Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
72 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
16 yaşında genç bir kız olan Lyubov’un kendi başına yaptığı bir gemi yolculuğu sırasında yaşadıkları anlatılıyor. (Böyle yazınca sanki çok şey yaşamış gibi anlaşılabilir fakat kitap çok durağan, az olay çok zihin akışı şeklinde ilerliyor.) Lyubov’un kendini keşfetmesi, duygularının farkına varması ve kadın olma yolunda başına gelebileceklerden bahsediliyor. Feminist yazının önde gelen isimlerinden olan Salome, yine bildiğimiz gibi bir metin ile karşımızda. Kadınlığın, kadın olmanın her yaşta zor olduğunu yansıtıyor. İlginizi çekiyorsa okuyabilirsiniz.
Volga
VolgaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,716 okunma
82 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Hepimize günaydın. Muslutlu bir gün olsun. Kapanışı çok ilginç bir eserle yapacak ve Oscar Wilde’ye veda edeceğiz şimdilik. Bunun için de iyi bir araştırma yapmak gerekiyordu. Neden? Yahya Peygamber, kutsal kitaplarda kendine yer bulan bir peygamber olduğu için (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncillerinde adı geçer ki
Salome
SalomeOscar Wilde · İmge Kitabevi · 2018373 okunma
Reklam
"Söylesene, sizlerden biri bunu ister miydi acaba, bütün gençliğini özgür ve bağımsız olmaya adamış genç bir insan, tam amacına varmak üzereyken, eşikte dururken,hayata sadece bu yüzden değer verirken; meslek aşkına, sorumluluk aşkına, bağımsızlık aşkına yaşarken! Hayır! Bunu kesinlikle bir yaşam amacı olarak hayal edemiyorum; bir yuva, aile, ev kadınlığı, çocuklar, bu bana çok yabancı, çok, çok! Belki sadece şu anda böyle, belki sadece yaşamın bu kesitinde. Nereden bileyim? Belki ben böyle bir şey için hiç uygun değilim. Aşk ve evlilik aynı şey değil zaten."
244 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ruht, Lou Andreas-Salomé'den okuduğum 2.kitap oldu. İlki Arayışlardı. Arayışlar kitabını çok severek ve beğenerek okudum. Kitabı okuyunca yazar nasıl bir düşünce yapısında olduğunu çok net bir şekil de gözler önüne seriyor. Ruht büyük bir beklentiye okuduğum ama beklentimi karşılamayan bir eser oldu maalesef. Ama buna rağmen yazarın betimlemeleri, her bir karakter üzerindeki psikolojik analizleri gerçekten çok etkileyiciydi. Gelelim kitabın içeriğine; Ruht küçük yaşta anne ve babasını kaybeden, amcasıyla beraber yaşayan genç bir kızdır. Ruht kendini hiçbir yere ait hissetmeyen, hayal kurmayı seven ve hayattın hayal kurmaktan ibaret olduğunu düşünüyor. Erik eşi ve çocuğuyla yaşayan bir öğretmendir. Erik, Ruht'un yazmış olduğu kompozisyondan çok etkilenir ve Ruht'u içinde bulunduğu hayal aleminden çıkarıp gerçek hayatla tanışması için kendi himayesine alır. Ruht, Erik'in evinde yıllardır hissetmediği evinde gibi hisseder. Ruht, Erik'e bir baba gözüyle bakar, Erik de Ruhta öğrencisi ve çocuğu gibi bakar ama zamanla Erik'in duyguları değişir. Aralarında nedenini anlayamadığım bir çekim gücü olur ve bu beni çok rahatsız etti. Kitabı beğenmedim çünkü Erik'in savunmasız eşine bunları yaşatması,çocuğununa yeterince vermediği babalık duygusuna Ruh'ta vermeye çalışması,çocuğunun duygularını görmeyişi yada gözardı edişi ve en önemlisi çocuğu olarak gördüğü Ruh'ta duygular besleyişi hoşuma gitmedi. Açıkçası ben yazarın erkekler hakkındaki görüşünü Erik üzerinden anlattığını düşünüyorum.
Ruth
RuthLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,174 okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
“Bir kelime kararını,bir duygu hayatını,bir insan seni değiştirebilir.”
Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı : Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana'sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler: Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,2bin okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Lou Andreas Salome ,kitaplarında genç kadınları erkeklerle ilişkileri çerçevesinde anlatan bir yazar. Feminizmin öncülerinden sayılıyor. Kadınların hayatında hassas bir süreç olan çocukluktan erişkinlige geçiş dönemini anlatmış. Bu kitapta Lyubov Vasilyevna ,annesini küçük yaşta kaybetmiş ve teyzesiyle yaşıyor. Astrahan da yaşayan babasının yanına gitmek için Volga nehrinde ,bir gemide yolculuk yapıyor .Kaptan onu himayesine almış. Ve yolculuk sırasında Valdevenen isimli ,kaptanın ahbabi olan ve orta yaşlı doktorla tanışıyor. Ona karşı bazı duygular içine giriyor, ve doktorda ona çoğu zaman hayat dersleri veriyor.. Evet bir gemi yolculuğu anlatılıyor kitapta ,ve bir kızın çocukluktan yetiskinlige uzanan duyguları... Güzel betimlemeler yapılmış kitapta..4 bölümün oluşuyor, bölümün birinde Tatarlar anlatılıyor hatta ..
Lou Andreas-Salomé
Lou Andreas-Salomé
Volga
VolgaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,716 okunma
Reklam
"Bizim için daha yakın zamandan beri üniversiteye gitme şansına sahip olmuş biz kadınlar için,söyledikleriniz kesinlikle geçerli değil," diyen Fenya ken meselesine derinden inanarak karşı çıktı. " okumak bizim için ne çilecilik ne de hayatını çalışma masası başında geçirmek anlamına geliyor. Ayrıca böyle bir şey olası mıdır? Biz eğitim sayesinde özgürlüğümüz için mücadelenin içine, yaşamın içine daha yeni giriyoruz. Bir kadın üniversite eğitimine başladığında sadece kafasıyla, zekasıyla değil, tüm istemiyle, tüm insanlığıyla kendini veriyor. Sadece bilgi edinmekle kalmıyor, yaşamdaki zihinsel devinimde de küçük bir pay sahibi oluyor. Siz bilimden sadece yaşlılar için, yaşamdan kopuk insanlar için uygun bir meşguliyetmiş gibi söz ediyorsunuz. Ama belki de sadece erkeklere böyle hissettiriyordur. Kadınlar arasındaysa bilim genç, güçlü, ve dinç olanlara çekici geliyor. "
"İskender Hindistan' a ufolarla gitseydi Fatih gemilerini karadan yürütmezdi Genç Werther'in Acıları'na bu kadar intihar Bunca beyazın ölümü siyahları bile üzer Po Ovası'nda Danimarka bulutu Leonardo'nun mu Shakespeare'in mi buluşu Nietzsche Salome'yi bu kadar sevmeseydi Aşık Veysel Sivrialan' da türkü söylemezdi Amerika'yı elbette en iyi Türkler anlar İkisinin de geçmişinde göçler ve kıyımlar var Eyfel Kulesi'nden Özgürlük Heykeli' ne Çekilen çizgidir dünyamızın tepesi Kadının poposu, erkeğin pipisi Vız gelir halkımıza memleket meselesi."
415 syf.
5/10 puan verdi
. Adı çokça duyulmuş Yahudi ünlü bir tıp doktoru Josef Breuer. Yine bir aşk yine bir çelişki. Hem hastasında hem de doktorunda. Adı ümitsizlik hastalığı. Friedrich Nietzsche; yalnız, yersiz, yurtsuz, fazla yükü olmayan sürekli yer değiştiren bir düşünür. Filozof. Henüz iki kitabı yayımlanmış fakat kimsenin tanımadığı birisi. Ve yine kadın 21 yaşında genç ve güzel. Lou Salomé. Erkeklerin başını döndüren istediğini alabilen çekici ancak evliliğe inanmayan, özgür bir genç kadın. Sigmund Freud, Breuer’ in arkadaşı. Henüz genç o da 2o’ li yaşların başında tıp eğitimine devam ediyor. Hem de Breuer’ erin öğrencisi. ‘’ Hayır Doktor Breuer, ben ümitsizlik içinde, kendi canına kıyma gibi ciddi bir tehlike içinde olan bir dostumdan söz etmiştim. Sizden iyileştirmenizi istediğim Nietzsche’ nin bedeni değil, ümitsizliğidir.’’ diyerek Lou Salomé Nietzsche’ nin hastalığını Breuer’ e anlatmaya çalışmıştır. Fräulein Salomé, ümitsizliklere ilaç, ruhlara doktor yoktur …‘’ diyerek Nietzsche’ nin hastalığına çözüm bulamayacağını söyleyerek olay örüntüsü başlamıştır. İşte burada her şey tersine döner hastanın doktor doktorun hasta olduğu yaşantılardır. Ve farklı tedavi yöntemi ortaya çıkar. Yazar Yalom kitabın sonunda tüm gerçekleri ortaya çıkarır. Ancak Nietzsche’ nin ümitsizliği gerçektir. Olay 1882 yılında gerçekleşir. Paul Ree, Nietzsche ile Salome’ yi tanıştırır ve Nietzsche birkaç ay boyunca onunla kısa, yoğun ve lekesiz bir aşk yaşar. Romanda geçen mektupların bir kısmı gerçektir. Freud romanda olduğu gibi gerçek hayatta da sık sık Breuer ‘in evine gider. Onun hem dostu hem de öğrencisidir.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,2bin okunma
Lou Salomé, bir hayranından anonim mektuplar ve şiirler alıyordu. Ama hiç etkilenmiş olmayacak ki hiçbirini ciddiye almadı. Bir akşam arkadaşlarından birinin evinde 21 yaşında ince uzun, duyarlılığı ve heyecanı yüzüne yansımış narin bir gençle tanıştırıldı. O genç Rilke’ydi. Rilke’nin amacı çok etkilendiği bu yazarın edebi yeteneklerinden yararlanmaktı, ama en başından itibaren onun kadınsı çekiciliğinin etkisi altına girdi.
Reklam
415 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hastalarından ve bir takım problemlerinden uzaklaşmak için Viyana' ya eşiyle birlikte tatile giden Dr. Breuer'e bir gün aniden imzasız ve son derece küstahça yazılmış bir not gelir. Merakına yenik düşen ve daha sonra notun sahibi olan son derece genç ve güzel Rus asıllı Salome'yle buluşan doktorumuz Salome'nin Prof. Nietzche
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,2bin okunma
"Söylesene, sizlerden biri bunu ister miydi acaba, bütün gençliğini özgür ve bağımsız olmaya adamış genç bir insan, tam amacına varmak üzereyken, eşikte dururken, hayata sa­dece bu yüzden değer verirken; meslek aşkına, sorumluluk aşkına, bağımsızlık aşkına yaşarken! Hayır! Bunu kesinlikle bir yaşam amacı olarak hayal edemiyorum; bir yuva, aile, ev kadınlığı, çocuklar, bu bana çok yabancı, çok, çok! Belki sa­dece şu anda böyle, belki sadece yaşamın bu kesitinde. Nere­den bileyim? Belki ben böyle bir şey için hiç uygun değilim. Aşk ve evlilik aynı şey değil zaten."
"Okumak bizim için ne çilecilik ne de hayatını çalışma masası başında geçirmek anlamına geliyor. Ayrıca böyle bir şey olası mıdır? Biz eğitim sayesinde özgürlüğümüz için, haklarımız için mücadelenin içine, yaşamın içine daha yeni giriyoruz. Bir kadın üniversite eğitimine başladığında sadece kafasıyla, zekasıyla değil, tüm istemiy­le, tüm insanlığıyla kendini veriyor. Sadece bilgi edinmekle kalmıyor, yaşamdaki zihinsel devinimde de küçük bir pay sahibi oluyor. Siz bilimden sadece yaşlılar için, yaşamdan kopuk insanlar için uygun bir meşguliyetmiş gibi söz ediyor­sunuz. Ama belki de sadece erkeklere böyle hissettiriyordur. Kadınlar arasındaysa bilim genç, güçlü ve dinç olanlara çe­kici geliyor!"
415 syf.
9/10 puan verdi
·
46 günde okudu
Nietzsche Ağladığında kitabını elime alırken tereddüt ederek okudum . Başlarda sıkıcı gibi gelip ilerlemezken 200.sayfadan sonra her şey baştan aşağı değişiyor . Ve bitiğinde diyorsunuz ki MÜKEMMEL. Hayata bakış açısını değiştiren ,içinde birikmiş duyguların nasıl dışa aktarılması gerektiğini olay örgüsü içinde çok iyi ifade etmiş yazar. Biraz
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,2bin okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Volga
#okudumbitti #modernklasiklerdizisi Bugün size uzun zamandır aklımda olan okumak istediğim Volga kitabıyla geldim. . . . Kitabımız İdil nehrinde yapılan yolculuğun hikayesi. Lyubov adında 16 yaşındaki genç bir kızın yapmış olduğu deniz seferi sirasinda hissettiği duygular, etrafından olup bitenler,daha önce yaşamadığı duygular kısaca kendi küçük dünyasindan çıkıp yeni bir dünyayla tanışıyor.Gemiden inerkende bir kadın olarak ayrılıyor.Kitapta vurgulanan ise bağımsız bir kadın oluşturma düşüncesi. İlk başta sıkıcı gibi gelse de sonradan akıcı hale gelmeye basladı.Okunmaya değer eserlerden bir tanesi.
Volga
VolgaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,716 okunma
974 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.