Gayrik geri tepeleri, yaylaları Tanrım bilir. Kar, birkaç karış tutunmuştur belkim... Kurt, kuş donakalmıştır yazı yabanda. Allah, fakire fukaraya acısın... Çalısı çırpısı, tezeği olmayana acısın... Vay mübarek kar vay... Bir düşünce kalkmak aklına gelmez. Mecali mi yok, yoksam pek mi irahat bulur bu toprağı? Bir bulut geçse üstünden, davetçi başı kesilir. Yığıl babam yığıl... Ne yol bırakır ne bel... Sanarsın bir dünya düz ayak olmuş... Köy, bir büyük mapusane... Bol bol hazının olacak. Dağ gibi yığacaksın tezeği... Ardı arkası kesilmeyecek sarı alafın. Her bir yön hamam. Bol yağlı bulgur pilavı, irisinden soğan, koyu tarafından ilâyıklı bir çalkama... Çal babam kaşığı. Üstüne gözelinden bir uyku... Gel keyfim gel...
Sayfa 35 - Cem Yayınevi pdf