Kadıköyü, Konstantiniyye'nin fethinin ardından bu topraklar Fatih Sultan Mehmed tarafından, kentin ilk kadısı olan Hızır Çelebi'ye verilir. Bölgeye o yüzden Kadıköyü denilir ve zamanla Kadıköy adını alır...
Senden gayrı bir aşka ben kalemi istemem, kağıdı istemem.
Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim.
Senden gayrı, senden başka efendi istemem, sevgili istemem, istemem…
(Fatih Sultan Mehmed Han (k.s.))
Taib Ahmed’e göre, “Fatih Sultan Mehmed Han ve Sultan Bayezid-i Veli, komutanları ve vezirleriyle arada sırada iyşü nuş (içki âlemi) ederlerdi. Hatta Bayezid-i Veli, Sadrazam Gedik Ahmed Paşa’yı işret (içki) sırasında katletmişti
Selahaddin-i Eyyûbi'ler, İmam-ı Rabbani'ler, İmam-ı Gazali'ler, Ömer Muhtar'lar, Şeyh Şamil'ler, Yavuz Selim'ler, Fatih Sultan Mehmed'ler, bu tasavvuf mekteplerinin yetiştirdiği başlıca mücahidlerdir. (Allah'ın rahmeti öncülerin üstüne olsun)
Bu hayırlı öncüler, hiç tereddüt etmeden taşın altına kellelerini koymuşlarken, takipçileri olan biz dervişler de, o taşın altına elimizi koymaktan geri durmayacak ve bu asil millete İslam'ı öğretmeye devam edeceğiz biiznillah.
Unlu Alman tarihci Franz Babinger, Venedik arsivlerine dayanarak, daha evvel on dort kez suikasta maruz kalan Fatih Sultan Mehmed' in on besinci tesebbuste zehirlenerek öldürüldügü kanaatindedir...
Osmanlı'nın Fâtih Sultan Mehmed ile başlayan en ileri bir İslâm imparatorluğu olma iddiası sonucu olarak, bu bölgelerden âlim, sanatçı, münşî ve şâirler davet ediliyor ve el üstünde tutuluyordu.