Fakat böyle bir insanın doğumu için fevkalade uygun koşulların bir araya gelmesi gerekir ve bu çok nadir rastlanan bir hadisedir. Fark edilebilir biçimde alışılmış ölçüleri aşan bir akla, irade ile her türlü ilişkinin dışında olduğu için, arızi ya da tesadüfi gibi görünen bu ikinci melekeye sahip olan bir insanın doğumu ancak ara sıra, diyebiliriz ki, yüzyılda bir vuku bulur. Doğduğunda da uzun bir süre tanınmadan veya takdir edilmeden kalabilir, birinin önünü ahmaklık keser, bir başkasını kıskançlık boğar. Fakat bir kez bu engellerin üstesinden gelindi miydi, hayatlarının karanlığını bir ölçüde aydınlatabileceği ya da hayat hakkında kendilerini bilgilendirebileceği umuduyla insanlık kalabalıklar halinde onun ve eserlerinin etrafında toplanacaktır.
Trendeki Yabancılar
PATRICIA HIGHSMITH
Seviye 4
Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı
Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter
Pearson Education Limited
Edinburgh Gate, Harlow,
Essex CM20 2JE, İngiltere
ve dünya çapında Bağlı Şirketler.
ISBN 0 582 41812 7
Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu
uyarlama ilk olarak
Nereden başlasak ne desek bilmiyorum. Kitap elbette çok akıcı ve bir çırpıda bitiyor ancak beklediğimden çok daha farklı ilerledi olay örgüsü. Öncelikle şunu söylemem gerekir Rochester'ın geçmişini ve davranışlarını hiç beğenmedim, okurken bir tilt oldum. Neden bilmem evli olduğu halde başka bir kadına evlenme teklifi etmesi,daha öncesindeki sevgilileri, 40 yaşında olması derken bence bunlar 18 yaşında daha saf sayılabilecek bir kadının yanına yakışmayacak türden bir adamın özellikleri.Tabi o dönemde bu türden yaş farklarının olduğu ilişkiler normal miydi bilmem ama 21.yüzyılda yaşayan bir kadının gözünden garip. Yaş farkını bir kenara koyarsak- ki okurken bunu görmezden gelmek pek mümkün değildi- aralarında geçen aşk gerçekten tatlıydı, okunmaya değer yani.
Jane' e okurken çok üzüldüm, acısını hissettim diyebilirim. Beni üzen diğer bir karakter de St. John oldu, bu adam mutluluğu hak ediyordu ya. Keşke sonunda ölmek üzere olduğundan bahsedilmeseymiş...
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 201831,1bin okunma
İvan Dmitriç; Çok okuyan , çocukluktan beri hayatında mücadele de bulunmuş, biraz paranoyak toplum içinde deli diye kabul görmüş (Oysa o toplumun delirdiğinin farkında) , kibar, yardımsever, dürüst , iyi eğitimli ve kültürlü bir orta sınıf üyesi bir akıl hastası.
Andrey Yefimıç; Rutin günlük hayatından bıkmış lakin buna devam eden, her şeyin
4-)
Kitapların bize sağladığı konforlu alandan kurtulursak; kendi hayatımda beş dakika önce söylediğini unutup tam tersini iddia etmeye başlayan çok sayıda insan tanıdım. Bazen duygu durumuma göre veya müdahil olmanın fayda sağlayacağını düşündüğüm zamanlarda sohbetlerine katılırım. Ezcümle söylemek gerekirse celalşengörlere alışığım ve Atatürk
Görüşlerimi toparlamaya hazırlanırken, bu bölümde birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Öncelikle, İngilizlerin Hindistan'da yaptıkları her şeyi kötülemek gibi bir niyetim olmadığını söyleyeyim. İnsanoğlunun yaptığı her işte olduğu gibi sömürgeciliğin de olumlu ve olumsuz tarafları vardı. Hindistan'daki bütün İngiliz yetkililer Clive