Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gerçeğin Kitabı

Gerçeğin Kitabı
@gerceginkitabi
72 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
356 syf.
·
Puan vermedi
Kur'an-ı Kerim'de Lanetlenen Soy
Kur'an-ı Kerim'de Lanetlenen SoyYaşar Nuri Öztürk
9.3/10 · 42 okunma
Reklam
356 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı tek başına okuyunca Kuran'daki "lanetlenen soy" mecazının Emevilere işaret ettiği fikri makul gelebilir. Ama bu fazlaca sığ bir okuma olur. Ben yazarla ilgili farklı bir şey öne süreceğim: YNÖ, Yahudilerin elçilerin sözlerini bin yıllardır nasıl çarpıttıklarını ve bugün de bu başarılarını sürdürdüklerini biliyor. Dincilik ve İslam Nasıl Yozlaştırıldı başta olmak üzere öbür kitaplarını okursanız bunun işaretlerini görürsünüz. Eğer Kuran'a yeterince zaman harcayan biriyseniz lanetli soyun en somut örneğinin Yahudiler(in içinde bir öbek) olduğunu anlarsınız. Bu yüzden diyorum ki YNÖ, lanetli soyun Yahudiler(in içinde bir öbek) olduğunu biliyordu ama bunu doğrudan söylemeye yüreği yetmedi ve Emevileri sözü edilen arketip olarak göstererek gerçeğin çevresinden dolaştı. Doğrudan Yahudilere abanırsa basın-yayın dünyasıyla ilişiği kesilir diye korktu. Çünkü kimimizin farkında olduğu üzere basın-yayın dünyası İsrailoğullarının elindedir. Baykal olayını hatırlayanlar 2000'lerin başında AKP-CHP ittifakıyla yazarın siyasetten nasıl aforoz edildiğini hatırlarlar. Yazarın röportaj ve köşe yazılarını takip edenler bunun ne kadar ağırına giden ve umudunu kıran bir olay olduğunu bilirler. Bu kitabı bu olaydan sonra yazıyor. Benzer bir tekmeyi yayın dünyasından yemekten korkmuş olabilir. Ettiği hizmetler için yazardan Allah razı olsun. Ekmeğini yemişimdir. Ama bu konuda korkularına yenik düşüp gerçeği açıklıkla söylemeye çekindiğini itiraf etmek ve onun bildirmeye cesaret edemediği gerçeği bildirme sorumluluğunu almak zorundayız.
Kur'an-ı Kerim'de Lanetlenen Soy
Kur'an-ı Kerim'de Lanetlenen SoyYaşar Nuri Öztürk · yeni boyut yayınları · 201342 okunma
101 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın "şöyle olmalı, böyle olmalı" kalıbında bolca savı var. Bunların çoğu keskin yargılar. Ama örnekleyip somutlamadığı için soyut ve belirsiz kalıyor. Bu durumda yazar Bosna'yı yönettiği yıllarda hangi yasaları çıkardı, nasıl bir politika izledi diye merak ediyor insan. Çünkü bildiğim kadarıyla Bosna bugün İslam'ı en özgür (=laçka) yaşayan ülkelerden biri. Yazarın devlet başkanı olduğu 90-96'da orada İslami düzen kurmaya çalışmış olması pek olası gelmiyor. Nitekim 1995'te yazılan anayasaya baktığımda "özgürlük, eşitlik, demokrasi, insan hakları" diye hümanizmin kutsallarını anarak başladığını görüyorum. İslam'ı bir toplum düzeni olarak kurmak isteyen bir anayasaya benzemiyor. İslam'ın doğrudan adı anılmadığı gibi İslami bir toplumu tarif eden bir bölüme de rastlamıyorum. O zaman iki olasılık var: Ya yazar kitabı yazdığı 60'lar 70'lerden sonra ciddi olarak fikir değiştirdi ve yayıncılar yazarın çoktan terk ettiği fikirlerini bize okutuyorlar. Ya da tipik bir eylem-söylem ayrılığı örneğine daha bakıyoruz. Buna rağmen şurayı alıntılamadan edemeyeceğim: Alıntıyı yapıştıramıyorum. Buranın da boku çıktı anlaşılan. Teşekkürler 1000kitap.
İslam Deklarasyonu
İslam DeklarasyonuAliya İzzetbegoviç · Fide Yayınları · 20177,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
184 syf.
·
Puan vermedi
Kuran'ı okumakla ilgili bölüm ibretlik. Çünkü Boşnak yazar, Arapça bilmeyenlerin Arapça Kuran okunduğunda dinlemeleri için bir gerekçe sunmaya kalkıyor, sunamadan yazıyı bitiriyor. Neredeyse on beş yıldır İslam'la ilgili bir şeyler okuyorum, daha Arapça bilmeyenlerin Arapça Kuran dinlemelerini gerekçelendirebilen bir şeye rastlamadım. Acıklı olan, gerekçelendirme girişiminin bir türlü bitmemesi. Benzer binlerce sayfa söz okumuş olmak bana "Bir susun artık yahu, yeter" demek hakkını veriyor olmalı. Müslüman, saçmalayan kişi mi demektir! Şöyle mi demek zorundayız: "Müslüman güvenilir, aklı başında kişidir ama bir konuda saçmalaması kesinlikle engellenemez: Arapça Kuran'ı anlamadığı halde dinliyor gibi yapmak."
İslami Yeniden Doğuşun Sorunları
İslami Yeniden Doğuşun SorunlarıAliya İzzetbegoviç · Fide Yayınları · 20171,242 okunma
Neden hiç kimse burayı alıntılamamış? :) "Kürtlerle, Türklerle, daha doğrusu Müslümanlarla, toptan söylersek Dacik'lerle böyle bir alışverişe girmek, kız alıp vermeyi bir tarafa bırakın, böyle bir düşüncenin varlığı dahi kabul edilemezdi. Böyle bir yaklaşım hem Tanrı'ya, hem İsa Peygamber'e, hem de insanlığa karşı işlenmiş bir suç, suçun ötesinde günahtı! ... Vee günlerden bir gün dünya ters dönmeye başladı. Yer yıkıldı. Gökyüzü yarıldı. Bulutlar utançlarından kaçacak delik aradılar. Çünkü Süryani Yakup'un kızı Namo, gece yarısı fırıncı Kürt Hüso'nun oğluna kaçmıştı." Hani bizi hiç bir şey bilmez cahiller sanan kimi yazar taslakları vardır ya, ayartıcı, fitneci takımından. Vay efendim Osmanlı'da herkes barış içinde bir arada yaşarmış, herkes sevgi pıtırcığıymış da, Cumhuriyetle birlikte Anadolu Türkleşince içimize kapanmışız, çokkültürlülüğü, dinsel hoşgörüyü unutmuşuz da, mozayiği kaybetmişiz de, herkesi Türk ve Sünni yapmaya çalışır olmuşuz da bilmem ne.... Ucuz yalanlar. Şekilde görüldüğü üzere.
Reklam
525 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın bazı bölümlerini okudum. Yer yer safsata, çarpıtma ve yanlılıkların ağır bastığını gördüm. Bunların doruğa çıktığı bölüm dil devrimiyle ilgili bölüm olmalı. Bu bölümdeki safsataları değerlendirdiğim yazı şurada: elestireldusun.wordpress.com/2020/03/21/arsi... Yazarın duygusal güdülenmesi olmasaymış ve nesnel olmaya çalışmak gibi bir çabası olsaymış daha yapıcı ve yararlı bir düşünce eseri olabilirmiş. Nişanyan'ın etimoloji sözlüğü yazarı olarak kalmasını isterdim.
Yanlış Cumhuriyet
Yanlış CumhuriyetSevan Nişanyan · Everest Yayınları · 2016180 okunma
270 syf.
·
Puan vermedi
Yıllar önce AKP "açılım" adını verdiği saçmalığı kemik atar gibi önümüze koyduğunda gerek sosyal medyada yazıştığım gerek yüz yüze görüştüğüm Kürt milliyetçisi /Kürt ırkçısı /Kürtçü arkadaşların tavsiyesiyle okumuştum. Dersim'de ne olduğunu Serap Yeşiltuna'nın yalnızca belgelerden oluşan tuğla gibi kitabından öğrenmeye
Kürdistan Tarihinde Dersim
Kürdistan Tarihinde DersimMuhammed Nuri Dersimi · DAM · 201444 okunma
768 syf.
·
Puan vermedi
Kuran öğrencileri bu meali kiminin çekemeyip hedef göstermesine aldırmasınlar. İleri Yayınları'ndan çıkmış olmasına aldırmasınlar. Yazarın Atatürk'ün üstüne fazla düşmesine de aldırmasınlar. Yoksa en iyi meallerden biri olduğunun farkına varamazlar. Mealin en önemli iki özelliği Arapça kökenli sözcükleri asgaride tutması ve Arapça ifadelere kitap boyunca her yerde aynı karşılığı vermesi. Yani aynı ifadeye bir yerde başka, öbür yerde başka karşılık verilmemeye çalışılmış. Böylece Arapça metinde görülen tutarlılık ve çapraz okuma olanağı (metin sırasıyla değil, belli bir konuyu veya sözcüğü tarayarak okuma) Türkçesine olabildiğince aktarılmış. Arapça kökenli sözcükleri çevirmeden olduğu gibi bırakmak meallerde görülen çok büyük yaygın yanlışlardan biri. Çünkü sözcükler Türkçede başka, Arapçada başka anlamda olur. Dilden dile geçen hiç bir sözcüğün anlamı korunmaz, bu neredeyse evrensel bir sabittir. Teknik ayrıntısına girmiyorum. Böyle sözcüklerin yüzlercesini Emrullah İşler'in Türkçede Anlam Kaymasına Uğrayan Arapça Sözcükler kitabında bulabilirsiniz. Kuran'ı incelemeye başlayacak olanlara Hüseyin Atay, İhsan Eliaçık, Muhammed Hamidullah, Edip Yüksel gibi meallerle birlikte tavsiye edilir.
Kuran-ı Kerim Gerçek
Kuran-ı Kerim GerçekAli Rıza Safa · İleri Yayınları · 20147 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap Türkiye'de laiklik savunusunun ne denli zayıf ve başarısızlığa programlı olduğunu gösteren güzel bir örnek. Benzer bir sürü kitap okudum ama aralarında saç baş yoldurma potansiyeli olan bir çiğlikle özel bir ödülü hak eder diye düşünüyorum. İlk bölümleri atlayabilirsiniz. Önemli olan bilgiler İnönü'den söz ettiği sayfalarda
Atatürk'ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik?
Atatürk'ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik?Cüneyt Arcayürek · Detay Yayıncılık · 200850 okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
Güncel /modern putlardan söz etmediği için zayıf buldum. Buna rağmen kitap yakınınızdaysa 134. sayfada başlayan "Alışkanlıklar" bölümünü okumak için ayıracağınız bir kaç dakikaya kesinlikle değecektir. Bu bölümde İsrailoğullarının Musa'ya "bize de onlarınki gibi bir tanrı yap" demelerinin günümüzdeki ve bu topraklardaki karşılığını göstermiş. Türkler şu anda "biz de kendimizde Batılılarınki gibi tanrılar yapalım" diyorlar. Kuran'ı, tarihi ve yaşamın pek çok kapısını anlamak için anahtar olan bu çok önemli gerçeğe bir kaç sayfada değinmiş. Derinine girmeden, güzel bir kaç örnekle dokunmuş geçmiş. William Chittick'in Kosmostaki Tek Hakikat kitabında (galiba s36) "...Böyle insanlar Müslümanlar gibi namaz kılıp oruç tutabilirler, fakat bir Müslüman gibi değil; bir doktor, mühendis, sosyolog ve siyaset bilimci gibi düşünürler" saptamasını tamamlayan bir gözlem yapmış. Vurgu "düşünürler" kısmında. O bölümü okumadan geçmeyin.
Put
PutAhmet Turgut · Kapı Yayınları · 202042 okunma
Reklam
424 syf.
·
Puan vermedi
Kitap otobiyografik bir dille yazılmasına rağmen kurgu ürünü. Karakter tarihsel olaylara tanık oluyor gibi anlatılsa da tarihsel gerçekliğe aykırı bolca içerik var. Yazarı Yahudi olan kitapta Yahudi cemaatinin ortak nitelikleri belirgin. Yaşadıkları ülkeye aitlik ve topluma yakınlık duymuyorlar. Osmanlı ordusuna "Türk ordusu" ve
İstanbul'da Bir Yahudi Ailesi
İstanbul'da Bir Yahudi AilesiBrigitte Peskine · İnkilâp Kitabevi · 2005102 okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
İstanbul'da Bir Yahudi Ailesi
İstanbul'da Bir Yahudi AilesiBrigitte Peskine
7.3/10 · 102 okunma
255 syf.
·
Puan vermedi
Erkeklerin on yıllardır yasa önünde, 2010'dan beridir anayasal düzeyde ikinci sınıf yurttaş oldukları, son yıllarda "insan" sınıfından bile çıkarılmak üzere olan erkeklerin ülkesinde hala feminizm karşıtı doğru düzgün bir kitap yazılmamış olmasını hayret ve dehşet içinde hatırladıkça yıllar önce okuduğum bu kitap aklıma gelir. Kan fışkıran bir yaraya yara bandı olabilecekse... Matrix'ten kurtarılıp feminizmle yüzleştirilmek istenen cahil erkek/kadın için başlangıç noktası olabilir bu kitap. Konu feminizm değil. Konu, erkeğin Batılı/endüstriyel yaşam biçimini (ki sapına kadar kadınsı bir yaşam biçimidir) edinmiş bütün toplumlarda ortak olan acıları ve içine düştüğü gittikçe derinleşen ekonomik, toplumsal, ruhsal ve tıbbi çukur. Kitap Batılı kaynaklardan derlenmiş bilgilerle yazılmış ama eğer istatistiklerle aranız iyiyse, yani en azından gazete manşetlerini ciddiye almayıp gerçek istatistikleri arayıp okumayı biliyorsanız durumun Türkiye'de çok farklı olmadığını anlayabilirsiniz. Türkiye sürümü yazılana kadar en iyisi bu. İncelemeyi yazmak için kitabı raftan indirdiğimde arasına Koç Holding şirketlerinin personel yönetmeliğini sıkıştırdığımı gördüm. "Md.27: Gebe çalışana ücretsiz izin verilir. Md.29: Askere giden çalışan işten çıkarılır." İşte Goldberg'in anlatmak istediği de buydu zaten...
Erkek Olmanın Tehlikeleri
Erkek Olmanın TehlikeleriHerb Goldberg · Totem Yayınları · 201880 okunma
188 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.