Merhaba Sevgili 1k Okurları;
Perşembe gününden itibaren işe gitmiyorum. Evde boş boş oturmadım ve Koronovirüs hakkında video çektim:
Video Linki: youtube.com/watch?v=oFP1ZYp...
Bu videonun amacı, durumun ciddiyetini kavrayıp, gereksiz yere dışarı çıkmamak, salgını daha da büyütmemek, hastanedeki hasta sayısını daha fazla artırmamak üzerinedir.
İşe gitmek gibi bir amacı olmayıp; parkta, sahil kenarında mangal yapanların, deniz kenarına balık tutmaya gidenlerin, meydanlardaki bankları dolduranların, hem kendi hem de etrafındaki insanların ölümüne sebep olması çok uzak bir senaryo değil. Bu virüs insandan besleniyor ve insanın toplum içinde dolaşması, yakın temas kurması ve bize bir şey olmaz demesinden yararlanıyor. Bu yararlanma sayesinde bulaştığı kişinin solunum yetersizliğinden acı ile kıvranarak ölümüne neden oluyor.
Durum o kadar ciddi ki, kaç video çeksem ben anlatamam...
Bu videonun tek amacı vardır, İşe gitmek gibi bir sebebin yoksa;
EVDE KAL! Çıkma dışarı evinde otur!
Kitap ve türevlerini oku, hikaye yaz, günlük yaz, dizi izle, film izle, biraz düşün, yeni bilgiler öğrenmeye çalış. Hem kendine, hem etrafına bir şeyler kat, tek bir şey yapma, önemli bir sebep yoksa, DIŞARI ÇIKMA!
Sağlıklı günlere sevgili Okurlar, lütfen evinizde söz dinlemeyen yaşlıları dışarı çıkarmayın, onlara engel olun!
Saygılar.
Merhaba,
Ray Bradbury’nin yazdığı Fahrenheit 451 isimli eser, 1984 ve Cesur Yeni Dünya romanlarından sonra okuduğum bir diğer distopik roman oldu. Bu inceleme yazısını yazdıktan sonra da uzun bir süre bu tarz romanların, yer yer iç karartan dünyasına girmemeyi düşünüyorum. Bu kadar karamsarlığın ardından artık ne yaptığını bilen insanların olduğu
Evde kal kitabını oku kampanyası başlatsak ya 1000 kitap okurları olarak!
Bu dünyada insanın yapabileceği en iyi yatırım kendinedir dostlar. Siz siz olun önce kendinizi eğitin/geliştirin. Hangi dönem hangi zaman olursa olsun, insan istedikten sonra her şeyi yapabilir. 1900’lü yıllarda eşek üstünde kitap taşımak kimin aklına gelirdi Allah aşkına söyleyin? Evde boş kalınca bi bakayım nasıl bir kitapmış diye bakarken yarısını okur buldum kendimi. Diğer yarıyı da bu gece bitirdim. Hikaye o kadar güzel ki sanki yazar karşımda anlattı bende dinledim. Ürgüp, peri bacaları dönemin halkı coğrafyasın çok iyi anlatılmış. Köy yollarında, bağlarda bahçelerde bende eşeklerle gezdim sanki. Okumanın önemini bu kitapla daha iyi anladım. Bizler karanlığa ışık yakmakla yükümlü neferleriz önce kendi ışığımızı bulup sonra da çevremizdekilere ışık olmak zorundayız. Aydınlık bir gelecek istiyorsak önce kendimizi aydınlatmalıyız.
İyi okumalar...
Hayatta genelde özenle yapacağımız işler için özel bir vakit ayırmak isteriz.Bu Özel vakitte sadece bu işe odaklanmak ve uzun uzadıya onla ilgilenmek...
Benim için değerliler kategorisine girmiş bu kitabın incelemesine, geniş bir vakitte baslamak isterdim ama anladım ki o geniş vakit olmayacak bu yüzden yazıya bir arkadaşı beklerken
Evde durulmadıkça bu vuris de durdurulamaz.
-Evde kal Kitap oku
-Evde kal Ders çalış
-Evde kal TV izle
-Evde kal Telefonla oyna
-Evde kal ailenle vakit geçir
-Evde kal İBADET ET
PAYLASALIM HERKES GÖRSUN
EVDE KAL TÜRKİYE
Uzun zaman önce elime ulaşan kitabı evde kalmamız gerekince okumaya başladım. Okunuşu ve ilerleyişi çok hızlı olmasada kelimeler akıyor. Kitap insani kendine çekiyor. Internet, televizyon, çocuklar, eş ve yemekten arta kalan zamanlarda bu kitabı hemen bitirmeliyim.
Kitabın konusuna gelince Kaf tek başına yaşayıp hergün şiirler yazan biridir. Bu şiirlerini hergün aynı saatte sevdiklerine okumaktadır. Yolda kendisine iki dost edinmiştir. Bunlar Acı ve Hüzün 'dür.
Aylin ise okulda son senesi olan bir öğrencidir. Kendisine öğretmeni dersten geçmesi için son sans olarak bir proje ödevi verir. Odevin konusu ise Psikolojisi hastalığı olan birisini bulup onu incelemesini ister.
Bakalım beni kitapta neler bekliyor ? Evde kal kitap oku .