Nalan, Hayri ve Türkan'ın ayrı ayrı hikayeleriyle birlikte, hayatlarının birleşmesi ve yaşadıkları olayları okuduğumuz bu kitapta araya eklenmiş küçük bir hayat hikayesi de Zeynep'e aitti. Zeynep'in hikayesi sanırım Doğduğun Ev Kaderindir dizisine konu olmuş izleyenler biliyordur zaten ama ben bunu daha dün gece öğrendim ve dizi sektöründeki çoğu dizinin Gülseren Hanım'ın kitaplarından uyarlama olduğunu öğrenmiş olmam da beni memnun etti. Ülkemizde büyük bir kesimin kitap okumayı sevdiği söylenemez ve bu hayat hikayelerini okumamış olmaları onlar için bir kayıp olmadan dizilerle önlerine geliyor. Diziler başarılı mı, kitap ile paralel gidiyor mu bir fikrim yok ama izleyen ve kitapları da okuyan varsa yorumlara yazarsa çok mutlu olurum. Kitap akıcı, sade ve anlaşılır bir dille yazılmış. Gerçek hayat hikayeleri olması ayrıca etkiledi çünkü yazarın da kitapta dediği gibi aynı ülkede yaşıyor olmamıza rağmen o kadar farklı doğrularımız var ki, ağzım açık okudum çoğu yeri. Kitapta aralarda farklı hayat hikayeleri olsa da genel olarak kendisini hayatın içinde görmeyen ve hayatı camdan izleyerek anlamaya çalışan küçük Nalan'dan, hayatın içinde olduğunu görüp bir sürü acı, keder yaşayan büyük Nalan'a gelene kadar Nalan'ın hayat hikayesini okuyoruz. Hayri karakteri de aynı şekilde en ayrıntılı olarak tanıdığımız kişilerden. Oturduğumuz yerden farkında olmadığımız ve bizden başka "doğrulara" sahip olan insanların ne tür hayatlar yaşadıklarını bilemeyeceğimiz hikayeleri okumak güzel ve insanlara dair daha fazla fikir sahibi olmamızı sağlıyor. Tavsiye ediyorum, keyifli okumalar.