Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Son derece iyi; fakat zayıf kimseler hep böyledir. İyiliklerine rağmen kederlenmek, kızmak onları adeta sarhoş eder. Bundan zevk alırlar ve mutlaka başkalarına, genellikle de en yakınlarından birine çatarlar. Mesela kadınlar, ortada incir çekirdeğini dolduracak bir sebep yokken kendilerini mutsuz etmek ihtiyacı hissederler. Ne ruhen zayıf, ne de kadın huylu erkekler vardır ki, bu bakımdan kadınlara benzerler. İhtiyar sebepsiz yere hır çıkarmak istiyor, bu isteğini yenemediği için üzülüyordu.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Kahramanlar ve Millet Bazı devletler şiddetli buhranlar geçirirler ya da bütünüyle mahvolurlar. Bazı milletler ise yaşantılarını bilgece bir güzellik içinde düzenlerler. Bu örneklerin her ikisi de yalnızca devlet adamları, milletvekilleri, senatörler ve çarlar için önem taşımayıp, toplum bireylerinden her birini de ilgilendirmesi
Reklam
Kadınların hiç hoşlanmıyor görünmelerine rağmen, bazen aşağılanmaktan çok büyük zevk aldıklarını söylemeye gerek bile görmüyorum. Gerçi insan denen varlık genellikle aşağılanmaktan çok, pek çok hoşlanır. Ama kadınlar için bu, özellikle böyledir. Hatta yalnızca bunun için yaşadıkları bile söylenebilir.
Sayfa 307Kitabı okudu
Türk Milletinin Takip Etmesi Gereken Siyasi İlke: Milli Siyaset Efendiler, Meclis’in açıldığı ilk günlerde, Meclis’e, içinde bulunduğumuz durum ve şartları açıklayarak takip edilmesini ve uygulanmasını yerinde bulduğum görüşlerimi arz ettim. Bu görüşlerin başlıcasıTürkiye’nin, Türk milletinin takip etmesi gereken siyasî ilke ile
Sayfa 309Kitabı okudu
İnvidia (haset) latince videre, yani görmekten gelir. biz analistler için en iyi invidia temsili, epey önce augustinus'ta gösterdiğim, onun bütün kaderini oluşturan, annesinin memesine asılmış erkek kardeşine bakan küçük çocuğun invidia'sıdır, çocuk kardeşine acı bir bakışla, amare conspectu ile bakar ve bu bakış kardeşini paramparça eder, kendisi üzerinde de zehir etkisi yapar. Bakış işlevi çerçevesinde invidia'nın ne olduğunu anlayabilmek için bunu kıskançlıkla karıştırmamak gerekir. Küçük çocuğun ya da herhangi bir kimsenin haset duyduğu (envier) şeyin, yanlış biçimde söylendiği gibi (avoir envie) katiyen onun istediği şey olması şart değildir. kardeşine bakan küçük çocuğun hala memeye ihtiyacı olduğunu kim söyleyebilir? herkesin bildiği gibi haseti doğuran genellikle haset duyanın hiçbir işine yaramayacak mallara bir başkasının sahip olmasıdır, üstelik o bunların hakiki niteliğinin farkında bile değildir. Hakiki haset böyledir. Öznenin sararıp solmasına yol açar-neyin karşısında? Kendi üstüne kapanan bir eksiksizlik imgesi karşısına; ve de petit a'ya, kendisinin asıldığı ayrılmış a'ya belki de bir başkası sahip olduğu ve ondan doyum- befriedegung- sağladığı için.
Herkes kendi yolunda ilerler ve geriler.Her yolun kendi kıvrımları ve dönüşleri vardır.Her kar tanesi gibi denizdeki her dalgada eşsizdir ama her dalga gibi her kar tanesi de aynı doğa kanunlarına bağlıdır.İnsanlarda böyledir ve insan doğasının kurallarından biri,tutkunun ve mantığın tıpkı bir arabayı sürmek isteyen iki şoförün direksiyona geçmeye çalışması gibi dur durak bilmeden yarışmasıdır.Bir diğer kural da genellikle tutku motora benzin verdiğinde ve mantık direksiyona geçtiğinde daha iyi olmamızdır.
Reklam
399 syf.
·
Puan vermedi
Nurhan Işkın gibi başarılı kadın yazarları üye olduğum sitede görmek beni çok mutlu ediyor. Yeni kitapları çıktığında , başarılı işlere ulaştığında ben daha çok mutlu oluyorum. Mesleğim gereği çok fazla polisiye roman okumayı sevmem. Bizzat şahit olduğum olayları tekrar hatırlamak beni mutsuz hissettirir. Fakat bu roman, polisiye roman
Geçmişten Gelen Cellat
Geçmişten Gelen CellatNurhan Işkın · Karina Yayınları · 201790 okunma
Bundan dolayı ilki genellikle irkiltici ve hatta dehşete düşürücüdür; korku, dehşet, sıkıntı, tehlike, hile, tezgah, düzen ve en masse* korkunç katliamlar. Buna mukabil diğeri her yerde zevk verici, sakin ve asudedir, tıpkı kendi başına akıl gibi, hatta böyle bir tarih yanlış yollardan söz etse bile böyledir. (* Masse: Kütle, yığın, kitle.)
Sayfa 70 - Say
Genç kuşak yeni dönem aşk romanlarını tercih ediyor haklılar da. Hadi bir çoğunun itiraf edemediğini ben edeyim.Klasikler sıkıyor onları. Hatta eminim okuyanların büyük bir kısmı "entelektüelliğin bir ön şartıymış" gibi mahalle baskısından okuyor. Klasiklere yaptıkları inceleme ve yorumlardan bunu anlıyorum. İtiraf ediyorum bazen beni de kasıyorlar. Okuma alışkanlığı kazanmak yüzme öğrenmek gibidir. Bu yüzden keyif aldığımız derinliklerde keyif aldığımız stilde yüzmek daha iyi ve daha sık yüzme alışkanlığı kazandırır. Okumakta böyledir. Tomris Uyar "Edebiyat açısından "büyük yaşam" yaşananların değil aktarılanların toplamıdır der. Yalnız yazması gerektiği ya da yazılması gereken şeyleri (ki bunlar genellikle bizi mutlu eder) yazanlara "yazar", bir tür aşkla tutkuyla yazanlara edebiyatçı deniyor. Ama bu fark daha çok okuyarak(yüzerek) anlaşılıyor.(öğreniliyor) Bu yüzden kasmaya gerek yok okuyalım kendimize en yakın bulduklarımızı, hayatımıza dokunanları eski yeni demeden okuyalım. Yeter ki okuyalım.
İslam’da kedi ve köpek Köpek nefretinin nereden geldiğini anlamak için İslam kaynaklarına bakmak gerekiyor. Bilindiği gibi İslam’da kedi sevilir, köpek ise pis bulunur, sevilmez. Hele kara köpek! Hz. Muhammed, “Av, tarla, bahçe, sürü köpekleri müstesna olmak üzere köpek besleyen kimsenin sevabından her gün bir miktar eksilir” demiş. Ayrıca,
Reklam
" Bir yakınının uğradığı talihsizlikte insanı içten içe sevindiren bir yan vardır. Kim olursa olsun, bu genellikle hep böyledir. "
Sayfa 413 - KültürKitabı okudu
1.105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.