80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Bilinmeyen Bir Kadının acısı desene sen ona
Eser, 1881 yılı Avusturya'da doğan gazeteci , romancı ve biyografi yazarı Stefan Zweig'ın 1920'lerde yazdığı gerek teknik başarısı , gerek karakterin derin psikolojik yönünü oldukça iyi yansıtması yönünden modern edebiyatta unutulmaz bir yere sahip olabilmiş muhteşem bir aşk hikâyesi. Eserde karşılıksız bir aşkın ızdırabıyla tutuşan ve kimliği belirsiz bir kadının yaşadıkları ele alınmış . Kimliği belirsiz bu genç bayan , kendisine duyduğu derin aşktan habersiz sevgilisine , onu tanıdığı günden itibaren neler hissettiğini , neler yaşadıklarını uzun bir mektupla anlatılıyor. Kitapta baş karakterin, yaşamı boyunca süren derin sessizliğini, sevdiği adama bu kadar yakın olup aynı zamanda bir o kadar da uzak olmanın verdiği elemi kederi lakin kadının çektiği bu acılara zam zıt olarak aşık olduğu adamın kadının tam anlamıyla hiç farkına varmaması okuyucuya başarılı bir şekilde aktarılıyor. Sevdiği adam tarafından hiçbir zaman bilinmemenin, önemsenmemenin sonucu yaşanan silinmişlik hissi derin psikolojik tahliller bir aşk hikayesi üzerinden aktarılmış . Benim adıma çok kısa ama oldukça etkileyici bir eserdi . Kısacık kitapta altını çizilmedik yer bırakmadım, bırakamadım. Boş bir günümüzde kitaba tüm benliğinizi vererek okumanızı , şiddetle tavsiye ederim.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Ren Kitap · 2017226,9bin okunma
62 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar dizisinden okuduğum 5. kitap Bukleye Tecavüz oldu. Şiirin detaylı okuma ve incelemesini İngiliz edebiyatı dersim için yapmıştım, o zamandan beri bu şiiri okumaktan ve hatta dinlemekten çok keyif alıyorum. Siz de buradan dinleyebilirsiniz: youtube.com/watch?v=JoNN7Bd... Alexander Pope, 18.yüzyıl başlarında
Bukleye Tecavüz
Bukleye TecavüzAlexander Pope · Yapı Kredi Yayınları · 2017201 okunma
Reklam
368 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
ilk tarihî Roman: Cezmi 1. dönemTanzimat edebiyatı sanatçılarından olan Namık kemal (1840_1888) toplumcu, olan Namık kemal vatan, millet özgürlük kelimleri edebiyatta ilk kullanan ve romantizmin etkisinde kalan. Şinasi'yle tanışıntıktan sonra kitaplarında tasavvuf etkisi görülen ve sürekli sürgün bir yaşam süren bir şairidir. romantizm: duygu ve hayallere değer veren sınırsız hayal gücüne sahip özgür daha yaratıcı ve alabildiğince serbestlik hakim olan kendi tarihlerini ve günlük yaşantılarını ön plana çıkaran bir felsefe akımıdır. yazarin bu kitabında da bu özeliklerin hemen hepsini ele almiş kitaba başlarken sıkıcı gelebilir çünkü romanın başında XVI, yüzyılın genel siyasi durumun romanın ana kahramanı olan cezmi'nin ilgisi bulunmayan bir giriş bölümüdür dünyada yaşanan bütün olaylar bahşedilmiş ve tam kendinizi kitaba kaptırdığınızda Tanzimat dönemin özeliklerinde olan araya girip bilgi vermek yada duygu ve düşüncelerini aktarmaya çalışıyor. Yazar bundan dolayı sıkıcı gelebiliyor. Timur ,Kristof kolomb, Cengizhan Alman imparatoru Şarlken, Babürhan ve Kanuni Sultan Süleyman konular anlatılıyor konu karmaşası olabiliyor. ama okumaya devam ettikçe konu daralmaya XVI yüzyılda II.Selim devrinde başlayıp yarım yüzyılı süren iran ve Osmanlı savaşlarıyla Cezmi'nin kahramanlıklarını ,saray entrikalarıyla ve aşk üçgeni (adil giray ,perihan, Şehriyar) anlatılıyor. Romantizmin etkisiyle olay trajik bir şekilde son buluyor.
Cezmi
CezmiNamık Kemal · Ren Kitap · 20184,658 okunma
115 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Turgenyev edebiyatta ''Lüzumsuz Adam'' portresinin öncülerinden biridir. Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü 20 Mart'ta başlayıp 1 Nisan'da Çulkaturin'in ölümüyle sona eriyor. Çulkaturin bu 13 günün 1 gününde hastalığı nedeniyle günlüğüne yazamıyor. En başta çocukluğuna dair anılarla başlayan eser Çulkaturin'in hayatının ilk döneminden itibaren lüzumsuz
Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü
Lüzumsuz Bir Adamın GünlüğüIvan Turgenyev · Notos Kitap · 2013788 okunma
330 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
* Aşk dünyadaki en tehlikeli duygu olduğunu kanıtladı. *
Livaneliye ait olan okuduğum ikinci eser. Nereden başlasam tam olarak bilmiyorum. Kitap hakkında fikirsiz bir şekilde okumaya başladım. İlk başta cinayet haberiyle başlayan kitap normal seyrinde gibi gidiyordu ve insanda ileride ne olabilir ki düşüncesi yaratıyordu ama sayfalar ilerledikçe ilgiyle ve merakla okumaya başladım. Ana karakterimiz Ahmet her şeyi kitaplarda ve edebiyatta bulan bir adam ve hikayelerle hayatı, insanları anlamayı gösteriyordu. Kardeşinin hikayesini anlatmaya başladığında sürükleyici olan anlatım daha da arttı. sayfalar ilerledi, hikaye gittikçe değişik bir hal aldı ve ben kapılıp gittim. Son sayfalarına geldiğimde ise ne oluyor dedim, hayrete düştüm ve kafamı toparlamakta biraz zorlandım açıkçası. İçeriğine asla girmeyeceğim anlatmakla değil de okuyarak görmeniz, hissetmeniz gereken bir kitap. hem bir an önce bitsin ve sonunu göreyim istedim hem de bitmesin yavaş yavaş Ahmet ile beraber yaşamak istedim. Ama bu hikayeye dayanamadım ve bitirdim. Üslubundan veya yazarın tarzından bahsetmeme gerek bile yok bence Livaneli okumayı bir ayrıcalık olarak görmeye başladım ve en kısa sürede diğer eserlerini de okumak istiyorum. Kardeşimin Hikayesine gelince herkese şiddetle tavsiye edebilirim. Mutlaka okuyun. Okurken hak vereceğiniz, öfkeleneceğiniz veya hayır bu doğru değil dediğiniz yerler olabilecek ama sizi siz yapan özelliklerinize bir yenisini ya da yenilerini ekleyebilirsiniz. Keyifli Okumalar diliyorum...
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019106,2bin okunma
167 syf.
6/10 puan verdi
Bizim Büyük Çaresizliğimiz'in arka kapağında açıklama olarak şu yazıyor: "İki yakın arkadaşın aynı kadına âşık olması ve kahvaltıda peynirin üzerine reçel sürebilme iştahı." Bu arka kapak yazısının içerik açısından isabetli olduğu kesin; ama Bizim Büyük Çaresizliğimiz'i bir aşk romanı olarak değerlendirmek büyük bir talihsizlik olur.
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük ÇaresizliğimizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20208,2bin okunma
Reklam
312 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.