Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
391 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Oktay Keçeci adında zengin bir adamın Türk Müziğindeki kadın şarkıcılar ile ilgili olarak hazırladığı bir kitap için elde ettiği bir fotoğraf ve karşılaştığı bir kadının bu fotoğraftakine oldukça benzemesi üzerine olaylar gelişir. Finali her ne kadar içime sinmese de finale kadar gelişen kurgu ile fena değil diyebileceğimiz bir kitap. Polisiye roman severlerin beğeni ile okuyacağı bir kitap.
Taş Plak
Taş PlakOsman Aysu · İnkılap Kitapevi · 200282 okunma
'Fotoğraf, gerçeğin bir kopyası olmaktan çıkıp bize artık mevcut olmayan şeyleri gösterdiğinde, yoksun olduğu haysiyeti bir ölçüde kazanmış oluyor.'
Reklam
Seni fark ettiği an geniş bir gülümseme kaplıyor yüzünü.. Sadece ağzıyla değil, burnuyla, alnıyla, yük çeken omuzlarıyla beraber, bütün mahalleye yayılan bir arzuyla gülümsüyor.. Güzel bir ülkeye bakıyor sanki.. Gözlerinde pırıltılı bir sadakat.. Bu kusursuz an gelip geçtiğinde iyileşmeyecek bir yara açılıyor içinde.. Elinde fotoğraf makinesi, nereye gidersen git bu gülüşü asla yakalayamayacağını henüz bilmiyorsun...
273 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça güzel bir casusluk romanı. Vadassy adında bir lisan hocası, tatili sırasında polis tarafından casusluk iddiasıyla tutuklanır. Çektiği fotoğraflar yüzünden olduğu söylenir ancak kaldığı otelde biri fotoğraf makinelerini değiştirmiştir. Sorumlu istihbarat elemanı Beghin, Vadassy'yi oteldeki esas casusu bulması için görevlendirir ancak tamamen acemi olan bu adam acaba ne yapabilecektir? Bu arada pek çok suç ve suçlu da ortaya çıkar. Bir solukta okunan bir casusluk romanı.
Bir Casusluk Olayı
Bir Casusluk OlayıEric Ambler · Uycan Yayınları · 197612 okunma
Japonlar niye çok fotoğraf çeker ? japonyada senede en az 2 sefer yurt dışına çıkmak zorunluymuş. Fotoğraf çekmekte zorunluymuş.. Bu resimler devletin arşivinde biriktiriliyor özel olarak inceleniyor ona göre teknolojik aletler yapılıyormuş..♡♥
Fotoğraf çekilerken, nedense kendimizi gülümsemek zorunda hissediyoruz. "Yani aslında ona bile mutluluk oyunu oynuyoruz.
Reklam
Cloquet hep tanrı tanımaz olagelmişti. Ama Peder Bernard hücreye girdiğinde , inanca katılmaya hala zamanı 'olup olmadığını sordu .Peder Bernard başını iki yana salladı . «Yılın bu ·mevsiminde sanırım başta gelen dinler tümüyle dolu olur,»dedi. «Bu kadar kısa sürede senin için tek yapabileceğim;bir telefon açıp seni Hindu dinlerinden birine sokmak.Ama vesikalık fotoğraf gerekiyor tabii.»
Sayfa 36
480 syf.
·
Puan vermedi
İkinci kez elime aldığım bu kitabı nihayet bitirdim. Okuyan arkadaşlarımın kitabın sonu ile ilgili düşünceleri 'daha sonra mı okusam' diye düşündürse de ;) İskender Pala'nın kendi kurgusuyla yazılmış bir kitap değil. Müzayededen satın aldığı el yazması bir kitabı dilimize çevirmiş. :) El yazması kitabın adı 'Yek Cinayet Şast u Şeş Sual (1 Cinayet 66 Soru)' ama 'yazar neden Katre-İ Matem demiş' diye aklımdan geçirdim. Sayfalar ilerledikçe kitabın adının nereden geldiği bölümü notlarımın arasına eklemiştim bile. Lale nasıl yetiştirilir, lale nasıl olur da insanda bu denli bağımlılık yapar, ..... Öylesine önünden geçtiğim ve fotoğraf çektirdiğim lalelerin anlatıldığı kitapta çok yerin altını çizdim (çizdim dediysem, not aldım). Ancak sonuna geldiğimde kafamda soru işaretleri oluşmadı değil. Benim için keyifle okuduğum bir kitaptı, sonuna artık takılmıyorum. Kitapla beraber bir Osmanlı geleneğini de öğrendim. Kapılarda iki tokmak bulunurmuş. Bunun sebebi; ev ahalisinin kapıya gelen kişinin erkek mi, kadın mı olduğunu anlamak için.. Bu şöyle oluyor ki............... ;)
Katre-i Matem
Katre-i Matemİskender Pala · Kapı Yayınları · 202222,2bin okunma
200 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzel diyebileceğim bir macera romanı. Neil adında eski bir asker zamanında beraber çalıştığı Engles adında bir rejisör ile karşılaşır. İşsizdir ve Engles'den gelen iş teklifini kabul eder. Dolomitlerde bir dağ evine gidecek ve bir senaryo yazmaya çalışacaktır. Bu arada Engles kendisine Heinrich ve Carla adında bir çiftle ilgili bir fotoğraf verir. Neil, dağ evine vardığında fotoğraftaki kadınla karşılaşır. İşin içinde iş vardır. Nazi zamanlarından Heinrich'in dağ evine getirdiği 20 sandık altının peşindekiler dağ evine gelmiştir. Heyecan dozu yüksek bu macera romanı mutlaka okunması gerekenlerden.
Kimsesiz Kayakçı
Kimsesiz KayakçıHammond Innes · Akba Yayınları · 19763 okunma
Okul bittikten sonra eve dönüp, ekmek arası bir şeyler atıştırıp sonra da işe koşturan çocuklar var ya işte onlar, sevgilileri olduğunda el ele tutuşamazlar. O çocuklar sevgilileriyle yan yana fotoğraf çektiremezler. Sevgililerine doğum gününde çiçek alamazlar. O çocuklar, sevgililerinin saçlarını okşayıp, ellerini boyunlarından dolayamazlar. Onlar her fotoğrafta kırık çıkarlar. Çünkü başka yere bakarlar. Yarım çıkarlar toplu çekilen fotoğraflarda.
Reklam
Çanta "Muhteşem bir hikaye" Genç yönetmen yeni filmi için yüzü düzgün, kamera karşısında rahat, düş gücü gelişkin bir kadın oyuncu arıyordu. Gazeteye ilan vererek adayları davet etmişti. Gün boyu peş peşe girdiği mülakatlardan yorgundu. O, kendine yeni bir kahve koyarken, sıradaki oyuncu adayını içeri aldılar. Alımlı genç kız, yüzünde
"O fotoğraf Sezen şarkısı oldu Erdal Eren'i son anlarında çektiğim o fotoğrafları, milyonlarca kişi gibi Sezen Aksu da görmüş ve çok etkilenmiş. Anlatırken, "Öylesine masum, öylesine ölümden uzak, öylesine genç ki... Hikayesini de okudum. Ama beni esas vuran o 'son bakış' fotoğrafıydı Savaş. 'AĞIT GİBİ...' Aysel Gürel'e gösterdim o fotoğrafı. Birlikte bir şeyler yazdık. Onno'ya verdik besteledi (Tunç). Şarkıdan çok ağıta benzedi. Yürekten kopup gelen, saf, duru, sahici..." dedi. Ve işte o ağıtın sözleri. "Bir an duruşu gibi Ömrün gidişi gibi Veda ederken Aşk ateşi gibi söner iç çekişler Amman amman yandım aman Acı yüzler" Savaş AY
Erdal .. Mamak Askeri Cezaevi'nde idam hükümlüsü bir gencin, Erdal Eren'in son fotoğraflarını çekmiştim yıllar önce. Yarım saat kadar yanında kalıp, koşullar elverdiğince konuşup, yaklaşık 2 'makara' fotoğraflayıp ayrılmıştım oradan. Deklanşöre son defa basıp, parmaklıklar arasından 'sessiz sitemsiz' bakışını dondurduğum o günün gece yarısında
''Bisiklet,Film,Fotoğraf,Müzik,Kitap'' Hayatımın 5 Tutkusuna Dair Her Şeye Kişisel Blog Sayfam da Bulabilirsiniz.... sonerayan.blogspot.com
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.