Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir hedef bulacaksınız. O uğurda çalışacaksınız, hedefinizi gerçekleştirmek için bir yol arayacaksınız, yol yoksa o yolu yapacaksınız. Bir defa geçtiğiniz yoldan da bir daha geri dönmeyeceksiniz. Çünkü lüzumsuz geri dönüş başarısızlıktır, tekrara düşmektir, ufku kapatmaktır. Hedef bulmak, yol açmak ve aynı yoldan dönmemek… Hayattaki gayemiz budur ! #İlberOrtaylı
Dünyanın geri kalanından kendimizi çitlerle ayırırken ve sadece kendi evimizdeki meselelerle ilgilenirken, yaşadığımız yerde özgürlüklerimizi etkin bir şekilde savunamayız…
Reklam
"İnsanların en hassas noktasıdır güven. Kalbe düşen güvensizlik, duygu dünyasındaki bir kara delik gibidir. En güzel şeyleri yutar ve bir daha geri vermez."
Ömrümün geri kalanında, her an yanıp yakılmama yetecek, o kadar çok hiç var ki yaşamımda...
"Sen haklıymışsın sevgili, keşke hiç ölmesek. Anneanneyi getirmedim; çok sıcak bu ara ve kalbi dayanmaz biliyorsun. Çok üzülüyor gelince... Komşusuna bıraktım. Yine de çok üzüldü... Evin, bahçenin etrafını çevirmişler, inşaat çoktan başlamış da neredeyse bitecek bile. Artık ben de annem gibi düşünüyorum. Kendisine itiraf etmiyorum tabii. Nostalji ya da yaşlananın kendi geçmişine duyduğu saçma bir özlem değil belki de hissettiklerimiz. Galiba gerçekten her şeyin metalaşmasıyla kayboluyor güzellikler. Geçmiş gerçekten daha güzel galiba... Değerler yitiyor... Sevilenler de... Ve öyle yavaş oluyor ki bu, bir gün geri dönüp baktığımızda, kucakladığımızın geri döndürülemez bir yıkım olduğunu fark ettiğimizde elden bir şey gelmiyor..."
Sayfa 317 - Sözler: Albatrosun kabrinde ihtiyar gemicininKitabı okudu
Böyle böyle geçmişe geri geri koşup, geleceği zıplayıp ,bir güzel bugününü harcayıp durursun.. Geçmiş -gelmiş arasında zamanın sarkacı olursun..
Reklam
"Mənim həyatım boş və mənasız keçməyib! Geri boylananda təəssüflənmirəm, çünki həyatımın mənalı olması üçün əlimdən gələni etmişəm! Bunun üçün çox çalışmışam".
İnandıklarına kendisi dışında tek bir iman eden daha olduğunu, düşüncelerinin inanılmaz bulunduğunu kavrıyordu Alper. Bu haliyle, Cengo gibi komplo teorilerine, Zeyno gibi sosyalizme ya da dayısı gibi İslâm'a iman edenlerden tek farkının sayısal azınlıkları olduğunu da kabul ediyordu. Ama hep böyle olmamış mıydı? Başlangıçta herkes tek değil miydi? İsa, Nuh, diğerleri... Lakin inanç artık karşı konulamaz bir dürtüyse yalnızlığın ne önemi vardı? Böylece görüyordu, asıl olan inanmaktı. Diğerleri inananın düşüncelerine değil inanma gücüne, imanına ikna olup takip ediyorlardı onu. Peki, böylece o hep eleştirdiklerine mi benziyordu? "Benzemiyorum. Onlar da öyle demiyor mu? Onlarınki aşk mı? Seninki öyle mi? Belki hepsi hastalık? Belki insan kendi başına gelene kadar eleştirir ama başına gelince eleştirdiğini yapar? Lakin ötekileştirdiklerini eleştirmeye devam etmekten de geri durmaz... Hiçbiri umurumda değil; ben hedefime ulaşayım benden sonra tufan!"
Sayfa 305 - Sözler: Hiç kimse ittiğinde rüyalar denizineKitabı okudu
Resim öğretmenleri gözün ilk baştaki masumiyetini geri getirmeye uğraşırlar.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.