Oğuz Atay ile tanışmak isteyenler kesinlikle okumalarına bu kitap ile başlamalılar.
Oğuz Atay kesinlikle çok usta ve “farklı, çok farklı” bir yazar, değeri öldükten sonra anlaşılan...
Diyor ya ,bu kitapta geçiyor;
“ Ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin acaba?”
sitem dolu bir söz.
Dikkat: Bundan sonrası “ayrıntılı”yorum içerir!
“Beyaz Mantolu Adam” da diyordu ya ilk cümlede, “Kalabalık bir topluluk içindeydi, başarısızdı.”
Bu hikaye çok etkileyiciydi. Sokaklarda meydan okurcasına kadın beyaz mantosuyla koşan adamın kitaptaki her anı ve son anı beni çok etkiledi.
Kitapta geçen “Korkuyu Beklerken” hikayesi de çok ama çok vurucuydu bence.
“Yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor” diyordu ya adam.
“ Ben mi yanlıştım, hayır kapılar karışıktı...
”
Gerçekten vurucu sözler.
Hikaye de çok etkileyiciydi bence.
Özellikle şu dönemde dünyada, sokaklarda terörün arttığı , güvenliğin azaldığı zamanlarda, insanlar bir örgüt saldırısında ölme ihtimalini düşünerek ,kalabalık yerlerde gezerken “ya burada bir bomba patlarsa , ya şurada bir terörist kamyon sürücüsü üzerimize sürerse, ya manyağın biri bize ateş açarsa...”
diye içinde korkular besler oldu.
Korkuyu hep bekler oldu:(
Bir de bu hikayedeki şu söz çok güzeldi. “Bazı kitapların da anlamını yıllar sonra sezmeye başladım.”
Ben de kendimden örnek verecek olursam, “Yüreğinin Görürdüğü Yere Git” ve
“ Portakal Ağacı” nı yıllar sonra farklı gözlerle , farklı yaşanmışlıklarla , yan anlamlarını sezerek ikinci üçüncü defa okumuştum.