Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

F.İ.

"Bütün düşündüklerini söyleyebileceğin gün, torunlarının torunları yaşlanacak zamanı bulur. Bizler, giz ve korku çağı yaşıyoruz. Senin iki yüzün olmalı, birini halka diğerini de kendine ve Tanrı'ya göstermelisin. Gözlerine, kulaklarına, diline sahip olmak istiyorsan, gözlerin, kulakların, dilin olduğunu unut."
Sayfa 20 - YKYKitabı okudu
Reklam
"Bu zamanda az dostun olsun, daha iyi. Herkesle uzaktan hoşbeş edip geçmeli. Can gözünü açınca görüyor ki insan En büyük düşmanıymış en çok güvendiği."
Sayfa 71 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
"Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili Bir başkasına tutulmuş, o da dertli; Derdimin dermanı kendi derdinde: Hekim hasta olunca kime gitmeli?"
Sayfa 119 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Konfüçyüs
"Güneşi kaçırdığında gözyaşı dökersen, yıldızları da kaçırırsın." Tagore
Sayfa 34 - AlfaKitabı okudu
“10 KASIM 1938 PERŞEMBE … Atatürk’ün yaveri Salih Bozok, şuursuzca Saray’ın merdivenlerinden aşağı koştu. Alt katta boş bulduğu bir odaya dalıp kapıyı kapattı. Az sonra içerden tek el silah sesi duyuldu. Sesi duyup odaya koşanlar içerde O’nu kanlar içinde buldular. Tabancasından kalbine sıktığı bir kurşunla devrilmişti…”
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
“İnsanın bütün bildiklerini söylemesi gerekli değildir… Hiç kimse yanında, kendisinden daha bilgili birini istemez. Rahatsız olurlar. Doğru konuşmakla onlara doğru konuşmayı öğretemezsin. Kendileri öğrenmeliler… Bir şeyler öğrenmek istedikleri zaman ağzınızı kapatıp onlar gibi konuşmaktan başka çare kalmaz.”
Sayfa 150Kitabı okudu
“…kendiyle ilgili durumlar karşısında kayıtsızlaşan herkes (tek çare olarak) bir suç işleyecektir.”
“…Kendime tekrar aynı sözcüğü tekrarladım: ‘Hırsız! Hırsız!’ Bu kez ağır işiten, felçleşmiş vicdanımı uyandırabilmek için bağırdım. Yine bir yanıt gelmedi. Sonra birden sanki bir kibrit çakılmış da karanlık derinliklere tutulmuş gibi bilincimde çakan çiğ bir ışıkla fark ettim ki, ben sadece utanmak istiyordum, ama aslında utanmıyordum, hatta o derinliklerde bir şekilde gizli bir gurur, daha da ötesi, yaptığım o budalalıktan duyduğum bir hoşnutluk vardı.”
"Yaşları ilerledikçe insanları dine yönelten şeyin ölüm ve ölümden sonraki şeylerin korkusu olduğunu söylerler. Fakat kendi deneyimim beni şu inanca yöneltti: Böyle korku ve düşüncelerden apayrı olarak, dini duygular biz yaşlandıkça gelişme eğilimi gösterirler, çünkü ihtiraslarımız ateşini yitirdikçe, hayal güçlerimiz ve duygularımız köreldikçe aklımız daha rahat işler hale gelir, bir zamanlar aklımızı çelen imgeler, arzular ve heveslerden arındıkça Tanrı, gizlendiği bulutların arkasından görünür, ruhumuz bütün aydınlıkların kaynağı olan bu varlığı hisseder, görür ve ona yönelir, bu yöneliş doğal ve kaçınılmazdır; duygular dünyasına canlılığını ve cazibesini veren her şeyi artık yitirmekte olduğumuz için, o muazzam varoluş artık içsel veya dışsal etkilerle desteklenmediği için, kalıcı bir şeye, bizi asla yanıltmayacak bir şeye tutunma ihtiyacı hissederiz -bir gerçekliğe, mutlak ve ebedi bir gerçeğe tutunmak isteriz. Evet, kaçınılmaz bir biçimde Tanrı’ya yöneliriz; bu dini duygu, doğası gereği öyle saftır ve bunu yaşayan ruha öyle bir mutluluk verir ki, diğer bütün yitirdiklerimizi telafi eder.” Maine de Biran"
Sayfa 288 - İthaki Y.Kitabı okudu
Geri112
189 öğeden 181 ile 189 arasındakiler gösteriliyor.