Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kediler balık ve sütü niçin severler? Suyu, suya girmeyi, yıkanmayı sevmeyen kedilerin balığı niçin sevdiklerine gelmeden önce kediler sudan gerçekten mi nefret eder ona bir bakalım. Kedilerin sudan nefret ettikleri inancı doğru değildir. Mısır'da evcilleştirilmelerinden önce yaşadıkları ortam su kenarları idi. Su, kedinin tüylerini
Sayfa 70 - AykırıKitabı okuyor
Feroz Ahmad
"Devlete yaslanmayı başaramayan Demokratlar, ken­dilerinin ve haleflerinin bir fetiş haline getirdikleri milli irade'yi kendilerine bir bayrak olarak aldılar. Demokratların 1950-1960 döneminde, ezici bir çoğunluğa sahip oldukları halde neden bütün bir on yıl boyunca muhalefetle uğraştıklarını anlamak zordur."
Reklam
Müslümanların fetih sonrasında Endülüs’e getirdikleri dini hoşgörüden en fazla yararlananlar, hiç şüphe yok ki İspanya yahudileri oldu. Zira onlar, Endülüs’ün fethi sayesinde Vizigotlar döneminde kaybettikleri dini ve sosyal haklarını yeniden kazandılar. Yahudi araştırmacı Ashtor’un deyişiyle “bütün bunlar yahudilerin hayal bile edemeyecekleri gelişmelerdi”di.
Beklenmedik bir felaket anında, bu felaketin dışında kalan insanlarda hep görülen, dile getirdikleri en içten acıma, acıları paylaşma duygularına rağmen, hiç kimsenin, en yakınlarımızın bile, kapılmaktan kendilerini alamadıları tuhaf bir sevinç duygusu içindeydiler.
Günümüzde, yeniliklere en çok karşı koyan ülkeler bile sanayileşmenin ön bilgilerinden vazgeçememektedirler, en azından askeri alanda. Dolayısıyla her yerde teknokratlar vardır, yerine getirdikleri teknik ve yararcı işlevler gereği, mesleklerini entelektüellerden daha işgörür bir şekilde, hatta daha titizlikle yapmaktadırlar.
Sayfa 174
"Yaşa, Manon"
"Manon kımıltısız muharebe meydanının bir ucundan diğer ucuna yürürken patlamanın merkezine varana dek durmadı. Patlamanın kalbinde dikilene dek. Kuleden bir tek iz yoktu. Ya da içinde, etrafında olanlardan. Taşlar bile eriyip yok olmuştu. On Üçlerden ve onların cesur, asil ejderhalarından da hiçbir iz kalmamıştı. Manon dizlerinin üzerine çöktü. Küller yükseldi. Kanat çırpar gibi. Manon'ın yüzündeki gözyaşlarına takılırken kar kadar yumuşaktılar. Abraxos, Manon'ın yanına uzandı. Manon dizlerinin üzerine çöküp ağlarken kuyruğunu ona doladı. Manon arkasına baksa orada Glennis'i görecekti. Bronwen'i. Petrah Mavikan'ı. Aedon Ashryver'ı, Lysandra'yı ve Ren Allsbrook'u. Prens Galan'ı, Yüzbaşı Rolfe'u, Briarcliffli Ansel'ı, Ilias'ı ve onların yanındaki Fey asilzadelerini. Arkasına baksa onların ellerindeki küçük, beyaz çiçekleri görecekti. Sonra o çiçekleri kış ortasında nasıl ve nereden bulduklarını merak edecekti. Arkasına baksa onların arkasında toplanan insanları görecekti. Öyle çok insan vardı ki kalabalık şehir kapılarına dek uzanıyordu. Arkasına baksa Crochan'lerle ve Demirdişler'le yan yana dikilen insanları görecekti. Hepsi On Üçleri onurlandırmak için oradaydı. Fakat Manon arkasına bakmadı. Onunla gelen, onunla oraya kadar yürüyen liderler kavrulmuş, kanla kaplanmış toprağa çiçeklerini koyarken bile. Gözyaşları akarken, On Üçleri onurlandırmak için getirdikleri adakları yere bırakırlarken."
Sayfa 731 - ManonKitabı okuyor
Reklam
“Beklenmedik bir felaket anında, bu felaketin dışında kalan insanlarda hep görülen, dile getirdikleri en içten acıma, acıları paylaşma duygularına rağmen, hiç kimsenin, en yakınlarımızın bile, kapılmaktan kendilerini alamadıkları tuhaf bir sevinç duygusu içindeydiler.”
Biz bu seçime sevi diyoruz. İki sevgili arasındaki artıp duran sevgi, gerçekte gelecekteki bireyin daha şimdiden yaşamak istemesidir. Sevgililer bu yeni bireyi dünyaya getirebilirler, getirmek de isterler. Gözleri özlemle buluştuğu andan başlayarak yeni bir yaşamın ateşi yakılır. O kendisini gelecekteki uyumlu, iyice bütünlüklü bireysellik olarak duyurur. Sevgililer, bundan sonra, yalnızca bu birey olarak yaşamak için gerçek bir birliğe, eriyip birleşmeye özlem duyarlar. Bu özlem, dünyaya getirdikleri çocukta doyurulur. Bu çocukta ana babadan geçenler eriyip bir varlıkta bir olmuşlardır. Onlar böylece yaşamayı sürdürür.
Amerikan özentisi...Meselâ Newyork gibi büyük şehrin sokakları hep numara ile belirtilmektedir. Zîra Amerika'nın şanlı bir geçmişi, bir tarihi yoktur ki, kahramanlarının adı ile anmak mümkün olabilsin. Bir kızılderili katliamı yapan tugay kumandanının ismini iftiharla sokaklarına nasıl koyabilsinler? Ya en müşkül, en ağır ve en zahmetli işlerde kullanılmak üzere gemilerin ambarlarında kamçılanarak getirdikleri Afrika zencilerini onlara revâ gördükleri şiddet ve zulümle çalıştıran toprak ağalarının isimleri bir sokağa nasıl iftiharla verilebilir?
Sayfa 80 - Kubbealtı NeşriyatıKitabı okuyor
"Tarihte ilklere haddinden fazla önem verilir: Batı'da yazı için Fenikelilere; kağıt, barut, pusula için Çinlilere; cam ve çelik için Hintlilere... Bu unsurlardan çok, her kültürün bunları ilişkilendirme, muhafaza etme ya da dışlama tarzları önemlidir. Kültürleri özgün kılan şey, sorunlara getirdikleri kendilerine özgü çözümler ve bütün insanlar için genelde ortak olan değerleri farklı perspektiflere yerleştirmeleridir daha çok..."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.