Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...İnsanoğlu böylesi bir boşluk halinde uzun süre yaşayamaz: eğer bir şeye doğru ilerlemiyorsa sadece durgunlaşmakla kalmaz, biriken gizilgüç hastalık hali ve çaresizliğe, önünde sonunda ise yıkıcı eylemlere dönüşür.
Sayfa 27
İfade özgürlüğü bütün insanlık düşlerimi çökertti. Oysa demokrasinin kırıntısın değer bulduğu, her hangi bir uygar hakkın yeni kavuşulmuş bir sevgili gibi el üstünde tutulduğu o eski baskıcı zamanlar ne güzel zamanlardı. Umudumuz vardı çünkü. Bu insanlar cahil oldukları için ruhları yerlerde sürünüyor. Bunlar kendilerini ifade edemedikleri için gönüllerindeki o engin gizilgüç topluma yansımıyor. Öyle hayal kuruyorduk. Alın işte milyonlarca okumuş... Alın işte kendilerini bir güzel ifade ediyorlar. Alın işte herkesin ruhu, köle pazarındaki çıplak esirler gibi her bir yerleriyle meydanda.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Taşra Hayatından Manzaralar
Aynı zamanda iyi bir kitap size sahibinin niye yazar olduğunu sezdirecek bir gizilgüç barındırır. Kendisinden ve yaşadıklarından hiç söz etmese bile yazısında hacimlenen bir geçmişin nabzı duyulur. Bu anlamda her iyi kitap, bir tür gizli otobiyografidir.
Evet ama insanlardaki bu yıkıcılık, bu saldırganlık duygusu nerden kaynaklanıyordu? Bu kırıcılık, yıkıcılık, saldırganlık nerden geliyordu? Dieter Duhm'un Kapitalizmde Korku adlı kitabında, bu sorunun yanıtını bulduğumu sanıyorum: Dürtülerin baskı altına alınması, ezilen bireyde bir saldırganlık gizilgücü yaratır; bu gizilgüç, sistemin iç ve dış düşmanlarına karşı kanalize edilerek, kapitalizmin çıkarları için doğrudan kullanılabilir.
Sayfa 36 - nesin yayıneviKitabı okudu
Bilinçdışı, gösterge yinelemesinin işleyişi tarafından dokunan örüdür; daha kesin olarak, bilinçdışı, öznenin ne söylediğim bilmeksizin söylediği uygun bir "söylenen"de edimselleşmesini bilen olayların ya da "söylemeler"in gizilgüç halindeki bir zinciridir.
İnsanoğlu böylesi bir boşluk halinde uzun süre yaşayamaz; eğer bir şeye doğru ilerlemiyorsa sadece durgunlaşmakla kalmaz, biriken gizilgüç hastalık hali ve çaresizliğe, önünde sonundaysa yıkıcı eylemlere dönüşür.
Reklam
" Dört gizilgüç vardır. Bellek ve anlık, arzu ve tutku ilk ikisi zihinsel, ötekiler duyumsaldır. "
Sayfa 65 - Yapı Kredi Kâzım TaşkentKitabı okudu
Özgürlük isteği de bastırılabilir, birey, bunun farkında olmayabilir; ama bu durumda bile, bir gizilgüç olarak varlı­ğını sürdürür ve baskının olduğu yerde her zaman görülen bilinçli ya da bilinçsiz nefretle kendini belli eder.
Evet ama insanlardaki bu yıkıcılık, bu saldırganlık duygusu nerden kaynaklanıyordu? Kent içi vapurlarının, otobüslerin koltuk kaplamalarının bıçakla yırtılması, boş evlerin camlarının taş atılarak kırılması, caddelerdeki çöp sepetlerinin ateşe verilmesi, telefon kulübelerinin ve telefonların kırılması vb... Bu kırıcılık, yıkıcılık, saldırganlık nerden geliyordu? Dieter Duhm'un Kapitalizmde Korku adlı kitabında, bu sorunun yanıtını bulduğumu sanıyorum: Dürtülerin baskı altına alınması, ezilen bireyde bir saldırganlık gizilgücü yaratır; bu gizilgüç, sistemin iç ve dış düşmanlarına karşı kanalize edilerek, kapitalizmin çıkarları için doğrudan kullanılabilir.
Gizilgüç; insanın KALITIM ile getirdiği ve EĞİTİM yolu ile ortaya çıkacağı varsayılan yetenek ve özellikleridir.
Sayfa 89 - Vize Yayınları, 4.Baskı, 2019
160 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.