Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
76 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Savaş Karşıtı Hümanist Bir Manifesto: Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş
“Sonunda insanların yaptıklarının tümüne budalalık oyunu diyebiliriz.” (Deliliğe Övgü – Erasmus) 1. Erasmus Kimdir? Avrupa’nın en önemli hümanistleri arasında gösterilen
Desiderius Erasmus
Desiderius Erasmus
, 1466 yılında Hollanda’nın Rotterdam kentinde doğdu. Teolog ve klasik filolog kimlikleriyle önemli çalışmalarda bulundu ve Yeni Ahit’in ilk editörlerinden biri oldu.
Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş
Tatlı Gelir Yaşamayana SavaşDesiderius Erasmus · Can Yayınları · 2020930 okunma
Reklam
Bu kadar aşırılığı, şehvet dolu davranışların, kandırmacaların, savaşların, katlin, yalancılıkların, yalanların ve inancı sarsan her türlü şeyin bir tek sözleşmeyle ortadan kalkacağını düşünür, satın aldığı temiz sayfayla yeni bir günah yolculuğuna başlayabileceğini zanneder.
Sayfa 105 - Kabalcı yayıncılık. çeviri: Selena ErkızanKitabı okudu
84 syf.
4/10 puan verdi
Kitabın ilk sayfalarında, hayvan ve insanı ayıranin akıl olduğunu, hayvanlar akıl yoksunu olarak birlik içinde olabilirken insanlar erdemli akılları ile ve isa'nin barış idolu varken nasıl düşmanca yaşarlar. Konu ilerledikçe farkettigim hayvan olan biz #türkler (barbarlar) ve diğer topluluklar bile beraberliği kutsal sayarken bizler nasıl olurda birbirimize kılıç çekeriz, ritüeli!!! Ben böyle algıladım. Bilinçli bir saldırı ve barıştan bahseder !? . . . Bütün kitap bundan ibaret, kutsal bir din var ve yozlaşmayla hristiyan kardeşler birbirine giriyor, şimdiki avrupa birliği ülkeleri. Bunun tek çaresi; Barış, isa'nin üstün öğretisini benimsemek ve benimsetmek. Avrupa birliğinin temeli Erasmusun bu söylevleriyle oluşmuştur, temel taşı budur. . . . Ben tavsiye ediyorum der miyim..? bana kattığı bisey var mı? var o da şu, hümanist söylevler bir din üzerinden yapılıyorsa eğer bir olguya muahkak saldırı var!!! . . . #erasmus un bu düşünceleri ortaçağ düşünürü/teoloğu #augustinus a dayanmaktadır. Leibniz ve Kant kendi yazıtlarında bu eserden konulara değinmiş. . . . #stefanzweig onun için soyle der; "gözlerini hıristiyanlığın cennetine çevirdiğinde inancı, şükranla dolu bakışlarını olympos dağına diktiği zamankinden daha güçsüz değildir."
Barışın Şikayeti
Barışın ŞikayetiDesiderius Erasmus · Dedalus Yayınları · 201858 okunma
Diyalektik 2 – Şeref, Bilgelik, Sanat
*_Düşünce_ _Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz. İçimizde ne varsa biz oyuz. Bizi biz yapan zihnimizdir.
Erasmus, bir savaşçı olarak doğmuş değildir; ayrıca uğrunda savaşmasını gerektirecek kesinlikte bir inancı da yoktur
Reklam
Erasmus, bir savaşçı olarak doğmuş değildir; ayrıca uğrunda savaşmasını gerektirecek kesinlikle bir inancı da yoktur; nesnel kişiliklerin kendilerine güvenleri azdır.
ufacık dogmatik ayrıntılar uğruna en acımasız kutuplaşmaların ortaya çıktığı bir dönemde Erasmus'un düşlediği, tüm dinsel inançların son bir senteze varması ve Hıristiyanlıkta, Tanrı'ya inancı tam anlamıyla insanlığın dini kılmak amacıyla bütün dünyayı sürekli olarak kavga ve çekişmelerden arındıracak bir rinascimento'nun' [Rönesans] gerçekleşmesidir.
Sayfa 86 - Can Yayınları, ModernKitabı okudu
"Erasmus'un hümanizm üzerine kurulu inancı, dini inancın insan aklının Tanrı'yı tanımak ve ona ibadet etmek için sahip olduğu güven olduğunu vurgulamaktadır."
Sayfa 83 - Yakamoz KitapKitabı okudu
Erasmus'a özgü kader, şimdi Luther'in önünde uzanmıştı. Onun tümüyle ruhsal ve dinsel anlamda söylediklerini geniş kitleler ve bu kitlelerin bağnaz önderleri, Luther'in deyişiyle "maddi" anlamda, kışkırtıcı anlamda alıyorlardı. Bir dalganın ötekini izlemesi ve yutması, devrimin yapısının değişmez gereğidir; bu kargaşa içinde Erasmus, Jirondenleri; Luther, Robespierre'cileri, Thomas Müntzer ve yandaşları da Marat'cıları temsil ediyorlardı. O güne kadar tartışılmaz önder olarak kalmış olan Luther, bir anda iki cepheye karşı, aşırı ılımlılar ile aşırı atılganlara karşı savaşmak, Almanya'nın yüzyıllardan bu yana yaşadığı en korkunç ve kanlı ayaklanma olan bu toplumsal devrimin sorumluluğunu yüklenmek zorunda kalmıştı. Çünkü köylü kitlesi, Luther adını yüreğine kazımış, kendisine bayrak edinmişti; bu asilere, efendilerine başkaldırmak yürekliliğini de yalnızca Luther'in imparatora ve imparatorluğa başkaldırıp bu yolda başarı kazanması vermişti. Şimdi Erasmus, haklı olarak ona, "İşte şimdi senin düşüncelerinin ektiğini biçiyoruz,” diye sesleniyordu, “sen asileri tanımak istemiyorsun ama onlar seni tanıyorlar... Bu felakete yazdığın kitapların, özellikle Almanca olarak kaleme aldığın kitapların yol açtığına ilişkin genel inancı yıkabilecek durumda değilsin."
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Desiderius Erasmus… Kitap 1469 yılında hayata gözlerini açan Desiderius Erasmus’un hayata kısmen nasıl atıldığını, fiziksel özelliklerinin yanında karakter olarak da kendine has niteliklerini ve tarihsel süreçte yaşadığı tecrübeleri geniş bir perspektiften anlatıyor. Erasmus’un zaferi Rönesans içinde hümanizm düşüncesinin muazzam yükselişine ön
Rotterdamlı Erasmus
Rotterdamlı ErasmusStefan Zweig · Can Yayınları · 2019669 okunma
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.