gördüm nereye gitsem ben dik gölgem kamburdu bu dünyada
Sayfa 26 - Everest
Karısı Firuzeye yazdığı şiir..
dön kadınım dön... geri dön ansızın “sensiz tadı yok ne baharın, ne kışın, ne de yazın dört mevsim seni bekler...perme-perişan ayvazın dön kadınım dön... dön ansızın yeter ki dön... güneşim ol harında yanayım depremim ol göçük altında kalayım denizim ol dalganda boğulayım öderim ben ihanetin kefaretini yeter ki gel...kurbanın olayım bir çığ
Reklam
gölgem bile beni vurmak için tetikte bekliyordu.
Çaresizlik
“Yol bozuk, taşlı, tozlu. Ne anlamsız mırıltılar ferahlatıyor ne de derin düşünceler. Gölgem bile benden kaçıyor. Sığınacak bir yer yok.
Dut Ağacının Altında
Dut Ağacının Altında
Yahu kadın! Ben seni darmadağın seviyorum, nedir bu derli toplu olacağım derdi? Saçın dağınıkmış, üstün başın berbatmış, yüzün, gözlerin yorgunmuş, bunlardan bana ne? Geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki! Ben seni, benim dağınıklığıma karışasın diye sevdim... Hangi ağacın bir diğerine karışmış kökleri düzgün ki? Hangi dağ bir öbürünün hizasında? Hangi göl kıvrım kıvrım değil? Hangi bulut öyle?.. Onlar kadar dağınık, onlar kadar güzelsin diyorum, uzayan gölgem ol, karanlığınla bile dokun yeter diyorum, dinletemiyorum!
Kierkegaard
“Egoist bir biçimde ayrı duran ve göğe yükselen yalnız bir köknar ağacı gibi ayaktayım, gölgem yok, ve yalnızca orman kumrusu kuruyor dallarımda yuvasını."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.