Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
RİSALE-İ NURDAN İSTİFADELERİM
Soru: Dua, ne için edilir? Cevap: Allah’a el açıp aczini ve fakrını anlamak için. Allah’ın kudretini, rahmetini, büyüklüğünü acz ve fakr dili olan dua vasıtasıyla anlamak için.
Risale-i Nur
Risale-i Nur
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Bir gün Muğîre b. Muhâdiş, Hasan'ın yanına gidip: "Bizi korkutup, kalplerimizi uçacak dereceye getiren kavimlere karşı ne yapalım?" dedi. Hasan şöyle cevap verdi: "Vallahi, seni korkutup imana kavuşmanı sağlayacak kişilerle arkadaşlık etmen; sana güven veren ve sonunda korkuya düşmeni sağlayan kişilerle arkadaşlık etmenden daha hayırlıdır."
Reklam
Kur'ân'ı özet bir bilgi şeklinde öğrenmek isteyenler için bir veya iki kere tedkik yeterli olabilirse de, onun derinliklerine dalarak sırlarını kavramaya çalışanlar için bu kadarı yeterli olmadığı gibi, dört-beş kez okumak bile yeterli değildir. O kişinin, kendini defalarca ve tekrar tekrar Kur'ân'a adaması, üzerine abanması, bıkıp usanmadan yeniden tetkike koyulması ve her seferinde ayrı bir cepheden tetkik etmesi gerekir. Ve tıpkı bir öğrenci gibi, kalem ve defter edinerek bu etüd esnasında zor gelen önemli noktaları kaydetmelidir. Bu söylediğimiz şekilde sağlam bir metodla Kur'ân'ı incelemek isteyen, onun inanç sistemiyle alakalı ve dünyayı değerlendiren umûmî metoduyla ilgili noktalarda bilgi sahibi olmak için onu iki defa iyice okumalıdır. Ayrıca bu ilk etüd esnasında Kur'ân'ın genel değerlendirmeleri üzerinde toplu bir görüş edinmeye çalışmalıdırlar. Kur'ân'ın insanlığa takdim ettiği temel düşünceleri anlayıp bu düşünce esasına dayanan genel hayat sistemiyle ilgili açıklamalarını kavramaya çalışmalıdırlar. Bu zevkli gezi esnasında kafalarına bir mesele takılacak olursa acele etmeyerek hemen onu bir yere not etmelidirler. Araştırmalarını sabır ve ciddiyetle aralıksız sürdürmelidirler. Bilinmelidir ki, daha sonraki sayfalarda çoğunlukla sorularının cevabıyla karşılaşacaklardır. İşte o zaman hemen sorunun karşısına notlarını düşmelidirler. İlk etüdden sonra cevap bulamazlarsa, ikinci bir kez daha, sabır ve dikkatle çalışmaya devam etmelidirler.
Ancak kötülüğün göz kamaştırıcı olması fikri modem çağın en büyük ahlaki yanılsamasıdır. (Küçük oğluma kötülükle ilgili bir kitap yazdığımı söylediğimde “Çok havalı!” diye cevap verdi.) Başka bir yazımda bu yanılsamanın nereden kaynaklanmış olabileceğini yazmıştım.Orta sınıf ahlaki erdemlere el attığında kötülük bile daha çekici görünür. Yobaz din propagandacıları ve sofu tüccarlar erdemi tutumluluk, ağırbaşlılık, iffet, perhiz, ciddiyet, alçakgönüllülük, irade ve nefse hâkimiyet olarak tanımladıklarında, kötülüğün neden daha seksi bir tercih olarak göründüğünü anlamak zor değil.
«Meydanın yakınlarında el ele tutuşmuş iki kız çocuğu gördüm. Farklı üniformalar giymiş iki kız kardeş. Yanlarından geçerken birinin kör olduğunu fark ettim. Daha küçük olan, yaklaşık yedi yaşlarındaki, diğerini elinden tutmuş ona gördüklerini tasvir ediyordu: ağaçlar, akmayan bir çeşme, koşan bir köpek. "Sence köpekçiğin adı nedir?" diye sordu ablası. "Köpekçik," diye cevap verdi kardeşi. Dünyayı kardeşinin anlatımıyla tanıyan bir kız. Gördüğüm sevgiden başka bir şey değildi. Sonuçta ses başkası duysun diye yok mu? Ve aramızdaki bağı oluşturan hikâyeler değil mi? Diğerinin göremediği şeyi anlatmaya çalışmak sevgi dolu bir eylem değil mi?»
Sayfa 62
En güzel alıntı
Kabullendim sevgilim, başkasını sevme olasılığını kabullendim. Bende unuttuğun ne varsa vedalaştım, arkalarından el salladım. Ben seni soranlara sustum sevgilim, Sen beni soranlara cevap verebilecek misin?
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Bir gün sonra Gençlik ve Spor Bayramı'dır. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, bayram konuşmasının bir bölümünü ırkçılık-Turancılık konusuna ayırır: "Turancılar, Türk Milletini bütün komşularıyla onulmaz bir surette derhal düşman yapmak için birebir tılsımı bulmuşlardır. Bu kadar şuursuz ve vicdansız fesatçıların tezvirlerine Türk Milletinin
Kendisine neden öğretmenliği seçtiğine dair sorulan bir soruya verdiği cevap, onun Allah rızası bilincini ve hedefine nasıl da kilitlendiğini göstermesi açısından muhteşem bir cevaptır. Şöyle diyordu Hasan el-Benna: "Ben iyi bir insanın mutluluğu, ancak başkalarının mutluluğunda ve onları doğ ruya iletilmesinde bulabileceğine inanıyorum. İyi insanın se vincinin ise başkalarını sevindirmekten ve onları kötülükten alıkoymaktan geçtiğine inanıyorum. İyi insan, kamunun ısla hı doğrultusunda fedakârlıkta bulunmayı kâr ve ganimet sayar, yollarının dehşetli olmasına, yorgunluk ve zorlukla dolu olmasına rağmen hak ve hidayet uğrunda cihadı, rahat ve Tezzet olarak değerlendirir. İyi insanın, kalplerin derinliklerine nüfuz ederek hastalıklarını anlayan, bunları da ancak insanoğluna duyduğu merhamet duygusundan ve onların iyiliğini istemesinden dolayı yapan insan olduğuna inanıyorum.
Şeyhülislam'a iftiralara cevap
Şeyhülislâm ibn Teymiyye, Allah benim indiğim gibi iner diyor mu? Hayır, demiyor. Ve böyle diyenleri de sapık adlandırıyor. Şeyhülislam ibn Teymiyye der : "İşte bu şekilde kişi Allahın sıfatlarını yaratılmışların sıfatına benzetir ve derse ki Allahın göğe istivası mahlukun istivası gibidir veya Allahın nuzul'u (inmesi) mahlukun inmesi gibidir veya buna benzer şeyler. O kişi bidat sahibi bir sapıktır." Mecmu el-Fetava 5/162, Daru ibn Hazm baskısı
Mantıkta öncül olarak kullanılan önermeler ister doğru, ister yanlış olsun, doğru sayılarak işlem görür. P gibi bir önerme Q gibi bir önermeyi içeriyorsa, P'yi doğru saydığımızda Q'yi de doğru saymamız gerekir. «P gerçekten doğru mu, yoksa yanlış mı?» sorusuna mantık değil, P'nin ait olduğu bilim kolu cevap arar.
Sayfa 36 - gerçek yayınevi, birinci baskı, 1976
Reklam
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
65.bab
Sorulan her şeye cevap veren, gördüğü her şeyi yorumlayan, bildiği her şeyi dile getiren birini gördüğünde, bu durumu onun cehaletine delil kıl.
Aristoteles güzel nedir sorusuna da cevap verir: Düzen, oran ve simetri.
Gerçek YayıneviKitabı okuyor
Julia'nun nefesi kesildi ve sözleri, kendi eline sürtünerek boşalır- ken çıkardığı haz çığlıkları arasında boğuldu. Saniyeler içerisinde Clay onun üzerindeydi. Fuları açmış, onun göz kapaklarının açılışını izliyordu. Gü- zel yeşil gözleri şehvetten bulanıktı. Daha önce hiçbir zaman onun gözlerinde şu anki gibi bir ateş görme- mişti. Julia
Sayfa 187
Şeyh Abdülkadir Geylânînin şeytana galip gelmesi;
Şeyh Abdülkadir Geylânî şöyle demektedir: "Bir keresinde ibâdet ediyordum. Üzerinde nur bulunan büyük bir arş gördüm. Bu nur bana seslendi: "Ey Abdülkadir! Ben senin Rabbinim, başkalarına haram kıldıklarımı sana helâl ettim." Cevap verdim: - Sen, kendisinden başka ilâh olmayan Allah'sın öyle mi? Defol buradan ey Allah'ın düşmanı! Bunun üzerine bu nur darmadağın oldu ve kopkoyu bir zulmete dönüştü. Arkasından da şöyle seslendi: - Ey Abdülkadir, benden dinindeki fıkhın (kavrayışın), ilmin ve ulaştığın mertebeler sayesinde kurtuldun. İnan ki, ben aynı şeyle yetmiş kişiyi saptırdım. Abdülkadir Geylânî'ye soruldu: - Onun şeytan olduğunu nasıl bildin? Cevap verdi: - Bana "Başkalarına haram kıldığımı sana helâl ettim" demesinden... Çünkü biliyordum ki, Hz. Muhammed (s.a.v)'in şeriatı nesholunmaz ve değişmez. Bir de onun "Ben senin Rabbinim" deyip de "Ben, zâtımdan başka ilâh olmayan Allah'ım" diyememesinden..."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.