Bazı tesadüfler insana elli senede öğrenemeyeceği şeyleri iki dakikada öğretiyor.
Sayfa 21 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Ne hale geldiğimi söylemeye lüzum var mı?
Sayfa 20 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
"Sen bu yerden gideli ey saçı zer"
Sayfa 31 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Sahi bu geceki kadar can-ü dilden sarhoş olduğum aklıma gelmiyor...
Sayfa 10 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
İçimin ateşini gidermek için bin türlü teselli düşündüm.
Sayfa 20 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Sade bilmem ne için, bu sesi dinlerken gönlüme bir gariplik çöküyordu. Şöyle yan yana biraz ağlayayım diyordum.
Sayfa 11 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Fakat yine sarf-ı nazar edip sigaramı içmeye devam ettim. İnsan çok anlaşılmaz mahlûk...
Sayfa 23 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Hafız Aziz
Bursa’da tanıştığım bir kitapçıya gittim.
-“İngilizce ders verilir.” diye bir kağıda
yazsam da, sizin dükkanın camına
kağıdı yapıştırsam, nasıl olur?
-İş çıkmaz! dedi.
Adam YayınlarıKitabı okuyacak
"dert gider yerini boş bırakmaz."
Ben ölü hatıraları içinde büyümüş mezar bekçileri gibi bir adamım.
Amma dedim ya vakit, saat gelince beş yaşındaki çocuk, adamı iblis-i lâin gibi oynatıyor.
Sayfa 8 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Geç vakit işten çıkarsın,
iki satır konuşmak için
hasretsin bir ahbap yüzüne,
bıçak açmaz dostların ağzını
değirmenci su derdinde . . .
Yorgunluğu çıkarmak istersin
bir koltuk meyhanesinde,
kesen elvermez,
Sayfa 76 - Çınar Yayınları
Eski Şiire Yeni Nesilin Bakışı
Garip olan şu ki, bizim nesil Osmanlı'nın kendisi gibi yüksek kültürünü ve o kültürü taşıyan şiiri de reddetti. Onu halktan uzakmış gibi göstermeye, fildişi kulelerde ahbap-çavuş pazarlıklarının metaı gibi tanıtmaya çaba harcadı. Tek haklı iddiamız dilin artık anlaşılmaz olmasıydı ama yazık ki bu da onlardan (şairlerden) değil bizden (okuyamayanlardan) kaynaklanıyordu.
Sayfa 6
"Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı, ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla
Acaba pişman mıydı?
Sayfa 19 - İnkılap YayıneviKitabı okudu