı o dönemlere götürmüştü ve biraz mazi de yaşamak fazlasıyla keyif vermişti. Daha iyi bir anlatım ve final beklerdim.
Elif Şafak'in ülkemizde hep linç yemesine rağmen seviyorum okumayı yazarı. İdeolojisi ve fikirlerinden dolayı linclemek için önce bu kadın kadar birikimli ve Türkçe dilini bu kadar mükemmel kullanabilmek lazım önce. Yazdığı her kitapta ne kadar entelektüel biri olduğunu yadsiyamayiz tıpkı Havva'nin Üç Kızı kitabında olduğu gibi.
Kitap tek bir karakter yani Peri'nin etrafında dönüyor gibi görünse de farkli din, inanç ve kültürleri birleştiriyor, daha doğrusu birleştirmeyi amaçlıyor. Herkes kendine göre haklı, dindar olan da, inançsız olan da kendini arafta hisseden de hep haklı. Ama bunca farklılığa rağmen birbirimizi kırmadan ve karşı tarafı ikna etmeye çalışmadan kendi dusunclerimizi savunmak, korkmadan dile getirmenin de imkansız olmamasi gerektiğini bu kurguda yazar çok güzel anlatmış bence.
Hikayede eksik kaldigini düşündüğüm bazı noktalar varsa da ben çok sevdim kitabı. Gayet keyifle okudum altını çize çize. Okumayip da kararsız kalanlara da kesinlikle öneririm. Ve benim okumama vesile olduğu için de 
Hamit YATÇİ e teşekkür ediyorum. Onun vesilesiyle okdugum ilk kitap değil, son kitap da sanırım olmayacak
