Farsça kulağıma hiç bu kadar tatlı gelmemişti..
youtube.com/watch?v=-mVG_V3...
Hiç sıkılmadan dinlediğim o nadir şarkılardan... “Jane Maryam”, aynı zamanda “Nazanine Maryam” olarak da bilinir. Dinledikçe ruhumu gezintiye çıkarmış gibi oluyorum. Kadının avazını iliklerinde hissediyorsun sanki..
Monika Jalili’nin Montreal Senfoni Orkestrası eşliğinde söylediği bu şarkı ilk kez Mohammad Nouri tarafından söylenmiştir. Hikayesi tam olarak bilinmese de, birçok rivayet mevcut.
En yaygın olarak, Nouri’nin , şarkıyı Gilan’da pirinç tarlalarına çalışmaya giden “Maryam” adıyla sembolize ettiği sevgilisi için yazmış olduğunu söyleyebiliriz.
Nouri, İran Devrimi’nden önce, yaptığı folk şarkılardan dolayı yeni nesil tarafından pek dinlenmediği için sanatçılar arasında bir nevi dışlanıyordu.
Devrim sonrası ise, Nouri’nin kariyerinde gerçek bir dönüm noktası olmuştu. Neden mi? Çünkü, diğer sanatçıların ülke dışına çıkarılması, Batı kültürüne karşı itirazlar(İran devriminin ana sebeplerinden biri) vs. sanatta milli ürünlerin önceliklendirilmesine sebep olur ve Nouri de halk müziği ile uğraştığı için hâliyle, onun işine yaramış oluyor.
İşte "Jane Maryam" şarkısı o zamandan beri radyolarda çala çala herkesin dilinde ezber olmuş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Şahsen en sevdiğim versiyonu yukarıda paylaşmış olduğum Monika Jalili’nin performansıdır.
Lütfen kulaklık takmayı unutmayın; Have fun😎👍🏼
Alice harikalar diyarında
Kitapta Alice'in hayal gücüyle süslenmiş rüyası anlatılmış. Kitabı okurken hem büyük bir zevk aldım, hem de bazı cümlelerin ardında ki anlamlar için kendimi sorgularken buldum. Bununla birlikte bir çocuğun hayal dünyasıyla buluşmak, bana tekrar çocukluk günlerimi hatırlattı
Henüz okumamış veya okumayı düşünen arkadaşlarım için kesinlikle okumalarını tavsiye ediyorum, pişman olmayacaklarına eminim.