Mezara doğru yürürken, rüzgar pelerinini hafifçe omuzlarından aldı ve yere düşürdü. Umursamadan, sevdiğini gömdüğü toprak üzerinde büyüyen o garip ağaçtan gözlerini ayırmadan mezara doğru yürümeye devam etti. Ağacın yanına geldiğinde hasretle elini kaldırdı, dokunmak istedi lakin ellerindeki kanı, lekeleri fark etti ve dokunmaktan hayâ etti.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
bundan iki yıl önce ilk atkımı örmüştüm. daha başından fark etmiştim çok da güzel olmadığını. ona rağmen sonuna kadar ördüm. bitirdim. ve sonra söktüm. bazen bir insan veya bir şey için de gereksiz çabalıyorum böyle. başından biliyorum sevmediğimi, olmayacağını. yine de ilmek ilmek işlemeye uğraşıyorum. çirkin oluyor, olmuyor. bu çabanın ayrı bir nedeni var. bambaşka mevzular. ama olay atkının çok güzel ve değerli olması değil. onun için çabalamıyorum ben. insanlar bazen onlara bu değeri verdim sanıyor. ben atkıya değil ilmeklerimi işlemeye önem veriyorum. olmuyor. söküyorum hepsini. o atkıyı söktüğümde ipi tekrar kullanırım sandım. kullanamadım. yenisini aldım. yıpranmıştı çünkü o ip. bazen tekrar o ipi kullanmaya çalışma hatam da oldu. hâlâ o hatayı yapasım geliyor. o da benim aptallığım galiba. neyse. artık ilmek ilmek kendimi sevmeye çabalıyorum. kendi tarihimin örgüsünün iplerini kavradım sıkıca. evet, hâlâ eski sökülmüş ipler dolanıyor etrafıma. ama.. olsun. takılıp düşmediğim sürece sorun yok. tökezlesemde hallediyorum.
SON ON DÖRT DAKİKA
Kuş beyinli adam,
Beyinsiz köpek.
Hiç şaşmıyor şu içine tükürdüğüm şehrinde,
Ağzımda neler neler var diyecek,
Tövbe çeksem ne fayda,
Ben bezdim, bezdikçe bezdim.
Altında lüks bir divan,
Bu seçimde gözüm bazı illerdeydi. Bunlardan biri Sivas'dı. Sivaslılar yakışanı yaptı.Tebrik ederim. Hayırlı olsun!
Seçim sonuçları için küçük bir değerlendirme yapmak istiyorum;
İlk olarak; MHP'deki muhaliflerin başkaldırısı neticesinde kurulan İyi Parti'nin, sonradan merkez sağ olma çabası, birçok kurucu ismi partiden
Mutlu olan ölüm: ölmemek
Ölüm kelime olarak o kadar karşıma çıktı ki birkaç gün önce gerçeğe dönüştü.
Bu bir ipucu muydu bilemedim. O kitabı tamamlamayı düşünüyordum ama şimdi kapağını bile göresim yok.
Oy kullanma listesinde adı vardı ama kendi yoktu.
Geçen ki seçimde müşahir olmuştuk ve kendileri akşama kadar bizimle kalmıştı; o zaman şiddet olayları baya yaşandı ve
Sağlıklı Bir Evliliğin Yolu Dinlemekten Geçer
İkili ilişkilerde duygularımızı, düşüncelerimizi ve isteklerimizi ifade etmek iletişimin sadece bir yanını oluşturur. Diğer yanı ise; dinlemek ve anlamaktır. Taraflardan biri bir şey istediğinde, bir rahatsızlık hissettiğinde ya da duygu ve düşüncelerinden bahsetmek istediğinde iletişim kurmak ister. Ve iletişim kurmak istediğinde de; iletmek
Tomris Uyar
Ülkü Tamer, 
Tomris Uyar 'ın ilk eşiydi. Aynı kolejde okumuşlardı, birbirlerini okurken sevmiş ve mezun olduktan sonra aşklarını evlilikle taçlandırmışlardı. Ülkü Tamer de şair, gazeteci, oyuncu ve çevirmendi. Hatta Cemal Süreya ile "Papirüs" isimli bir dergi çıkarıyorlardı ve kurucuları arasına daha sonra Tomris Hanım da eklenecekti.
HİSSİZLER SENFONİSİ
Birbirimizi fark etmeden,
Öylece gelip gitmişiz.
Sıradan bir havaydı oysa,
Sonra millet yağmur bekledi.
Birbirimizi tanımadan, tanışmadan geldik geçtik,
Sonra tanışırız diye.
Sonrasında tekrar karşılaştık,
Bazen kendime kızıyorum. Gereksiz harap ediyorsun kendini, aslında öyle büyük derdin tasan yok. İyi bir ailen var, evin var, yiyecek aşın var, okuyorsun... Niçin bu serzeniş! Başka hayatlara bakıyorum. Maddi manevi ne zorluk çeken insanlar var, seninki bunların yanında dert mi, diyorum. Sonra harap olmuş gençliğim ve ertelenmiş hayallerim aklıma geliyor. Tekrar üzüntü, tekrar ıstırap...