Zamanın bizden aldığı soluğumuzdan fazlası olmalı
Her itiraf bırakmak bir parçanı
Her giden kırar bir dal daha senden
Ve başlar sorular hangisi benim
Hangisi bendim
Tanıdık gelir artık sözler, tavırlar, ağrılar, kramplar...
Kadınları korumaktan vazgeçmeniz lazım, onları farklı işler ve farklı uğraşlarla baş başa bırakın; izin verin ki asker olsunlar, denizci olsunlar, otomobil sürsünler, liman işçisi olsunlar... "Kadınlık korunmaya muhtaç bir varoluş olmaktan çıkınca her şey olabilir."
Yeter ki "bekliyor olacağımı" bil.Günler ayları,ayların yılları eskittiği vakitlere denk geldiğimizi gördüğün an metanetli olmanı isteyeceğim.Ki o zaman özlemlerin muştulara karıştığı günleri birlikte yaşayacağız.
Kaçmak saklanmak sonucu değiştirmez küçüğüm.Hayat, yağmur damlası misali;önce yükselir yaşamda, olgunlaşır bir bulutta ve geldiği yere döner sonunda.Yani bin önlem de alsan surlarla ve kalelerle, bir bahaneyle yıkılır toz olursun. Bin derman da toplansan, bir belada sonu bulursun.
...bir tek insana yardım etmek şu anda vatana ve insanlık denen şeye yardım etmekten daha akıllıca görünüyor; ayrıca savaş boyunca insanlık dememek gerekir, savaş insanlığa yakışmıyor.
Dinle Bach,senin tanrın ve benim tanrım hakiki ama sadece kısa aralıklarda yararlılar
Bana her şeyin yolunda gittiğini ve güneş altında başka bir dünyanın ışıltısıyla parlayan kumral saçlarının bir kez daha yastığıma yayılacağını söylemeni istiyorum senden.
Varacak bir yer yoksa eğer tüm gidişler kaçmak değil midir? Kendimizden ve birçok şeyden... Herkesin başını alıp gidesi var ama aklımız bizimle olduktan sonra,her kötü anı bizle olduktan sonra nereye gidersek gidelim her yer cehennemimiz olmaz mı?
'Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.'
Nereye gitmek istersiniz diye soruyor; hep aynı şey...
Coşkulu gözükmek gerek, hayatın tadını çıkarıyormuşuz gibi gözükmek gerek. Çocuğu oradan oraya götürmek, ona balonlar almak gerek, atlı karıncaya bindirip sanki gerçekten bir yere gidiyormuş gibi yapmak, fotoğraflarını çekmek gerek...
'...hepimiz aynı hamurdan yoğrulmuşuz,et, kemik, kan, deri ve ilik, gözyaşı ve terden ibaretiz, yine de bazılarımız korkak oluyor, bazılarımız kahraman, bazılarımız sakin oluyor, bazılarımız saldırgan.'
İçinize dikkatle bakarsanız kendinizi iki defa aynı halde bulamazsınız.Ruhumu,baktığım tarafına göre kimi şöyle,kimi böyle bir halde görüyorum.Kendimi bir şöyle bir böyle anlatışım,içime bir şöyle bir böyle bakışımdan geliyor.Kendimde,türlü haller içinde bulmadığım karşıtlık yok;utangaç ve yüzsüz,çekingen ve atılgan,sessiz ve geveze,kaba ve ince,ahmak ve zeki,babacan ve aksi,yalancı ve doğru sözlü,bilgili ve cahil,cömert ve cimri;yerine göre bütün bu halleri az çok kendimde görüyorum.