"Bana "Sen öyle birini sevemezsin." dediler. "Yapamazsın onunla, sana göre değil." Hak verdim. "Doğru söylüyorsunuz yapamam onunla." Ama ne oldu? Sevdim. "Asla öyle bir şey yapmam, biliyorum kendimi." dedim. Koşarak yaptım. Severek yaptım. İnsan sevmeden ne çok şey konuşuyor, deneyimlemeden ne çok şey zannediyor kendini. Ne garip değil mi? Aklımın ucundan geçmeyen şey kalbimin içinde... Aklım almadı ama kalbim aldı seni. "Aşk ile nefret iç içedir." dediler, "sanmam." dedim. Bir de baktım en sevmediğim özellikleri bana sevdiren, en keyifli anımda canımı sıkıp, en mutsuz anımı güzelleştiren, değersizleştiren, hiçleştiren sen, aynı zamanda dünyadaki en değerli şeymişim gibi hissettiren de sen... Beni çok sev ya da hiç sevme. Ne fark eder? Bunların hepsi aşk zaten..."
İnkılap KitabeviKitabı okudu
Özgürlük
Müfettiş artık özgür olduğumu söylüyor. Şimdi özgürüm ve hapishanede de özgürdüm, çünkü dünyada en fazla değer verdiğim şey 'özgürlüktü'. Elbette, sırf bu nedenle sevmediğim şarapları içtim, yapmak zorunda olmadığım ve bir daha da asla yapmayacağım şeyleri yaptım, bunlar bedenimde ve ruhumda izler bıraktı, bir başkasını benim yaşama duyduğum arzuya ve çılgın tutkuya eşlik etmeye zorlamanın dışında yapacak hiçbir şey olmadığını anladığım zaman beni bağışlamalarını istediğim halde, bu bazılarını incitmek anlamına geliyordu. Acı dolu günleri inkâr etmiyorum; izlerini madalyalar gibi taşıyorum içimde. Özgürlüğün bedelinin çok yüksek olduğunu biliyorum, en az köleliğin bedeli kadar yüksek; aradaki tek fark özgürlüğün bedelini keyif ve gözyaşlarıyla karışmış bile olsa bir tebessümle ödüyorsunuz.
Reklam
şiirde Selim Işık' a rastlamak...
Bir sıkıntısı olduğunda güneşin daha doğmadan fark ettim. Yağmura bulalı toprak kokusunu ilk ben çektim içime -Siz, hepiniz uyuyordunuz o saatlerde- Ömrümü zaman ayıramayacağınız işlerle geçirdim Dolayısıyla sizin önemsediğiniz işler için de benim zamanım kalmadı Böyle böyle birbirimizi önemsememeyi öğrendik. İnsanlardan en çok
.. İnsanlardan en çok çocuk çocukları hayvanlardan da atları sevdim. Ve çocuklar hariç sevmediğim hayvanları bile çoğunuzdan yakın buldum kendime. İnsanları sevemedim tabi kimse bunu mesele yapmadı. Hepinize karşı tektim ve elbette şansım çok azdı. Ben bu savaşı altı yedi yaşlarımda kaybettim.. Yapacak bir şey yoktu, kitaplara sarıldım ..
Sayfa 18
Hiç sevmediğim hal bu hal tepkisizlik (:
. Hiç kimse öfkesinin boşa gitmesini sevmez, insanı en çok 'kızdıran' şey, kızdığı adamın kendisine 'aldırmaz' görünmesidir. .
Sayfa 198
Selim Işık Günseli'ye veda mektubu
günseli, son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum. sevgilim, şeytan bilir nelere takılıyorum, neler düşünüyorum. günlerdir yatıyorum. hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim. evet aklım gene
Sayfa 521Kitabı okudu
Reklam
325 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.