"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum."
Kitap Kemal’in Füsun’a takıntılı aşk hikayesini anlatıyor. Kemal Sibel’le nişanlı. O yıllarda sosyetede bilinen insanlar ikisi de. Herkes onlara gözde çift olarak bakıyor, evlenmelerini bekliyor. Fakat hiç kimsenin hatta Kemal’in bile tahmin edemeyeceği bir şey oluyor. Füsun çıkıyor karşısına. Seneler evvelinden tanıdığı, çocukluğunu bildiği, annesinin terziliğini yapan kadının küçük kızı Füsun… Büyümüş, güzelleşmiş. Öyle ki Kemal ilk gördüğü yerde, Şanzelize butikte aşık oluyor Füsun’a. Başına açılacak onca derdi, hayatının sürükleneceği çıkmazı bilmeden kapılıp gidiyor onunla.
İşte Füsun’u ilk gördüğü andan son gördüğü ana kadar, 9 sene boyunca aklından bir an bile çıkartmıyor, bir an bile vazgeçmiyor Füsun’dan. En yakınıyken en uzak oluyor senelerce, elini uzatsa tutacak, dokunacak, sevecek ama uzatamıyor. Eli kucağında kalıyor. Kemal buna üzülmüyor bile. Çünkü elinde sonunda Füsun’a kavuşacağından emin.
Kitap ile ilgili daha fazla detay vermeyeceğim. Ancak beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap oldu. Çok uzatılmış olduğunu düşünüyorum. Aynı şeyler tekrar edip duruyor gibiydi benim için. Okunabilir evet ama abartıldığı kadar iyi olduğunu düşünmüyorum. Popülerite kazanmış bir kitap, müzesinin olmasının da bunda bir payı var bence. Okumak isteyenlere keyifli okumalar diliyorum.
Bu arada müzeye ilk defa gitmek isteyenler için kitabın içerisinde bir adet bilet bulunuyor. Kitabınızla birlikte giderseniz orayı damgalatarak içeri ücretsiz girebilirsiniz.