Bu kitaba inceleme yazamam cümlelerim eksik kalır dedim ama yinede yazmaktan geri duramadım. Ben bu kitapta şunu bildim :
kimileri "aşk" olur kimileri "aşık".
Yusuf kuyuya atıldı da kuyu utandı ağırlığından.Kurt ona atılan iftiranın altından kalkamasa da serindi yüreği rabbi biliyor ya kurt da günahsız dı kuyuda.Yoksa hangi zindan aydınlık olurdu içinde Yûsuf olmasa üstelik sekiz kere kilinlenmişti dışında özgürlük içinde esaret vardı. Yakup Yûsuf'una hasret geçirdi bir ömrü de Mısr'a düşen kıtlık sildi yine gözündeki nemi, yüzündeki hüznü.Peki ya Züleyha yandı da Yûsuf yanmadı mı sanki.Mısr'a efendi, Züleyha'ya köleydi Yûsuf.Uğruna iffetini, güzelliğini yitirdiği, Yûsuf'tan öte yine Yûsufa'a duyduğu aşkla yine vermedi mi Rabbi Züleyha'ya güzelliğini, iffetini, zenginliğini.Firavn bile imana gelmişti.Yeter ki aynı kitapta yazılsındı Yûsuf'un yazgısıyla kendi yazgısı.
Nazan Bekiroğlu hocamızın yine tüyleri diken diken edercesine duygu yüklü kurduğu cümleler, ifadeler, betimlemeler.Tek kelimeyle şahaneydi."Nar ağacı" kitabından sonra yine efso diyeceğim bir kitap.Aşk'ın en güzel hali değil de nedir "aşk olmak"...Sen hep yaz hocam kalemin hep aşk oduyla yansın.Ömrünüzde aşk yaşadığınız kitap bol olsun sevgili okur:)
özlem 'le aylar evvelinden Makalat'ı birlikte okumaya karar verdik. Heyecanla vaktinin gelmesini bekledik.Bir
