"Maddenin kutsallaştırılması, tanımlanmış, düşünülmüş bilgince uygulanmış bir Epikürcülük değil midir?"
Can YayınlarıKitabı okudu
Devrin diğer Helenist felsefe akımlarının aksine Epikurosçuluk hem cinsiyet hem toplumsal sınıf bakımlarından eşitlikçiliği kucaklıyor ve uyguluyordu.
Reklam
Aristo'nun intiharı yorumlayışına baktığımızda; dinsel sebeplerden dolayı, şehri kirlettiği ve faydalı bir vatandaşın yok edilmesiyle ekonomik açıdan zayıflattığı, sosyal açıdan sorumsuzca bir eylem olduğu için devlete karşı işlenmiş bir suç saydığını görürüz. Peki toplumun kalıplaşmış normlarına, kişinin zihnini ve psikolojisini kurmak suretiyle mahveden kurallara, devletin rahatsız edici kanunlarına ne demeli diye sorabiliriz... Epikürcülük ve Stoacılık gibi bireyci felsefeler intiharı adil görür. Ancak tarih boyunca etkili olmuş Hıristiyanlık, İslam ve Budizm gibi büyük dinler intiharı ölümcül bir günah olarak değerlendirir ve kitlelere güçlü talimatlarıyla korku aşılarlar. "...Ölmek bu dünyada yeni bir şey değildir, ama yaşamak daha da az yenidir..." der Rus şair Yesenin Elveda adlı şiirinde, intihar etmeden önce.
Sayfa 35 - Everest Yayınları
Kişisel gelişimci sıçmıklarını görse ne derdi acaba.
Cioran ; Her insanın içinde bir peygamber uyuklar ve o uyandığında, dünyadaki kötülük biraz daha artar... Vaaz verme çılgınlığı içimizde öylesine yer etmiştir ki, korunma içgüdüsünün bilmediği derinliklerden doğar. Her insan, kendinin bir şey önereceği ânı bekler: Ne önerdiği önemli değildir. Bir sesi vardır ya, o yeter. Ne sağır ne dilsiz olmanın bedelini pahalıya öderiz... Çöpçüsünden züppesine kadar herkes, cinaî cömertliğinin kesesinden harcar; hepsi, mutluluk reçeteleri dağıtır; hepsi, herkesin adımlarına yön vermek ister: Ortaklaşa hayat, bundan ötürü tahammül edilmez bir hale gelir; insanın kendi hayatı daha da çekilmez olur: Başkalarının işlerine hiç karışmadığı zaman kişi kendi işleri için o kadar endişe duyar ki, kendi “benliği”ni bir dine çevirir, ya da tersten havarilik yaparak “benliği”ni yok sayar: Evrensel oyunun kurbanıyızdır... Ek olarak ; "Roma sokakları, ellerinde farklı "mutluluk” reçeteleriyle dolaşan, devasız bir genel bikkınlığa şifa bulmak için felsefenin çeperinde ortaya çıkmış bilgelik uzmanları ve soylu şarlatanlar olan Epikurosçular ve Stoacılar'la doluydu. Ama tedavi usûllerinde mitoloji ve tuhaf hikâyeler noksandı. Bu mitoloji ve hikâyeler, dönemin evrensel miskinliği içinde çok uzaklardan gelen ve küçük farkları önemsemeyen bir dinin kesinliğini oluşturacaklardı."
Adamlar ateizmi bulmuş
Oysa dünyada din tarihi tanrıların tarihi anlamına gelmez. Milattan önceki bin yılda Afrika ve Asya’da bütünüyle yeni dinler yayılmaya başlamıştı. Hindistan’da Jainizm ve Budizm, Çin’de Daoizm ve Konfüçyüsçülük, Akdeniz havzasındaysa Stoacılık, Sinizm ve Epikürcülük, en belirgin özellikleri tanrılara inanmamak olan dinlerdi.
Sayfa 224Kitabı okudu
Epikürosçuluk
Şiddetli hazlar, yokluklarında, kendilerini tutkuyla aramaya ve böylece aynı şiddette acılara yol açarlar. Başka bir ifadeyle, şiddetli hazlara yönelen kişi, aynı yoğunlukta acılara da maruz kalmaktan kurtulamaz.
Sayfa 61
Reklam
300 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.