Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Francesco Petrarca: Kitapları seven adam Rönesans gibi hareketleri ve trendleri genellikle tek bir olay ya da insanla başlatamazsınız, fakat Francesco Petrarca'nın Italyan Rönesansı'nı başlattığı iddia edilebilir. Francesco Petrarca saf ve lekesiz aşkı konu almasıyla meşhur bir şairdir ki iyi ki öyleymiş, çünkü onun için tutku nesnesi haline gelmiş olan hanım saygıdeğer bir evliliği olan 11 çocuklu bir kadındı. Petrarca sone formunu geliştirdi, ama kendisinin asıl önemi hırslı bir kitap koleksiyoncusu olmasından ileri gelirdi; onların sayfalarını okşayıp onlarla konuşarak otururdu. Petrarca Yunanca okuyamazdı, bu yüzden Homeros'un Yunanca nüshasını okumak yerine öperdi. Petrarca, Floransa'da tavan aralarında ve kilerlerde eşelenirken çok sayıda eski Latince el yazması buldu ve onları okuduğunda dillerinin saflığı karşısında şaşkınlığa düştü. Petrarca'nın ya da bir başkasının bildiği tek Latince Kilise ve üniversitenin kullanışsız Latincesiydi. Bir anlığına bildiğiniz tek İngilizcenin, var olan tek İngilizcenin serbest muhasebeci firmasının İngilizcesi olduğunu ve sonra bir dolabı açıp Shakespeare'in bütün eserlerini bulduğunuzu düşünün. Kısa süre içinde İtalya'daki hiçbir tavan arası eski sandık ve dolapları zorlayıp açarak içlerinde eski belge arayan alimlerden azade değildi. Bu bir Latin gramer kitabının sezonun okunması elzem kitabı kabul edildiği tarihteki son dönemdi.
Sayfa 129 - dummies serisiKitabı okudu
Semerkand'ı, Floransa'yı, Buhara'yı, Roma'yı ve Kudüs'ü görmeden ölmeyin.
Reklam
Avrupa’yı görmek ve temel kültürünü anlamak için üç şehri bilmemiz lazım: Floransa, Roma ve Prag.
Sayfa 256 - kronikkitapKitabı okudu
Kurtuba, Floransa, İskenderiye, Bağdat... Bu liste uzayıp gitmez; sadece bazı şehirlerin beşeriyete takım takım filozof ve bilgin yetiştirmeleri hiç tesadüf değil; tıpkı Viyana ve Pragʼın beşeriyetin müzik beldeleri olması gibi.
Sayfa 232 - kronikkitapKitabı okudu
Bugün hayatım sona eriyor. Yarın, içinde bunca zaman yaşadığım ayaklarımın ucunda uzanan şu kenti terk edeceğim. Burası tıkız, burjuva, gayet Fransız bir isim olarak kalacak zihnimde ancak, hafızamda bir isim, Floransa, Bağdat gibi adlara göre daha yoksul. Bir zaman gelecek “Bouville’deyken bütün gün boyunca ne yapardım diye soracağım. Şu güneşten, şu öğle sonrasından geriye hiçbir şey, bir anı bile kalmayacak...
Haçlı Seferleri'ne katılmak üzere evinden ayrılan bir askerin, kansına bekåret kemeri bağladığı ve kilitledikten sonra anahtarını kendi boynuna asarak sefere çıktığı söylenir. Bununla ilgili olarak Bellifortis'te, Floransa'lı kadınların giydiği "sağlam demir külot"un çizimi de yer almaktadır.
Reklam
Görmeden ölmemek gereken çok şehir var: Semerkant, Buhara, Kudüs, İsfahan, Kahire, Şam, Roma, Floransa, Londra
Sayfa 108
Floransa ne kadar bizden değilse, Kudüs de o kadar bizim değildi. Sokaklarda turistler gibi dolaşıyoruz.
Hayat ve ölüm üzerinde hiç gücü yoktu, bundan dolayı daha önce hiç güvenmediği bir güce itimat etmeye karar vermişti: aşkın gücüne.
Sayfa 323
"Hâlâ büyümemişsin, hâlâ çocuksun," dedi Andrea Doria. "Onca yolculuktan sonra, evin insana huzur verecek bir yer olduğunu sanıyorsun."
Reklam
Betimlerde Floransa
"Öpmek için hafifçe büzülen bir çift kadın dudağı hayal edin," diye fısıldıyordu Mogor, "işte Floransa şehri de böyledir; kenarları dar, ortası şişkin dudaklarının arasından akan Arno Nehri üst ve alt dudağı birbirinden ayırır. Bu şehir bir büyücü kadındır ve birini öptüğünde, ister sıradan biri olun ister kral, mahveder onu."
Dasvant
...dünyalar arasındaki sınır bir taraftan aşılabiliyorsa diğer taraftan da aşılabilirdi.Bir hayalperest hayallerine dönüşebilirdi.
"Floransa'daki profesörlere teleskobumla Jupiter'in uykularını göstermek istiyorum, ancak ne onlara ne de tekeskoba bakıyorlar. Bu insanlar, doğada incelenmesi, gözlenmesi, araştırılması gereken bir şeyler olduğunu düşünmüyorlar. Onlara göre bilim, metinleri karşılaştırıp tartışmaktan ibaret." Galileo Galilei.
Galileo giderek buluşlarıni ve görüşlerini bilim çevresinden rakipleri ve kıskanç akademik düşmanları karşısında savunma durumunda kalır olmuştu. Galileo'nun çöküşünü hedefleyen akademik çevrelerin bir komplosu sonucu ilk olarak 1614'te Floransa'da Galileo'ya yönelik kötü sözlerle dolu bir vaaz verildi.
Şayet güç bir çığlıksa insan hayatı başkalarının çığlıklarının yankıları arasında geçiyordu.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.