Kalbin makamı ve merkezi yürektir. Ortasında siyah bir nokta vardır. Bu nokta, iç âlemin güneşini bilen, cihanın ruhu ve insan âleminin arşıdır ki adı cinandir. Bu en büyük noktanın aynası, insan ruhunun başlangıcıdır. Beden ikliminin sultanı, külli aklın halifesidir ki, o en büyük noktanın gizliliğidir. Bu siyah noktanın büyüklüğünün şânı görünüşünde değil, akıl almaz sırrındadır. Onun sırrına eren beşeriyetten çıkmış Melek olmuştur. Yani Melekler makamına yükselmiş, gözlerin göremeyeceğini görmüş ve ilâh, meclise varmıştır. Bu mücerret nokta, ilk akıl ve ekmel ruh olan en büyük noktanın karşısında, kâmil insanın aynasıdır. Ve İlâhi güneş ışığının, Mü'min'in kalbine dolmasıdır: Hayvani ruh, uyurken, duyu organları çalışmazken, uyumayan ve rüya gören bu noktadır. Onun manevi ışığı yürekten dimağa akseder, orayı aydınlatır. Bundan duyu organlarına, bedene kuvvet ve hayat, canlılık gelir. Bu sayede duyu organları işler ve dimağ her ân başka başka idrâkler yapar. Sonsuz İlâhi sırlar, gönüle dolunca, can ve dil sohbetine girilir, Cenâb-ı Hakk'ın meclisine varılır ve huzura kavuşan her muradına erer, ebedi saadeti bulur...