Yeryüzü, mühendislerin kesin delillerle ispatladığı gibi felekler âlemi karşısında o kadar küçüktür ki, sanki daire içinde bir nokta olup onun büyük bölümünü ya su kapladığından ya da aşırı sıcak veya soğuk sebebiyle yerleşilemez durumdadır. Kara parçalarının tümü ise yer kürenin oldukça küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Bununla birlikte,
Anlatılanlar daha çok Rex Deus'nün kurulmasına benzemektedir. Efsane Süleyman Tapınağı'nın sel baskını yüzünden yok olan bir önceki medeniyetten Yahudilere aktarılan eski bilgiyi kullanarak inşa edildiğini savunmaktadır.
Sütunların hikayesinin gerçekten de sel baskınından öncesine dayandığını ve kaydedilmiş en eski medeniyet olan Sümer topraklarından eski Mısır'a geçtiğini tespit etmiştik.
_Din, yaygın bir tür ruh hastalığıdır; saplantı nevrozudur, çarpıtılmış masallardır, gerçeğin inkarı sonucu oluşan toz pembe yanılsamalar sistemidir, uydurmadır, hurafedir, putperestliktir. Bu putlar ise kendi fantezilerimizdir. Dine karşı olan şeye hakikat denir. Tanrı ise abartılmış bir baba figürüdür.
_Din, ırkın karakteridir
_Uygarlığı
Hitler’in emir subayı hava albayı Von Below, sığınağı 30 Nisan gününün ilk çeyrek saatinde terketti. Von Below sekiz yıldan beri Hitler’in yakınında bulunuyordu. Bu sebepledir ki, Hitler’le Eva Braun’un evlenmelerinden sonra düzenlenen merasime davet edilmiş ve Hitler’in özel vasiyetnamesini de şahit sıfatıyla imzalamıştı. Hitler’den şahsî
Muğla efsanelerinde cin türünden olduğu belirtilen fakat özel bir adla anılan bir tür demon bulunmaktadır. Bu demonun ismi, tespit edilen dör efsane metninde de Geçkinciler'dir.
Tıp ve Tarihyazımı Alanındaki Yansımaları
*
Donnolo
*
Salerno’daki tıp okulunun kurulmasında bir Yahudinin, bir Müslümanın, bir Bizanslının ve bir Latinin rol aldığına dair inancın, erken ortaçağın bu en saygın tıp okulunun ardındaki güneyli toplumun çok-kültürlü dokusunu vurgulamayı amaçlayan etiyolojik bir paradigma olduğuna şüphe yoktur. Ancak
Ninian Smart(1927-2001) bütün dinlerde ortak olan yedi boyut tespit etmektedir ve tanım yerine bu boyutlara bakmaktadır. Birincisi öğreti boyutudur( doctrinal dimension), bu boyut nihai gerçeklik veya ilahi olan ve onun insanlık ile ilişkisine dair - belki birkaç tane düzenlenmemiş inancı veya belki de pek çok ve oldukça düzenli olan -inançları ihtiva etmektedir. Her bir din, inananlara Tanrı'ya veya Dinen Nihai Olan'a dair geniş kapsamlı bir anlayışı sembolik anlatım ve hikâyelere dayanarak ifade bir efsane boyutuna (mythological dimension) sahiptir. Ayrıca bazı ahlâkî fiiller ve hayata dair genel istikametler, belli bir dini kabul edip ona uymakla yakından bağlıdır: bu da ahlaki boyuttur( ethical dimension). Ayin boyutu ( ritual dimension), emredilmiş davranışlar ile ilgilidir; hem kamusal hem de kişisel alanda bunların ilahi Olan'a ibadeti veya Nihai Olan'la ilişkiyi yansıttığı kabul edilir. Her dinin hem bireysel hem toplumsal bir tecrübe boyutu (experiential dimension) vardır. Tecrübe boyutu, dindar bir mümin olarak fiil yapma veya yaşamayı teşkil eder. Bu tecrübe bir tanrının gündelik hayatta yer alışının verdiği dinginlik duygusundan, Nihai Gerçeklikle birleşme şeklindeki mistik şuura kadar uzanır. Sosyal boyut (social dimension) bir dinin şahıslar arası ilişkileri nasıl düzenlediğiyle alakalıdır. Bir dinin maddi boyutu ( material dimension), bir dinin öğrettiği tanrıların veya tek bir ilahi varlığın fiziki dünyada nasıl yansıdığı ile ilgilidir.