"Sosyal medya ve internet sayesinde, gerçekliğin tanımı gerçekten değişti. Günümüzde herkes kendi gerçekliğini yaratan birer algı yöneticisi! Güzel görünmek, iyi bilinmek, ünlü olmak, tanınmak... Mutlu olmanın dijital kodları ve güncel tanımlarından etkilenmemek neredeyse imkânsız artık. Ayrıca medya dünyası da dışarıdan göründüğü kadar sanal ve sahte değil!"
Sayfa 39 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
"Gerçekliğin tanımı, tanımlayanın duyarlığına göre değişiyordu."
Sayfa 124Kitabı okudu
Dil her zaman, gerçeklik ile gerçekliğin tanımı arasındaki belalı sınırda faaliyet göstermiştir.
"Sosyal medya ve İnternet sayesinde, gerçekliğin tanımı gerçekten değişti. Günümüzde herkes kendi geeçekliğini yaratan birer algı yöneticisi! Güzel görünmek, iyi bilinmek, ünlü olmak, tanınmak... Mutlu olmanın dijital kodları ve güncel tanımlarından etkilenmemek neredeyse imkânsız artık. "
Sayfa 39 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
Psikiyatri mi hasta, insanlar mı?
Dış gerçekliğin ya da kısacası gerçekliğin tanımı, tanımlayanın duyarlılığına göre değişiyordu.
Sayfa 124Kitabı okudu
RESESİF BAĞINTILARIN VARLIĞINDA İNSAN
dogma; bireyin ve toplumun dominant yargısına maruz kalmış bir yüklemdir. peki bu dogmalar hayatımızı nasıl şekillendirmiştir? çünkü hayat tek düzeliğe sahip eylemler bütünü değildir. eğer bu eylemsel bütünlüğü tekelleştirmiş olursak o zaman tüm yaşamak evrenini anlam ve mana türevlerinden sıyrılarak sadece belli bir açıya sahip kavram düzeyi
Matrix Resurrections
Sahip olmadığınız şey için sessizce hasret duyarken, yaptığınız şeyi kaybetmekten korkuyorsunuz.
Irkınızın %99,9'u için, gerçekliğin tanımı budur. Arzu ve korku, bebeğim.
𝐌𝐔̈𝐙𝐈̇𝐊 𝐃𝐈̇𝐍𝐋𝐄𝐑 𝐆𝐈̇𝐁𝐈̇ 𝐎𝐊𝐔𝐍𝐀𝐍 𝐊𝐈̇𝐓𝐀𝐏: 
İmkansızın Şarkısı
Kapalı bir havada sürekli yağmur yağarken arka fonda bir müzik kutusu gibi hiç durmaksızın size şarkılar çalan bir kitap okudunuz mu?
Romanın ilk satırlarından sonuna kadar arka fonda sürekli yağan yağmur ve müzik sesi eşliğinde bu kitabı okuyor olacaksınız.
Kitabın Orijinal Adı: ‘’Norwegian Wood’’
KENDİLİĞİMİZ ÜZERİNE SALVOLAR
insan hayallerinin ölümüyle yüzleşince, yaşamak namına bir olgusu kalır mı? bu sorunun yörüngesinde insanlık ikliminin mevsimleri sorgulandığında insan nedir ve ne olmalıdır? çünkü varlık diye atfettiğimiz meta olguları eskimeye ve eskdikçe yenilenmeye mahkumdur. yani kökleri ve kökenleri değişime tabiyse ve insan bu kök-köken itibariyle
Tanımı nedir mutluluğun?
"Kim olduğunu, ne istediğini, büyük arzunu bilmektir. Ben olmaktır. Yani herkese göre değişir. Tektir, eşsizdir. Yaşam denen gerçekliğin bize sunduğu parmak izidir. Kendini gerçketen tanıdığında yaşadığın ne olursa olsun gerçekten mutlu olacağını unutmamalı."
