Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Olan biten her şey nasıl da gösteriyor yanılgıını Ve mahmuzluyor uyuşuk intikam duygularımı! Olan vaktinde yapabildiği en iyi ve yararlı İş Yalnızca yiyip içip uyumaksa eğer, İnsan mıdır ki insan? Bir hayvandır ancak. Bize böylesine engin bir kavrayış gücü, Geçmişe bakıp geleceği kestirme yetisi veren O varlık, bu beceriyi ve ilahi aklı
Sayfa 164 - Pdf
Daha büyük bir gücün yenemeyeceği bir güç yoktur, daha kuvvetli birinin alt edemeyeceği bir düşman yoktur; mucizevi zenginliklere ulaşmayı engelleyecek yoksulluk yoktur; erimeyecek, ısıtılıp kaynatılamayacak buz yoktur. İnsan bir girişime başlarken bitirmek için nelere ihtiyacı olduğunun hesabını iyi yapmalıdır. Eğer yeterince güce ve yetiye sahip değilse bunları işe girişmeden arayıp bulmalı ya da her şeyden vazgeçmeli ve gölgede kalıp herkesin yaptığı şeyleri yapmalıdır. Hayır, sevgili dostum: Bu da bir savunma değil. Ne yazık ki -artık söyleyebilirim- en zayıf olanlar en zor, en korkak olanlar en cesaret gerektiren girişimlere atılanlardır ve en uzun koşulara katılanlar nefesi dar ve bacakları çelimsiz olanlardır. Neden? Farklı nedenlerden dolayı: Tüm insani durumlarda karşımıza çıkan karşıtlık tutkusu, öne çıkma, güç gösterileri ve büyüklük sarhoşluğuyla sersemleme ihtiyacı; girişim başarısız olduğunda büyüklüğünü gerekçe göstererek kolay bir savunma yapmaya dair karamsar önsezi. Böylece başkalarından daha çok şey yapmak ister gibi görünülür, herkesten daha azı yapılır ve güzel ve şerefli bir yenilgi hazırlanır: Öylesine büyük şeyler amaçlamıştı yapmaya gücü yetmedi, biraz daha az hırslı olsaydı kim bilir neler yapardı!
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
Akılcılık ve Hakikat Aklın hakikati tayin ve tespit hususundaki zayıflığı ile fenomenler dünyasındaki gücü arasındaki ayırımı temyiz edemeyen rasyonalist zevat bilmelidir ki epistemolojik bakımdan düşünüldüğünde hakikati akla irca etmek, aklın sınırlarına indirgenmiş bir hakikat resmi sunmaktan öte bir anlam taşımaz. Diyebilirsiniz ki ne yapalım aklımız ancak buna erdi, eyvallah der Hakikat mütebessim bir eda ile. Ben Kendimi, Beni inşa etmeye çabalayanlara değil, rasyonel olanın kifayetsizliğini idrak etmiş olan ve anlamaya koyulan gönüllere ifşa ederim usul usul. Sahi, Varlık hakikatini ifşa etmek için aklı dikkate almak zorunda olsa idi, akıl hem varlık hem de hakikat için ölçüt kılındığından ötürü insan varlığın ontolojik temeli, insan aklı da hakikat olmuş olmaz mıydı? Varlığın hakikatini ifşa için böyle bir hümanistik temeli gerektirdiğini hangi rasyonel çıkarım veya gerekçe ile keşfettik? Yoksa bu da sakın paganizmden miras hümanistik bir doğma olmasın?
Benim yazdıklarıma şaşmamak elde değil. Bir yandan yalnızca birlikte yaşadığım insanlar için hayati önem taşıdığına inandığım konuları ele alıyorum, ama öte yandan yazılarımda ifade ettiğim mana ile hakkıyla ilgilenen sadece dar bir çevre bulunduğunu sarahaten biliyorum. Bir yandan yazdıklarımın özümsendiği taktirde doğrudan hayatın pratik yanına
ÖZGÜR EŞ YAŞAM IV Özgür eş yaşam pratiğini geliştirirken, kadın ve erkek cephesinde dikkat edilmesi gereken önemli hususlar vardır. Özgür yaşam şansı olan veya bu şansı elde etmek isteyen kadının öncelikle yapması gerekenleri şöyle belirleyebiliriz: a- Kadın erkekle girişeceği cinsiyetlik paylaşımının salt bir biyolojik tatmin olmadığını, kaplan
"Ne yazık ki en zayıf olanlar en zor, en korkak olanlar en cesaret gerektiren girişimlere atılanlardır ve en uzun koşulara katılanlar nefesi dar ve bacakları çelimsiz olanlardır. Neden? Farklı nedenlerden dolayı: Tüm insani durumlarda karşımıza çıkan karşıtlık tutkusu, öne çıkma, güç gösterileri ve büyüklük sarhoşluğuyla sersemleme ihtiyacı; girişim başarısız olduğunda büyüklüğünü gerekçe göstererek kolay bir savunma yapmaya dair önsezi. Böylece başkalarından daha çok şey yapmak ister gibi görünülür, herkesten daha azı yapılır ve güzel ve şerefli bir yenilgi hazırlanır: Öylesine büyük şeyler amaçlamıştı ki yapmaya gücü yetmedi, biraz daha az hırslı olsaydı kim bilir neler yapardı!"
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
Kitap alma serüveni (çok uzun alıntı)
Daha kitapçının vitrininde aradığın yapıtın adı ilişti gözüne . Bu görsel izi sürerek tezgâhların üstünden kaşlarını çatarak bakan, raflardan seni korkutmaya çalışan Okumadığın Kitaplar kalabalığını yararak dükkânda ilerledin. Ama sen çekinmen gerekmediğini biliyorsun; Okumana Gerek Olmayan Kitaplar, Okunmaktan Başka Amaçlar İçin Yazılmış Olan
Gerekçe gücü
Niyetiniz sadece gücünüzle sınırlı olursa, sonucunuzda gücünüz kadar olacaktır.
Bütün suçu öğretmenlere yüklemek istemiyorum çünkü her şeyden önce tek suçlunun onlar olmadığını biliyorum. Bu­ nunla birlikte toplumun onlara biçtiği uşak giysilerini, böylesi bir kendini beğenmişlikle üstünde taşıyan bu uşak takımından paçayı kurtardığımızı gerekçe gösterip, onların neden olduğu bunca zarar ziyanı bilmezlikten gelmek doğru değil. Bir kere, zeka katliamının doğrudan sorumluları oldukları­ nı göz ardı edemeyiz. Aptallık bulaşıcı bir hastalık değil. "Ap­ tallığın yayılmasında en büyük suçlu kitle iletişim araçlarıdır." Elbette ama bu işte, öğretmenlerin de gazeteciler kadar payı var. Zaten, ikisi de aynı işi yapmıyor mu? Bilgilendirerek bi­ çimlendiriyorlar, akılda tutulması gerekeni aktarıyorlar. Günün modasına uygun gerekçesiyle, aynı müziği ve sözleri yinele­ yip duran bir şarkıcı gibi. Ancak öğretmenlerin durumu biraz daha kötü; yönetmenler genel istek üstüne yinelenen şov prog­ ramlarında onlar kadar bilinçsiz davranmıyorlar. Televizyon programlarını hazırlayan aptallaştırma uzmanları, iyi seyirciyi alıkoyup kötü seyirciyi dışlamaya kalkışmıyorlar. Hiç olmazsa, bunun umurlarında bile olmadığını söyleme dürüstlüğünü gös­ teriyorlar. Oysa öğretmenlerin bütün işi gücü (bugüne kadar, bunun tersini öne süren olmadı) elemek, işlerine yaramayanları ayıklayıp yarayanlara karşı ayrıcalıklı davranmak. 
Sayfa 141 - Ayrıntı Yayınları
Geri16
105 öğeden 91 ile 105 arasındakiler gösteriliyor.