Şahsen inanmam, "Aniden Müslüman oldum" meselesine. Bu "şanlı dönüşümlerin", dindar çevreler tarafından cilalanması ise çiğ politik manevralardır olsa olsa. Sanmayın ki, bir inancım yok diye böyle konuşuyorum. Bilakis, ben dindar biriyim.
Mesela Guantanamo Esir Kampı'nda Müslüman'ım ben, en inanmışından. Çeçenistan'da, bi' okuyuşta Ayet el-Kürsl'yi okuyabilirim. Ama Afganistan'a gönderirseniz beni, hiç anlamam, ateşe tapanların yanına geçerim. Nazi Kampları'nda Musevi'yim ama İsrail tanklarının tam yanında din değiştiririm. Roma imparatorlarına karşı benden Hıristiyan'ını bulamazsınız; İncil üzerine yemin ederim. Ama Engizisyon Mahkemesi'nin önüne çıkarılırsam Hıristiyanlığı reddederim. Ve nihayet, en büyük kutsal kitabın insanın kalbinde yazılı olduğuna inanırım.
+ Biz Yahudiler farklıyız ve sen de bunu biliyorsun. Franco Engizisyon' dan zor kaçtı. Söyle bana Bento, Yahudiler ne zaman engizisyon yaptı? Hep başkaları Yahudileri katlediyor. Biz hiç başkalarını katlettik mi?
- Bento sakince sayfaları çevirdi, Yeşu 10:37'yi açıp okudu: "'Kenti aldılar, kralını, halkını ve köylerindeki bütün canlıları kılıçtan geçirdiler. Eglon' da yaptıkları gibi, herkesi öldürdüler; kimseyi sağ bırakmadılar.' Veya Hazor kenti hakkında şöyle yazıyor, Yeşu 11:11," diye devam etti Bento. "'İsrailliler kentteki bütün canlıları kılıçtan geçirip yok ettiler. Soluk alan tek kişiyi esirgemediler. Ardından Yeşu, Hasor'u ateş verdi.'"
"Ya da işte burada, Samuel 18:6-7, 'Ve Davud Filistinliyi vurup döndüğü zaman, onlar gelirken, bütün İsrail şehirlerinden kadınlar, Saul'u karşılamak için teflerle, sevinçle ve üç telli sazlarla terennüm ve raks ederek çıktılar. Ve kadınlar oynarken karşılıklı terennüm edip diyorlardı: Saul vurdu binlerini, Davud da on binlerini.'
"Çıplak Maja" soylu bedeninin olanca güzelliğini Engizisyon'a inat, cömertçe sergiler; gerçi bir de "giyinik" olanı vardır ama, pek fark etmez: Giyinikken de çıplaktır Maja.
Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de kişinin inandığı şekilde yaşamasını engellemek için zora başvurulduğu, kaba kuvvet kullanıldığı görülmektedir. İlk Hristiyanlar sırf inançlarından ötürü Roma vatandaşlarının korkunç zulümlerine maruz kalmışlardır. Hazret-i İsa'ya inanmış bir Hristiyan'ın aslanlar tarafından parçalandığını ya da
Yarımadadaki son Müslüman topluluklarını 1569'da ortadan kaldıran II. Felipe, 1571'de Osmanlılara karşı İnebahtı zaferini kazandı. Ama o başarının somut sonuçları yalnızca Venedik'e yarayacaktı. "Geçmiş çağların ve yaşanılan çağın tanıklık ettikleri en büyük olay olan ve tarihin bir daha benzerini göremeyeceği" o savaştan bir kolunu yitirerek dönen, ardından da Engizisyon'un hışmına uğrayan Miguel de Cervantes daha sonraları (1605-15) ünlü yapıtını, belki de bütün çağların en içli trajikomik romanı Don Quijote'yi yazarak, eski zaman şövalyelerinin destanlarını okuya okuya aklını bozan ve çevresindeki gerçekleri göremez olan bir Kastilyalı soylunun öyküsünü anlatacaktı.