Kurutulmuş pınarlarım var. Yeni yağmurlar bekliyor ruhum.Yeniden yeşerecek tohumlarım var ve topraklarım çoraklıktan kurtulmalı.Yeniden yeşilliklere bırakabilmem için kendimi ,toprağıma damlayan kanım kurumalı.Şimdi değil;kabuklarım kendiliğinden terketmeli yaralarımın üzerini.Tertemiz bir ten çıkartmalı altından,tüm tazeliği ile adı aşk olana sunulmalı.
Şimdi değil şimdi olmaz bu yüzümdeki sırıtmalar şimdi olmamalı ellerimi nereye koyacağımı, saçlarımı ne yapacağımı bilememek,ne giyeceğime karar verememek,söze hangi kelime ile başlayacağımı bilememek olmamalı şimdi.
Sular geriye doğru çekildi bugünlerde iyice gücünü toplayıp coşkusuyla iri derin dalgalar oluşturmadan,kıyılarına yanaşmamalı denizim.
Asıl sorun diplomalı cehalette.Türkiye'de eğitim tam bir diploma fetişizmine dönüştü.Ana dilini doğru dürüst konuşamayan,mektup yazmaktan aciz üniversite mezunlarından geçilmiyor bu ülkede.
Söz konusu hastalık nedir? Böylesine dinamik ve yaratıcı bir uygarlığın artık gelecek vaat etmeyen,batıp gidecek bir noktaya gelmesi nasıl açıklanabilir?
Bu dünya eviniz. Evinize sahip çıkın. Koruyun. Toprağınızı,suyunuzu ağacınızı,havanızı,koruyun. Nerede yaşarsanız yaşayın,hangi toprak yurdunuz olursa olsun,uğursuza haine baş eğmeyin,daima dik durun umudunuzu kaybetmeyin mücadele edin.
Nasıl özgür olmalı? Bu ayrıştırıcı kavgada her türden tehdit ve tehlike ile karşı karşıya kalan benliğimin saflığını bozulmadan nasıl koruyabilirim ? İnsanlık bu zulüm derdinden nasıl uzak tutulabilir? Kilisenin ve devletin benden istediği zalimce şeylerden nasıl kaçabilirim? Benliğimin o kendine özgünlüğünü dışarıdan gelen zorlama ve kurallar ve önlemlere karşı nasıl koruyabilirim? Ruhumun en derindeki bölgesini,orada sadece bana ait olan malzemeyi,bedenimi,sağlığımı,düşüncelerimi duygularımı başkalarının sapkın ön yargılarına beni gözetmeyen çıkarlarına karşı nasıl koruyabilirim?
Edepsizlikte tekleriz
Kimi görsek etekleriz
Hak'tan da yardım bekleriz
Ne utanmaz köpekleriz
Biz bakmadan sağa sola
Düşman girdi İstanbul'a
Vatanı sattık bir pula
Ne utanmaz köpekleriz
Kitaplardan başka nefes alacağım balkon kalmadı gerçeklikler şehrinde.Bilinen en eski usulle süngere dalan avcıdan farkım yok,öyle dalıyorum yazının okyanusuna. Her vurgunda bir sonraki kitaba açıyorum ciğerlerimi.