Günler gelir günler geçer ve hayat her zaman tercihlerimiz üzerine kurulur. Kader midir yoksa kehanet mi bilinmez varacağımız yere gidecek yolların mis gibi çiçek kokularıyla mı yoksa yürümekte zorlandığımız çakıllı taşlarla mı kaplı olduğunu biz seçiyoruz. Bütün bunları bazen bilinçli bazen ise tesadüflerin o tatlı belirsiz heyecanı ile etrafımız
Hep böyle mi
Şöyle mi olacak
Özlemini çektiğim
Hasretle beklediğim günler
Nerede
Orada, şurada, burada
Arıyorum her yerde
Saklambaç oynuyor benimle
Olmaz ki böyle
Hep ben ebe
Saklanan güzel günler
Aramaktan yoruldum
Ben bu oyunu bozuyorum
Biraz da gel
Sen beni ara
Asım adım gez
Öyle ara, öyle ara ki
Bulama emi
Bulama
Bulama da gör halini
Anla beni
Ben az mı çektim ç, az mı yol kat ettim
Senin uğruna
Ey gelmeyen güzel günler
Şimdi gel, gel de
Biraz da sen beni ara
Bitti. Sanırım ben de bittim. Bazı bitişlerin ardından başlamak zordur ama bir yerden başlamalıyım sanırım yazmaya. O bir yer neresi onu da bilmiyorum. Bir kitap okudum hayatım değişti, der
Orhan Pamuk, ekliyorum: "Bir kitap okudum, başıma gelmeyen kalmadı."
Yolculuktan yolculuğa sürüklenirken, zamandan zamana savrulurken buldum kendimi. Bir
"Hakim bey, mahkemeheyetinde görev alan şahıslarınhiçbirini tanımam. Busebeplegüven duyupduymamak söz konusu değildir. Fakat gerçek olan şudur ki: Mahkemeniz bağımsız birmahkeme olma niteliğine sahipdeğildir. Bu durumu gözönüne alarak istifa etmenizgerekir."
Bugün 19
Kardeşlerim, şimdi size anlatacaklarım çok mühimdir. Biliyorsunuz ki ahir zamandayız. Vakit yaklaşıyor, tarihler artık yeniden yazılacak, yeryüzünde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Zor günler geliyor buna sabredebilirsek onun ardından akla hayale gelmeyen güzel hatta çok güzel günler gelecek. Yeryüzünde bir tek mutsuz, fakir insan kalmayacak.
BÜLENT SABIRLI DÜR MORE İSRAFİL
Herkese Merhaba
Bugün sizlere harika bir öneri ile geldim. Yazarımız https://1000kitap.com/bulentsabirli kaleminden özenle yazılmış @dorlionyayinlari tarafından çıkan #durmorei̇srafil kitabı ile geldim.
Yazarınız kitabı akıcı , sade bir o kadar samimi bir dille yazılmış. Mizah yönüyle düşündüren ve çok güzel mesajlar vermiş. Okurken çok güldüğüm yerler oldu .Bursa'daki göçmenlerin konuşmaları, kültürlerini, yansıtması çok beğendim. Uzun romanlar sonra sizi eglendirmek ve kafa dağıtmak istiyorsanız mutlaka bu kitabı okuyun derim
1987 de Tan ismindeki bir gazete de yayınlanan haber : Hastenede sakalı bir bebeğin doğduğu ve doğar doğmaz konuştuğu ve şu cümleyi söylemiş Kurban bayramın 2. Günü kıyamet kopacağı ve doğum sırasında ölen annesi siz öldürdünüz siz gibi kötülerin öleceğini söylediğini haber yayınlarlar. Tabi bu haberi duyan duymayana anlatır .
Bu haberi duyan ve sayili günler kala bursada yaşayan Arnavut göçmeni Aguş Ağa ve kukurec Sülo içine bir korku salar ve günahların kurtulmak için yollar arar ve sahte bir hocayla karşılaşırlar . Bu hoca bizimkilere anlamsız cümleler öğretir ve onlar bu duayı kıyamet durdurduğunu inanırlar. Tabi namaz ve oruç borçları para ile ödüyorlar Dini bütün olarak ölmek istiyorlar tabi bu sırada başlarına gelmeyen kalmıyor.
Kıyametin kopacağını bilseniz ne yapardınız
Dur More İsrafilBülent Sabırlı · Dorlion Yayınevi · 202018 okunma
Dar yollar da yürüyorum
Güneş ışığı gözlerimi kamaştırıyor.
Az ilerde seyyar satıcılar
Çocuk sesleri
Bir araba korna çalıyor
İrkiliyorum
Boş bakışlar atıyorum
Beynimin içinde bir uğultu var
Yaşamak için çabalamak lazım
Kimseden yardım beklemiyorum
Ne acayip duygu
Sevilmemek sevilmeden yaşamak
Boşa geçen zaman
Geri gelmeyen sevgili
Daha genç sayılırım
Belki güzel günler bir adım ilerde
İnanasım gelmiyor
Yorguldum beklemekten
Gelse ne gelmese ne
Ben umut etmeyi bırakalı çok oldu
Alıştım zaten
Araba önümden geçip gitti
Boş bakışlarım altında
Güneş batmak üzere
Bir gün daha bitti
Sensiz ..
Artık gecenin hükmü kalmadı
Gündüzler bile öyle karanlık,
Hayatın yüzüne kapanmış kapı,
Bırakmak orada, sürekli seni
Yetmişli yıllar, değilsin renkli
Ne güzel olurdun, bakarken bana
Bağlılık gibiydin, sessiz ve derin
Umuttu galiba hepimizin başkanı
Onunda sadece gözleri vardı
Gelmeyen yolcu şimdi o günler
Elden ayaktan kesilen selam
Aklına gelenler, yazmayan yazı
Herkesten önce olurken akşam
Yarım bıraktığım bu kitabı bugün bitirdim.Başlamadan önce düşündüğüm gibi etkileyici bir kitaptı.. Bunun yanında düşündürü ve sorgulatıcı tarafı inkar edilemez.Basta kendi yasaminiz olmak üzere insan davranışlarını ve nedenlerini hesap ederek yargilanmalı.Bir çok kişi Veronika da kendini bulmuş, onun hislerine ortak olmuştur.Onun ölmek