yüzleşmek
Mutlaka bir sürü hüzünle ve olumsuzluklarla karşılaşmışız. Hatta daha acısını da görmüşüz. Ama unuttuğumuz bir gerçeklik daha var. Acaba bizim için geçerli olan bu durum karşısında karşımızdaki insanlara olan yaklaşımlarımız nasıl? Hadi kendi açımızdan bakalım: Bizler ne kadar dürüst ve güvenilir bireyleriz. Sır tutmayı, güven vermeyi, insanlarımızı mutlu etmeyi ne kadar başarabiliyoruz? Evet her birimizin içinde birer burukluk vardır. Ama birlikte bunu neden aşamıyoruz. O samimiyeti, o içtenliği neden kazanamıyoruz? Neden insanlarımızın da ağır birer yüklerini olduğunu unutuyoruz. Ve sadece herkesin bize güzelce yaklaşması gerektiği beklentisi içerisine girerken bu beklentiyi neden insanlarımıza sunmuyoruz. Samimiyetle alıp veremediğiz nedir sizce? Herkesten bizi mutlu etmelerini beklerken, insanlarımıza birer tebessüm gösterememek samimiyetimizi sorgulamamızı gerektirmez mi? Ne kadar kabul edersiniz bilmiyorum. Sevgi ve samimiyette biraz karşılık bekliyor gibi...
Duyduğunuz her şey bir görüştür, bir gerçeklik değildir. Gördüğünüz herşey bir bakış açısıdır, gerçekliğin kendisi değil. (Marcus Aurelius)
Sayfa 63 - Kaf Kitap KafeKitabı okudu
Reklam
Sanrı, kendisi ile savaşılmadığı sürece ayakta kalabilir. Yapılması gereken insanın içinde bulunduğu tehlikeyi kendi kendine somutlaştıracak gücü bulabilmesidir. Korkulan görüntü, bilinç düzeyine yansıtılmalıdır. Sanrı için yazılı bir tutuklama emri kaleme alınmalı ve bu tutuklama emri her an hazır bulundurulmalıdır. Sonra insan kendini gerçekliği görmeye zorlamalı ve bu gerçeklik içerisinde sanrı bulunup bulunmadığına bakmalıdır.
Gerçekten her kaçış Fiili olmayan sahte bir dünyaya kaçıştır; o dünya dünyanın hoşgörüsüzlüğünü hayali olarak telafi eder.
Aşktan başka gerçeklik yok. Her şey dünyada olur . Sevincinizi sevin. ♡
"Peri masalları sadece en mutlu yerinde bittiği için mutlu sonlara sahiptir. Büyük sonun ardından, gerçeklik başlar." #BrokenSeason#
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.