Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Dingin gökyüzünün altında, bu mezarların yanında biraz oyalandım.. Fundalıklar ve sümbüller arasında uçuşan pervaneleri izledim, otları hışırdatan rüzgarı dinledim ve insan, bu dingin toprağın altında uyuyanların nasıl olur da huzursuz bir uyku içinde olduklarını düşünebilir, diye şaştım."
“Yûsuf, dedi Züleyha, bütün bir hayat, kınanma, horlanma, yitirme, her şey kalbimin üzerinden geçecek ve ben kalbimin altında kalacağım. Bana dair ve bana rağmen var olan bir dünyada büyüklüğü, yitirdiklerinin çokluğu ile ölçülen bir Züleyha kalbi olacağım. Senin zindan karanlığın benim özgür aydınlığıma denk düşecek, o kadar ki karanlık olacağım. Sancıyla elimi attığım fundalıklar mavi çiçeklere dönüşmedi henüz, ama aslolan kalp olacak ve hayatı sonradan bulacağım. Yûsuf,dedi, Züleyha, aşk zorlu bir sınav, ben bu sınavı baştan ve gönüllü mü kaybettim? Hayır işte! Yitirmiş görünsem de kazanacağımsın sen benim. Ve şer gibi görünsem de göreceksin, yitirdiğin ne varsa benim sana açtığım kuyuda, hayrın olacağım sonunda. Yûsuf, dedi Züleyha, sana gel kaderim ol, demem. O kadar ki, güldeki Sevda, çöldeki ateş, denizdeki su kadar kadersin bana. Bak alnına, iki kaşının ortasına. Orada benim mührüm var. Alnımın yazısı olduğun kadar, alnına da yazıyım.”
Sayfa 122 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dingin gökyüzünün altında, bu mezarların yanında biraz oyalandım. Fundalıklar ve sümbüller arasında uçuşan pervaneleri izledim, otları hışırdatan hafif rüzgârı dinledim ve insan, bu dingin toprağın altında uyuyanların nasıl olur da huzursuz bir uyku içinde olduklarını düşünebilir, diye şaştım.
Sayfa 405Kitabı okudu
Dingin gökyüzünün altında, bu mezarların yanında biraz oyalandım. Fundalıklar ve sümbüller arasında uçuşan pervaneleri izledim, otları hışırdatan hafif rüzgârı dinledim ve insan, bu dingin toprağın altında uyuyanların nasıl olur da huzursuz bir uyku içinde olduklarını düşünebilir, diye şaştım.
Sayfa 405 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Dingin gökyüzünün altında, bu mezarların yanında biraz oyalandım.. Fundalıklar ve sümbüller arasında uçuşan pervaneleri izledim, otları hışırdatan rüzgarı dinledim ve insan, bu dingin toprağın altında uyuyanların nasıl olur da huzursuz bir uyku içinde olduklarını düşünebilir, diye şaştım."
Fundalıklar ve sümbüller arasında uçuşan pervaneleri izledim, otları hışırdatan hafif rüzgârı dinledim ve insan, bu dingin toprağın altında uyuyanların nasıl olur da huzursuz bir uyku içinde olduklarını düşünebilir, diye şaştım.
Sayfa 405Kitabı okudu
Reklam
Duru ırmağın kumlu, hafif meyilli kıyıları, tepeden suya doğru inen küçük fundalıklar, kıvrım kıvrım uzanan derin su yatağı, kayın ağaçları, bütün bunlar sanki birbirine yakıştırılmış, usta bir elle çizilmiş gibidir...
Sayfa 121 - Türkiye İş Bankası, İvan GonçarovKitabı okudu
bir çiçek bulmak için kimi vakit ta uzaklara gidiyordum; su kıyılarına iniyor, vadileri dolaşıyor, kayaların tepesine çıkıyor, fundalıklar aşıyor, ormanların, çalılıkların ortasında menekşeler topluyordum. bu dolaşmalarda, düşünceler içinde yaşayan bilginin, uzmanlığa dalmış çiftçinin, şehirlerde mıhlanıp kalmış zanaatkârların, tezgahına bağlı tüccarın tanımadıkları; ormancıların, oduncuların, bir de hayallere dalanların bildikleri zevkleri tattım.
Fundalıklar ve sümbüller arasında uçuşan pervaneleri izledim, otları hışırdatan hafif rüzgârı dinledim ve insan, bu dingin toprağın altında uyuyanların nasıl olur da huzursuz bir uyku içinde olduklarını düşünebilir, diye şaştım.
Oyuğun etrafındaki fundalıklar çok yüksekti, iki tarafımdan yükseliyor, bana ancak ortada nefes alacak bir yer bırakıyordu. Yatıp uzanınca ayaklarım dalların arasına gömüldü. Şalımı ikiye katladım, yorgan diye üzerime örttüm. Alçak, düzgün, yosunlu bir tümsek bana yastık oldu. Şimdilik rahattım, üşümüyordum.
Sayfa 321 - Antik - Ağustos - 2013Kitabı okudu
207 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.