Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Safsatalarını tanı
Akıl Yürütme Hataları: Kısa tanım: Bir ikna amacı taşıyan düşünce akışlarında bulunan ve kişinin kendisini veya karşısındakini yanıltma amacı taşıyan hatalı bağlantılar. Tembeller için daha da kısa tanım: Yaygın akıl yürütme hataları. Birine balık verirsen o gün karnını doyurursun ama balık tutmasını öğretirsen her gün karnını doyurursun. Peki ya ona akıl yürütmesini öğretirsen? "Millet balık tutmasını öğrendiğinden beri sabah akşam olta atıyor, hayvanların soyu kuruyacak. En iyisi balık çiftliği işine gireyim, voliyi vururum." Yani akıl yürütme, bağ kurma ve gerekçelendirme içerir: • Dünyanın tüm işçileri, birleşin! • Özgürlük, eşitlik, kardeşlik • Tek millet, tek devlet, tek lider. 300.000 kadar da tank ve bir Avrupa haritası lütfen... Evet paket olacak. Bilakis propagandanın gücü, akıl yürütmeye yeltenmemesinde yatar.
Yalan söylüyoruz. İnsanlığa umut verebilmek için yalan söylüyoruz. Haklar diyoruz, eşitlik diyoruz, yasaksız bir dünya diyoruz. Oysa bu düzende, faşizmin emperyalizmle ya da kapitalizmin teknokrat platformuyla ilişkisinde böylesi naif bir yaklaşım, böylesi masalsı/ütopik bir söylem, elbette üçkâğıtçılık, elbette ciddi ciddi her kimliği özümsediği için amorf standartlarını yakalamış bir kimliksizlik, bir üniformasızlık, bir çıplaklık ve sivillik pozisyonudur.
Reklam
Modern toplumda iyiye de küçüğe de ortalamaya da vasata da ihtiyaç vardır. Fakat alt tipleri geliştirme prosedürlerini daha üstün tiplere uygulamamalıyız. Demokratik idealin insanları standartlaştırması zayıfların baskınlığına yol açmıştır. Her yerde güçlülerin yerine zayıflar tercih ediliyor. Zayıflar yardım görüp kollanıyor, çoğu zaman takdir ediliyorlar. Geçersizler, suçlular ve akıl hastaları gibi onlar da halkın sempatisini kazanıyor. Eşitlik miti, sembol sevgisi, somut gerçeklerin hor görülmesi bireyselliğin yıkımında büyük ölçüde sorumludur.
Sayfa 248 - Zeplin Yayınları
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Mustafa inan
Mustafa Hoca çok devirler görmüştü. Hürriyet ve aydınlıkla birlikte her türlü fırsatçılığın da ortaya çıkmasından korkuyordu. Herkesin eşit olduğu düşüncesinin hemen istismar edilmesinden korkuyordu. Mehmet Akif gibi, “bilenle bilmeyenin elbette bir olamayacağını” düşünüyordu; eşitlik demek, bu demek değildi. Mustafa İnan tarih okumaya düşkündü: sokağa dökülen her insanın bu işlerin bilincinde olduğundan haklı olarak kuşku duyuyordu. Türk milleti Tanzimat’tan beri böyle nice heyecan yaşamıştı; kaç kere, işte hürriyet geldi diye sevinmişti. (…) (Ancak) hürriyetle birlikte akıl da gelmeliydi, huzur da gelmeliydi, bilim de gelmeliydi; evet çalışma gelmeliydi, yeni ve aydınlık bir düzen gelmeliydi. Hürriyet neden durmadan gelmek zorunda kalıyordu? Bunun üzerinde düşünülmeliydi. Bu hürriyet neden ikide birde geliyordu? Bunun üzerinde düşünülmeliydi. Hürriyet, düşünmesini bilenlerle birlikte gelmeliydi.
Sayfa 225 - İletişim yayınları 67. BaskıKitabı okudu
Mustafa Hoca çok devirler görmüştü. Hürriyet ve aydınlıkla birlikte her türlü fırsatçılığın da ortaya çıkmasından korkuyordu. Herkesin eşit olduğu düşüncesinin hemen istismar edilmesinden korkuyordu. Mehmet Akif gibi, “bilenle bilmeyenin elbette bir olamayacağını” düşünüyordu; eşitlik demek, bu demek değildi. Mustafa İnan tarih okumaya düşkündü: sokağa dökülen her insanın bu işlerin bilincinde olduğundan haklı olarak kuşku duyuyordu. Türk milleti Tanzimat’tan beri böyle nice heyecan yaşamıştı; kaç kere, işte hürriyet geldi diye sevinmişti. (…) (Ancak) hürriyetle birlikte akıl da gelmeliydi, huzur da gelmeliydi, bilim de gelmeliydi; evet çalışma gelmeliydi, yeni ve aydınlık bir düzen gelmeliydi. Hürriyet neden durmadan gelmek zorunda kalıyordu? Bunun üzerinde düşünülmeliydi. Bu hürriyet neden ikide birde geliyordu? Bunun üzerinde düşünülmeliydi. Hürriyet, düşünmesini bilenlerle birlikte gelmeliydi.
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
Eşitlik ve zeka eş anlamlı kelimelerdir. Tıpkı akıl ve irade gibi.
Eşitlik ve zeka eş anlamlı kelimelerdir. Tıpkı akıl ve irade gibi.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,006 okunma
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
Kolakowski'nin akıl yürütmesinin sonucu belirlidir: Eşitlik ve kardeşlik ütopyacı mükemmelliği hayata geçirmenin temel araçları olduğu için, böyle bir proje ya başarısızlıkla ya da farklılığın ve özgürlüğün tamamen yok edildiği bir totalitarizmle sonuçlanacaktır.
Sayfa 36 - Sentez Yayınları, 2015.Kitabı okudu
Devrim, akıl almaz bir tutkuyla engel gördüğü her şeyi ezip geçer. Giyotin sepetlerine düşen kafalardan piramitler kurabilirsiniz. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik devrimi bu. Demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri doğuran ana. Rus Devrimi, daha farklı olamadı: Kızıl ve beyaz terörler hem birbirilerini, hem kendi kendilerini yiyip bitirmişlerdir. Yalnız Stalin'in 'kestiği' komünist sayısı on binlerin üstündedir deniyor.
Nefs, Akıl ve İmaN
İlim ve Sanat, IV, 23 (1989) Çağdaş toplumlar, yirminci yüzyılda gerçek bir cahiliyet devri yaşıyor. Bunca bilimsel ve teknolojik ilerlemeye rağmen çağın insanı mutsuz ve muzdarip, savaşlar, sömürüler, yalanlar, çılgınlıklar, zulümler, edepsizlikler, sefaletler, dengesizlikler, cinayetler, intiharlar, hastalıklar... İnsanlık özlediği huzur ve
883 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.