NAAT
Seccaden kumlardı...
Devirlerden, diyarlardan
Gelip göklerde buluşan
Ezanların vardı.
Mescit mümin, minber mümin..
Taşardı kubbelerden Tekbir,
Dolardı kubbelere "amin"!
Artık gecenin hükmü kalmadı
Gündüzler bile öyle karanlık,
Hayatın yüzüne kapanmış kapı,
Bırakmak orada, sürekli seni
Yetmişli yıllar, değilsin renkli
Ne güzel olurdun, bakarken bana
Bağlılık gibiydin, sessiz ve derin
Umuttu galiba hepimizin başkanı
Onunda sadece gözleri vardı
Gelmeyen yolcu şimdi o günler
Elden ayaktan kesilen selam
Aklına gelenler, yazmayan yazı
Herkesten önce olurken akşam
Sayfa 77Kitabı okudu
"İşte dünyadasın, dinmemiş yasın
Ölmez ömrüm varsa gelirim sana
Ateşin başına oturmuş canın
Düşüyor kadınlar ve çocukların
Yurdundan sürülmüş toprak gibisin
Uzak bir hatıra olan sevincin
Varsın bulamasın kimi dalları,
Bir su içmeden anlatılamaz
Ölmeyen bilmez bunu, yaşarken
Üzgünsün, haklısın – kazadır kader
Haber vermeden geçerken
_Ateizm için şehit olalım.
_İki yürek arasındaki en kısa yol kamıştır.
_Bir kadının kalbine giden yol işkenceden geçer. Ondan daha kesinini bilmiyorum.
_Hayat, orospu gibidir. Bu yüzden sadece zevk almaya bakın.
_Doğa kanunları tek yasamızdır. Ona karşı gelmeyin. Geri kalan her şeyi ezin geçin. Hiçbir davranış doğayı gücendirmez.
_Sefalete
Biraz da sen beni ara
Hep böyle mi
Şöyle mi olacak
Özlemini çektiğim
Hasretle beklediğim günler
Nerede
Orada, şurada, burada
Arıyorum her yerde
...
Aramaktan yoruldum
Ben bu oyunu bozuyorum
Biraz da gel
Sen beni ara
Adım adım gez
Öyle ara, öyle ara ki
Bulamadım emi
Bulama
Bulama da gör halini
Anla beni
Ben az mı çektim, az mı yol kat ettim
Senin uğruna
Ey gelmeyen güzel günler
Şimdi gel, gel de
Biraz da sen beni ara
Biz hayal kuralım da,
Varsın,gelmeyen güzel günler utansın...