Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
2023 Okuduğum Makaleler
Okuduğum kitapların yanında bu yıl okuduğum makaleleri de burada bir gönderi altında saklamak ve sıralamak istiyorum. Makaleleri kaynak formatında alıntılayacağım kopyalayarak direkt bulabilirsiniz. İnternet üzerinden. 1. Tansuğ, K., & İNANLI, Ö. (1949). SUMERLİNİN DÜNYA GÖRÜŞÜ VE BABİL EDEBİYATINA TOPLU BİR BAKIŞ. Ankara Üniversitesi Dil ve
Oku-maya Dair...
İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir. - Goethe Hiçbir zaman kötü kitaplar çok az ya da iyi kitaplar çok fazla okunmaz: kötü kitaplar zihin için zehir mesabesindedir, aklı harap ederler. İyi olanı okumak için kötü olanı hiçbir zaman okumamayı insan
Reklam
189 syf.
·
Puan vermedi
Aylak olun aylak aylak :)
Çarpıcı bir kitap diyebilirim. Çünkü gerçekten etkileyici. Kitabın ilk bölümü Erasmus'u hatırlattı bana. Deliliğe övgü kitabında Erasmus da benzer şeyleri dile getirmişti sanki. Ana fark ise Erasmus 'cahilliği' öne sürerken Russell aylaklıktan dem vurmuştur. Russell fazla çalışmanın gerekli verimi beraberinde getirmedigini dile getiriyor eserinde.
Aylaklığa Övgü
Aylaklığa ÖvgüBertrand Russell · Cem Yayınevi · 20181,318 okunma
Erasmus’un misyonu ve hayatının anlamını oluşturan ana öğe, karşıtlıkların hümanizmin anlayışı içerisinde bağdaştırılmasıydı.
Modern ulus-devlet anlayışı ciddi olarak ancak 1500'den sonra, başka dillerde yazılmış çok sayıda kitap ulaşılabilir hâle geldiği zaman gelişmeye başladı. Petrarca ve Erasmus gibi hümanist bilginler eserlerinin Latince çevirileri sayesinde uluslararası tanınırlık kazanırken anadilde yazılmış eserler (Boccaccio'nun yazdığı Decameron ve Chaucher'in Canterbury Hikâyeleri gibi) o zamana kadar kişisel ya da sahnelenme amaçlıydı. Seri üretimi yapılmış kitaplar bilhassa dayanıklı ve ulusaldı. Yazılı diller Avrupalı ulusların tanımlayıcı özelliği olmaya başladığı için yöresel aksanların fonetik yazımları bir sisteme bağlandı. Her dilin ürünleri ihraç edilebiliyordu fakat giderek ulusların kültürleri dışarı kapalı hâle geliyordu. Kendi kaderini tayin ve kişisel vicdan sonraki beş yüzyılın idealini oluşturdu ve bu model Aydınlanma'dan sonra tüm dünyaya yayıldı.
Avrupa uluslarının en tutkulu güçlerini harekete geçiren, birliktelik değil, ama hasımlık oldu. Buna karşılık Erasmus Anlayışı'nın tarihi biçimlediğine ve Avrupa'nın kaderinde gözle görülür, elle tutulur bir rol oynadığına hiç rastlanmadı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Ben,Canbaz
‘Türk Resmi’ ya da daha doğrusu ‘Türk Minyatürleri’ hakkında yazılan ilk kitap 1965’de İngilizce neşredilmiştir. Konuya fazla bir ilgi olmadığı için Türkçeye bile çevrilmeyen 52 sayfalık bu küçücük kitap zaten Unesco desteğiyle yayımlanabilmişti. Topkapı Sarayı Kütüphanesi’nde çok vakit geçirdiği anlaşılan yazar Richard Ettinghausen yazdığı kısa
Kumarbaz
Fakat garip bir namus anlayışı ile kendilerini soyanları aldatmaz, başka oyuncuları aldatır.
Sayfa 115Kitabı okudu
200 syf.
·
Puan vermedi
Zweig bu eserinde Avrupa nin ünlü hümanist bilgini Erasmus'un hayatını ve fikirlerini incelemeye almış.Erasmus ile birlikte çağdaşı Martin Luther in hayatını da zaman zaman ziyaret ediyoruz. Özellikle Erasmus ve Luther arasındaki mektuplar hayli ilginç.İkisinin de karşı durduğu şeyler aynıdır fakat yöntemleri farklıdır.Luther deki bağnazlık ve şiddet yanliligi Erasmus u rahatsız eder.Luther Erasmus ile tarafını güçlendirmek ister fakat Erasmus hiçbir gruba mensup olmak istemez.Mucadelesini kalemiyle bağımsız sürdürür.Zweig e göre Erasmus bagnazligin her türlüsüne karşı çıktı,sonsuza dek adalete hizmet etmek istedi.Bu özgür kafa hiçbir dogmanın savunuculugunu yapmadığı için nefret ve alaya hedef oldu.Onu lanetleyenlerden biri de dolayısıyla Luther oldu.Erasmus a göre "Bağnazlığın varabilecegi nokta,günün birinde kendi başını yemektir.Akıl ise beklemesini ve direnmesini bilir.Kimi zaman çevresindekiler sarhoşluk içerisinde tozuttuklarinda susmak zorunda kalır.Ama sesini duyuracağı günün de geleceğini bilir,çünkü hep gelmiştir." Erasmus anlayışı ile düşünmek,bağımsız düşünmek demektir. Kitabı ne kadar anlatsam az,şiddetle tavsiye ederim.Onlarca alıntı yapabilirim. Zweig tabiki Deliliğe Övgü'ye değinmeden olmazdı.Ona göre Deliliğe Övgü,bugüne kadar kaleme alınmış en etkili taslamalardan biridir.
Rotterdamlı Erasmus
Rotterdamlı ErasmusStefan Zweig · Can Yayınları · 2019663 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Flemenk yurttaşım Erasmus..
Sadece Erasmus ile sınırlı kalmamış, dönem ile ilgili her şeye ucundan biraz değinmiş sevgili Stefan. Bunu o kadar ince bir ayar ile yapmışki tadı damağınızda kalıyor ve kişi/konu hakkında daha çok bilgi edinme isteğı uyanıyor içinizde. (Luther, V Henry ile ilgili olaylar gibi..) Hümanizm üzerine güzel bir kitap, sadece hoşgörüye, özgürlüğe,
Rotterdamlı Erasmus
Rotterdamlı ErasmusStefan Zweig · Can Yayınları · 2019663 okunma
Reklam
Erasmus Anlayışı ile Luther anlayışı,
Su ile ateş ne kadar birleşebilirse Erasmus Anlayışı ile Luther anlayışı, akıl ve tutku, insanlık dini ve din bağnazlığı, çok yanlılık ile tek yanlılık, yumuşakbaşlılık ile sertlik de birbirleriyle ancak o kadar birleşebilir.
Sayfa 180 - 7.Basım Eylül 2017 Can YayınlarıKitabı okudu
Yalnız ve yalnız toplumun esenliğini amaç edinen bir ideal, geniş halk kitleleri için hiçbir zaman tümüyle yeterli olamaz; ucuz kafaların var olduğu yerde, salt sevginin yanı sıra nefret de o karanlık hakkını ileri sürer ve bireyin, ortaya atılan her düşünceden en kısa sürede kendi kişisel çıkarını sağlama eğilimini belirginleştirir. Somut olan, elle tutulup gözle görülebilen, her zaman kitleye soyut olandan daha kolaylıkla nüfuz eder; onun içindir ki bir ideal yerine somut nitelik taşıyan, yöneltilebilen, başka bir sınıfa, ırka ya da dine dönük düşmanlığı dile getiren sloganlar siyaset pazarında daha çabuk benimsenir. Çünkü bağnazlığın öldürücü ateşini körükleyebilecek en büyük güç, nefrettir. Buna karşılık Erasmus Anlayışı gibi, yalnızca insanların birbirine yakınlaşmasına hizmet eden, ulus ayrımı tanımayan insancıl bir ideal, doğal olarak her an karşısında çarpışacak düşman arayan bir gençlik üzerinde görsel etki yaratabilme gücünden yoksundur; kendi ülkesinin sınırları dışında ve kendisininkinden başka bir dine inanan düşmanları gösteren o ayırıcı gücün çekiciliğine hiçbir zaman sahip değildir. Bu nedenle, yan tutmakta bağnazlığa düşenler için insanoğlunun içindeki ezelî hoşnutsuzluktan istedikleri yönde yararlanmak, her zaman kolay olmuştur ve olacaktır.
Avrupa uluslarının en tutkulu güçlerini harekete geçiren, birliktelik değil, ama hasımlık oldu. Buna karşılık Erasmus Anlayışı'nın tarihi biçimlediğine ve Avrupa'nın kaderinde gözle görülür, elle tutulur bir rol oynadığına hiç rastlanmadı: Karşıtlikların adalet düşüncesinin potasında bağdaştırılmasına, eritilmesine ilişkin yüce hümanizm düşü, ulusların ortak bir kültürün çatısı altında birleşmesi, gerçekleşmeyen ve içinde yaşadığımız gerçeklikte belki de hiçbir zaman gerçekleşemeyecek bir ütopya olarak kaldı.
344 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Erasmus'un Sunuşu
Erasmus ve Deliliğe Övgü Üzerine "O halde ölümlülerin bütün yaşamı bir çeşit masaldan başka nedir, birilerinin, başka birilerinin maskelerini takarak sahneye çıktığı, yönetmenin sahneyi terk etmelerini emrettigi ana kadar herkesin kendine düşen rolü oynadığı bir çeşit masaldan? Yönetmen bir oyuncuya kostümünü değiştirip sahneye çıkmasını
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus · Kabalcı Yayınevi · 201411,6bin okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Merhaba. Bu ay bir diğer okuduğum kitap, Abdal Kültür Merkezinden kütüphane bölümünden aldığım Erasmus'un Deliliğe Övgü eseri oldu. Yazar, delilik diye bahsettiği şeyde aslında budalalık ve ahmaklıktan bahsediyor desek daha doğru bir tanım olur bence. Erasmus, abartılmış bilgeyi ve bilgiçlik taslayanları, nasıl bir budala olarak görüyorsa,
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202111,6bin okunma
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.