ÇIĞLIKLARIN YAZDIRDIĞI MUTLULUĞA GÖTÜREN AKLIMIZDAN ÇIKARMAMAMIZ GEREKEN BİR HAYAT FELSEFESİ:
Çok mutlu olmanın sırrını keşfettim. Geçip giden, ardında ise tek bir kelime bırakan çığlıklarıma borçluyum keşfetmemi,
Mutluluğun sırrını öğretip gitti. Bıraktığı tek bir kelime yetti.
Ne mi o kelime?
‘Şükür’ Nasıl mı?
Ne kadar kötü durumdaysanız ne kadar zor dönemden geçiyorsanız, ne kadar artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyor
ya da mutluluğu sadece hedeflerinize vardığınızda mutlu olurum diye kendinize şart koşmuş olursanız olun ya şuan daha kötü durumda olsaydınız hatta bir telefonla yıkılsanız. O an şimdiki halinize şükretmez miydiniz? Acı büyütür küçük mutluluklarla da güldürmeyi öğretir. Acıyı tadana acı olmayan her yer tatlıdır acı şükretmeyi öğretir. Her şeyden şikâyetçi olup mutsuz olmayı değil! Zaten mutlu musunuz şükür diyerek mutluluğunuza mutluluk katın.
🍓
Ve bitti!
Öyle bir ikilemdeyim ki şimdi...
Bir tarafım neden bu kadar geç kaldım diyor, bir tarafım nereden okudum seni!
Ben şimdi nasıl unuturum okuduklarımı ve nasıl devam ederim eskisi gibi!
Nereden başlayacağımı, nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Okurken nasıl okuyacağımı da bilemedim. Dinlene dinlene okudum eseri. Daha iyisi gelmedi elimden.
Yazılmış en iyi savaş karşıtı, savaşın iç yüzünü, üzerimize kabus olup çöküşünü anlatan kitap hangisi? Hepsini bir kenara bırakın. Şimdiye kadar size önerdiğim, okuyun diye ısrar ettiğim bütün kitapları da kenara koyun! Kapıların Dışında'ya verin önceliği.
Wolfgang Borchert, ikinci dünya savaşını yaşamış, 3 yıl cephede bulunmuş, döndüğünde ise 'kapıların dışında' kalmış bir yazar. Savaşın ruhunu bu denli hissederek ve hissettirerek anlatmasının sebebi bu.
Savaştan dönüyorsun fakat sen o eski sen değilsin. Bıraktığın yer, bulmayı umduğun gibi değil. Ailen yok. Nefes alamıyorsun. Hayat yok!
"Her yer enkaz, herkes kaypak."
Okurken, yazarın her satırda acı çektiğini anlıyorsunuz. Üstelik, yazdıklarını yaşadığı için de iki kez çekiyor bu acıyı. Hayır bin kez! Hayatta olduğu, nefes aldığı her an acı çekiyor. Sizin de okurken onunla birlikte ciğeriniz tükeniyor.
Bu nedenle mutlaka, mutlaka okumalısınız bu kitabı ya da tam da bu sebeplerle okumayın. Çünkü, binlerce ölü gördükten sonra bir daha eskisi gibi olamayan; savaşa, savaş emri verip de karısının sıcacık koynunda yatmaya devam edenlere, düzene, hayata, Tanrı'ya isyan eden Wolfgang Borchert, sizin de kitabı okuduktan sonra eskisi gibi olmanıza izin vermeyecek.
Acı dolu yaşam öyküsünden bahsettiğim ve kitaplarını yorumladığım video:
youtu.be/KKbVMoluEvM
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
Numan Arıman'ın yazmış olduğu Vera Benim adlı şiiri sizler için seslendirdim. Dinlemek için linkten ulaşabilirsiniz.
youtu.be/WZRMxiQp2uA
VERA
hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim,
el değmemiş, duru sözler sevdiğim için
sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır
ve bu yüzden bürünür geceyi
güneş gözlerinden beslenir
ve saçlarını kollar
Korkuyorsun değil mi?
Yeniden kırılmaktan,sevilmemekten
Yeniden sevememekten korkuyorsun.
Bir kere kırıldığın zaman yeniden eskisi gibi olmayacagini sanıyorsun.
Yüreğinin umut dallarını kırıp geçen rüzgarlara küsüyorsun.
Biri gelip,tekrar kırıp incitmesin diye tüm insanlardan kaçıyorsun.
Yeniden umut etmekten korkmaya başlıyorsun.
Biliyor musun, ne kadar kacsanda umut kırıldığı yerde yeşerir.
İnsan yeniden sever,yeniden umut eder ve yeniden hiç bir şey olmamış gibi gülümsemeye başlar...🍂🌾🌿