" Fotoğraf makinen var mı?"
"Yok."
"Hiç resim çektin mi peki?"
"Yoo."
"Ve fotoğrafçı olmak istiyorsun?"
"Garip mi buldun?"
"Biraz."
"Peki, polis olmak istiyorum deseydim, onu da garip mi bulacaktın? Kimseye kelepçe takmadım diye?"
Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Yeter artık be. 😡
“Oğlunuz olsaydı ne ad verirdiniz”
“En sevdiğiniz koku”
Biri seçeceği yavuklusunun kriterlerini paylaşıyor yok efendim 1.85 boydu şuydu buydu
Arkadaşlar burası bir kitap uygulaması.
Sayenizde uygulamanın akışında kitaplara hasret kaldık.
Fotoğraf yüklemeyin demiyorum, benim de yüklediğim olmuyor değil, ama bari müstefidi olacağımız bir alıntı, bir söz, şair hakkında bir bilgi paylaşın olmaz mı?
Ben ne yapayım senin partner seçiminde mühim olan kriterlerini bacım?!
Bilmiyorum böyle düşünen tek kişi ben miyim?!
Uygulamadan soğuttunuz iyice.
- Eskiden: Arkadaş olma kriteri aynı mahallede olma veya aynı okulda olmaydı.
+ Şimdi: Takipçilerinin sayısına göre.
- Eskiden: " Bu kız veya erkek bana bakmaz çok zengin " derdik. + Şimdi: " bu kız veya erkek bana cevap bile vermez " Bak kaç bin takipçisi var der olduk.
- Eskiden: Arkadaş yiyeceğini paylaşınca mutlu
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki?
Fotoğraf
1000Kitap uygulaması nedir?
Öncelikle 1000K ismini açıklıyayım;
Yılda 25 kitap okunması ile 40 yılda 1000 kitap olacak şeklinde düşünülmüş bir marka. Kitap ana fikrinin yanında anlık ileti paylaşımları, hastangler ile sosyal ekileşim oluşturma, yeni arkadaşlarla tanışma sohbet etme, satış (kitap şimdilik) ve reklamlarında yer aldığı web sitesi
National Geographic bu fotoğrafı 2013'ün en iyi fotoğraflarından biri olarak seçmiş.
Halt etmiş...
Çünkü tüm zamanların en iyi üç-beş fotoğrafından biridir bu.
Bu fotoğrafı çeken doğa fotoğrafçısı deklanşöre bastığı o anda gözyaşlarına boğulmuştur.
Hayvanın cesareti ve kişiliğinin gücüne
hayran kaldığını söyler.
Fotoğrafın hikâyesi
Sizlere benim için son derece önemli, izlediğim zaman bende pek iz bırakan çok değerli, bazılarını çok da bilmediğinizi düşündüğüm, kimisini ders konusu olarak da işlediğimiz, üzerinde analiz yapa yapa ilerlediğimiz birbirinden değerli filmleri, yönetmenleri ile birlikte paylaşmak istiyorum.Ufak tefek fikirlerimi sizlerle paylaşıp, aktarımlar
Söylesene: Hiç intihar etmeyi düşündün mü? Hiç mi? O halde okumaya yeltenme! Peki neden? Bir travma mı yaşadın? Bıçağı bileklerine geçirmeden veya soğukkanlı bir şekilde şah damarını kesmeden önce soğuğu hissettin mi? Ürpertiyi ensende alabildin mi? Yoksa bütün bunlara rağmen hayati zevkler, şaşalı geçici hevesler ve korku seni alıkoyup vaz mı
Keşfete bakayım güzel bir alıntı filan görürüm belki dedim fakat buralar iyice instagrama dönmüş. Şu fotoğraf ekleme özelliği nasıl gereksiz bir güncelleme
1000Kitap . Yediği yemeği atanlar mı dersin, içtiği suyu paylaşanlar mı dersin, sosyal mesaj kasanlar mı dersin yoksa özel konuşmaları ifşalayanlar mı dersin… Gereksiz gereksiz postlar. Saçmalamakta üstümüze yok.
❝
Bu fotoğraf bireysel özgürlüğün kötüye kullanımına emsalsiz ve akılda kalıcı bir örnektir. Turtadan bir dilim alan kişi özgürce kendi payını almıştır. Ve evet doğrudur, hakkından fazlasını da almamıştır belki ama kendi payını alırken diğer kimselerin kendi paylarını almalarını su geçirmez bir şekilde zorlaştırmıştır. Hatta adaletsizliklere de neden olmuştur desek yeridir...
Tam da bu nedenle ilgili görselde, haklarımızı kullanırken ne denli dikkatli ve incelikli bir tutum içerisinde olmamız gerektiği vurgulanmak istenmiştir.
'Adalet aritmetik değil, geometriktir.'
🗣
Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk
Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş
Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel
Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel
Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Nikâhın en hayırlısı, kolay ve külfetsiz olanıdır.” ...
Hazır düğün mevsimi gelmişken ve çok yakından bazı süreçlere şahit olma fırsatı bulmuşken düşüncemi ve duamı yinelemek istedim:)
Mekanları ve eşyaları değerli kılan içindeki insanlardır... Huzurlu bir yuva için en güzel gelinliği giyip en güzel düğünü yapmanız gerekmiyor inanın hem de hiç...
Geçen bir arkadaşım ev tutacağımı ve yeni eşyalar alacağımı duyduğu için bana ulaştı.
Bir tanıdığı çift daha 1 yıl olmuş evleneli ve malesef bir aldatma olayı olmuş , apar topar tüm eşyalar çok cüzi bir fiyata satışa çıkarılmış...Resimlerini attı eşyaların tek tek, daha taksitleri bitmemiş eşyalara ,vitrinde duran fotoğraf çerçevesine ve isimlerinin baş harflerine uzun uzun baktım...
Dışardan gayet lüks hiçbir eşyası unutulmamış, tüm ince detaylarla süslü çok güzel bir evdi gördüğüm...
Ama ne yazık ki şimdi taksidi bile bitmemiş eşyalar yerli yerinde dururken onları kim bilir ne hevesle yerleştiren insanlar hikayeden kazınırcasına silinip gitmiş ...
Demem o ki, aldığı eşyaların taksidinden kısa sürmüş mutlulukları...Ve hikayenin sonunda ikisi de yalnız ,sessiz ve süssüz devam etmişler yoluna...
Allah'ım,
" ne derler " kurbanı bir nesil olmaktan, mutsuz, borç batağında,haram yollara sevk edilmiş bir ömre hapsolmaktan ve sevdiklerimizi yıpratmaktan bizi koru
Amin...