Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“ Beklenmedik bir felaket anında, bu felaketin dışında kalan insanlarda hep görülen, dile getirdikleri en içten acıma, acıları paylaşma duygularına rağmen, hiç kimsenin, en yakınlarımızın bile, kapılmaktan kendilerini alamadıkları tuhaf bir sevinç duygusu içindeydiler.” 
Sayfa 222Kitabı okudu
Erkeklere karşı olan tavırlarında soğukkanlılıklarını koruyan narsisistik kadınlar için dahi eksiksiz bir obje sevgisine götüren bir yol vardır. Dünyaya getirdikleri ve kendi bedenlerinin bir parçasının tıpkı kendi narsisizmlerinden yola koyulmuş dışsal bir nesne gibi karşılarına çıktığı çocuğa eksiksiz bir obje sevgisi verebilirler
Reklam
[İnsan, bir iş yapacağı zemân, evvelâ kalbine bir hatara [fikr, düşünce] gelir. Bunu yapmak ister. Bu isteğine (Niyyet) denir. Bu işi yapmaları için uzvlarına [organlarına] emr eder. Emr vermesine (Kasd, teşebbüs) denir. Uzvların iş yapmalarına (Kesb) denir. Kalbin yapdığı işlere (ahlâk) [huy] denir. Kalbe hatara altı yerden gelir: Allahü teâlâdan gelen hataralara (Vahy) denir. Vahy, yalnız Peygamberlerin kalblerine gelir. Meleklerin getirdikleri hataralara (İlhâm) denir. İlhâm Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” ve sâlih müslimânların kalblerine gelir. Sâlih müslimânların verdikleri hataralara (Nasîhat) denir. Vahy, ilhâm ve nasîhat, dâimâ iyi ve fâidelidir. Şeytândan gelen hataralara (Vesvese), insanın kendi nefsinden gelen hataralara (Hevâ), kötü arkadaşın telkîn etdiği [aşıladığı] hataralara (İgfâl) denir.
Akımlara dair
"Öyleyse neden birbirine karıştırılıyorlar ve aynı zararlı otlarmış gibi söz ediliyor onlardan?" "Sana anlattım: Onları yaşatan şeyle öldüren şey aynıdır. Akımlar, başka akımlara kapılmış, bütün akımların aynı başkaldırı ve aynı umut dürtüsünden kaynaklandığına inanan saf insanlarla gelişir, sonra birinin yanlışlarını ötekine yükleyen sorgucular tarafından yok edilirler; bir akımın bir kesimine bağlı olanlar bir suç işleyecek olurlarsa, bu suç tüm akımların tüm kesimlerine bağlı olanlara yüklenecektir. Akılcı açıdan söylemek gerekirse, sor-gucular çelişik öğretileri bir araya getirdikleri için haksızdırlar; başkalarının haksızlığına göre de haklıdırlar, çünkü, sözgelimi, bir kentte Arnold'cu bir akım ortaya çıktığı zaman, başka yerlerdeki Katharosçular ya da Valdocular da oraya yönelirler. Fra Dolcino'nun havarileri, din adamlarının ve beylerin maddesel varlıklarının ortadan kaldırılmasını öngörüyorlardı; birçok şiddet eyleminde bulundular; Valdocular şiddete karşıdırlar, Fraticelli'ler de öyle. Ama Fra Dolcino zamanında, onun grubunda daha önce Fraticelli ya da Valdocuların öğretilerini benimsemiş olan birçok kimsenin bulunduğuna kuşkum yok.
Sayfa 285
Beklenmedik bir felaket anında, bu felaketin dışında kalan insanlarda hep görülen, dile getirdikleri en içten acıma, acıları paylaşma duygularına rağmen, hiç kimsenin, en yakınlarımızın bile, kapılmaktan kendilerini alamadıkları tuhaf bir sevinç duygusu içindeydiler.
Zillet Olan İhtilaf Nifak Tohumu...
Gündeme getirdikleri ve yandaşları vasıtasıyla tutucu bir uslubla savundukları görüşler, genel olarak İslami çerçevede zikredilen görüşler olmasına rağmen, bu görüşlerin İslami bütünlükten kopuk, tek boyutlu, zamansız, mekansız ve mükeliefsiz olarak gündeme getirilmesi, elbetteki rahmet olarak değil, zillet olarak değerlendirdiğimiz ihtilaflara neden olmaktadır. Ne gariptir ki, bu gibi gündem provokasyonlarına, samimiyetlerinden şüphe edilmeyen ve kendilerine alim denilen bazı zavallılar da alet olabilmektedir!.
Sayfa 25 - İnsan Dergisi Yayınları
Reklam
Satın Aldıkları Din Görevlileri...
Bu şeytani mantıktan hareket ederek yaptıkları veya yapabilecekleri müdahaleler ise, genel olarak şunlardır., Basın ve yayın faaliyetleriyle bu konumdaki müslümanları, yaşadıkları çağı idrak edemeyen birer şaşkın, dünkü güzellikten bahsettiği ve düne özlem duyduğu için bugünden uzaklaşan birer gerici, yaşanan realiteyi kabul etmeyen birer deli, ne istediğini bilmeyen birer mecnun olarak empoze etmek. Satın aldıkları veya kendi mantıklarına göre yetiştirdikleri din görevlilerini unvan ve makamla yücelterek din adına konuşma yetkisini bunlara vermek, samimi müslümanların gündeme getirdikleri ve çevrelerine iletebildikleri Rabbani gerçeklere, bu satılmışlar vasıtasıyla cahili yorumlar getirtilerek, Rabbani gerçeklerin insanlar üzerindeki etkisini azaltmak.
Sayfa 17 - İnsan Dergisi Yayınları
Sünnetin Yahudilere Geçişi
Bu geleneğin İsrail'e geçmesi de şöyle: Üç dinin atası olarak kabul edilen İbrahim Peygamber Mezopotamya'dan çıkmadan önce oranın geleneğine uygun olarak kendi Tanrısı varmış. Bu Tanrı onu hep korumakla yükümlüymüş. İbrahim 75 yaşına gelince, Tevrat'a göre, Tanrısı ona Filistin'e gitmesini öneriyor. İbrahim de gidiyor. Orada,
Sayfa 193 - Kaynak yayınlarıKitabı okudu
Tanrı'yı bütün kalbinle ve ruhunla sev, Tanrı'nın her kulunu sevebildiğin kadar sev. İyiliğin getirdikleri, kötülüğün getirdiklerinden çoktur, bunu unutma.
Sayfa 129Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.