Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

131 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Yozlaşmış Siyaset ve Bürokratlara, Çıkarcı Halka Dair Bir Hiciv: Müfettiş
“Bunca olay yetmezmiş gibi, alaycı yazarın biri de, bundan kendisine bir komedya çıkaracak.” (sayfa 127) 1. Gogol Kimdir? Kısaca Hayatı Rus Edebiyatı dendiğinde akıllara gelen imge genelde dramdır. Elbette trajik öyküler Rus yazarların bir anlatı geleneği haline geldiği için, onları andığımızda aklımızda bu şekilde yer etmiş olmaları doğaldır. Fakat koca ülkenin bütün edebiyat anlayışını tek kelimeyle özetlemek yanlış olur.
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
de Rus Edebiyatı’nın en büyük isimlerinden biri olarak komedya türünde eserler kaleme almış ve akıllarda canlanan “kasvetli, boğucu” ülke edebiyatını bugün yalnızca “tragedya-drama” dalında anmamamızı sağlamıştır. 43 yıllık kısa hayatı Çarlık Rusya’sında geçen ve 19. yüzyıl edebiyatına yön veren isimlerden Gogol’ün ölümü hakkında şüpheler vardır. İntihar diyenler de vardır, yanlış kişilerle dostluk kurduğu için ölüme sürüklendi diyenler de. Bunları çok net olarak ifade edemesek de, Rus Edebiyatı’nın bir diğer büyük yazarı
Aleksandr Puşkin
Aleksandr Puşkin
’le dost olduğunu ve iletişim halinde olduğunu biliriz Gogol’ün. Eğer bugün Gogol’ün eserlerini okuyorsak, bu kesinlikle Puşkin sayesindedir çünkü onu desteklemiş, edebiyat sahnesine çıkarmış ve var olmasını sağlamıştır. 2. Eserleri Hakkında Kısaca: “Edebiyatçılarla aram iyidir. Puşkin’le çok iyi dostuz. Ona sık sık ‘Ne haber Puşkin kardeş?’ diye sorarım; o da ‘Bildiğin gibi kardeş, geçinip gidiyoruz işte…’ yanıtını verir. Çok ilginç bir adamdır.” (sayfa 59) Yine ülke edebiyatının mihenk taşlarından biri olarak gösterilen
Ölü Canlar
Ölü Canlar
adlı romanının yarım kaldığını da biliriz. Devam ciltlerini yaktıktan sonra öldüğünü de. Buna rağmen Ölü Canlar (incelemesi için bakınız #122150397) kurtarılmış versiyonuyla günümüz dünyasında bir başyapıt olarak durmaktadır. Keza
Burun
Burun
,
Fayton
Fayton
,
Palto
Palto
ve
Neva Bulvarı
Neva Bulvarı
gibi öyküleriyle de kültleşmiş ve adı unutulmaz yazarlar arasına çoktan yazılmıştır. Hicivsel bir üslupla resmeder Gogol eserlerini. Diğer Rus yazarların aksine çok daha fazla sivri dilli ve siyasidir anlatıları. Eleştirilerinin büyük oranda hedefi yozlaşmış siyaset ve bürokratlardır. Elbette bunu yaparken Rus halkının kibrini, çıkarcılığını ve cahilliğini de eleştirmeyi ihmal etmez. Siyasi kişiliklerin halkla karşı karşıya geldikleri durum ve olayları öylesine kışkırtıcı ve komik bir üslupla yazar ki, bir yandan kahkaha atarken, bir yandan da acı acı gülümserken buluruz kendimizi. Çünkü hemen hepsi trajikomik olaylardan oluşur. 3. Edebiyat Tarihinden Akrabalık Bağları: “Ben de senin gibi edebiyatla uğraşmak istiyorum artık. Yaşamak öyle sıkıcı oldu ki kardeş, insan biraz da ruhunu beslemek istiyor.” (sayfa 125) Gogol bir komedya yazarı olarak 19. yüzyıl sonrasındaki dünyayı etkilemiş olabilir. Fakat komedya denildiğinde binlerce yıllık bir gelenekten bahsetmek gerekir. Antik Yunan’dan eserleri günümüze ulaşan
Aristophanes
Aristophanes
ve
Menandros
Menandros
’u anmak gerekir öncelikle. Görkemli Latin edebiyatından ilk aklımıza gelen yazarlar arasında ise
Titus Maccius Plautus
Titus Maccius Plautus
ve
Terentius
Terentius
vardır. Şimdi daha yakına ve Avrupa edebiyatına geçmek gerekiyor. Önce
William Shakespeare
William Shakespeare
ardından da
Molière
Molière
komedya bayrağını dalgalandırarak
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
’e devretmişlerdir. O da yine eleştirel türden, mizahi öyküleri ve oyunlarıyla bu bayrağı gururla taşımış ve dünya edebiyatına müthiş eserler kazandırmıştır. İşte onlardan biri de
Müfettiş
Müfettiş
’tir. Puşkin, Gogol’e bir olay anlatır ve Gogol bunu daha da detaylandırarak bu oyunu kaleme alır. Oyun yayımlandığında gerici Rus basınından tepki gören Gogol, ülkesinden ayrılmak zorunda kalmış ve Roma’da yaşamaya başlamıştır. 4. “Müfettiş” Oyunu Ne Anlatıyor? “Bu milleti bu kadar zırva, bu kadar budalaca martavallarla nasıl böyle heyecana kaptırıyorlar?” (
Burun
Burun
adlı öyküsünden) Gogol, Müfettiş’te 1800’lü yılların ilk çeyreğinde bir Rus kasabasına götürüyor bizleri. Takdir edersiniz ki, henüz teknolojinin dünyayı ele geçirmediği, herkesin aynı anda birçok yerde olamadığı ve iletişimin sınırlarının bulunduğu bir dönem bu. Kente bir müfettiş geleceği söylentisi alır başını yürür. Bu, resmi bir bildiri olsa da, eserin bundan sonraki kısmı tam bir komedya ağıdır zira okurken zaman zaman kendinizi kahkaha atarken bulabilirsiniz. Kaymakam toplar çevresine kendisinden daha aşağı konumda bulunan resmi kişileri, ileri gelenleri ve esnafı, verir veriştirir. Kentteki bütün olumsuzluklar tek tek masaya yatırılır ve acil yaptırımlarla herkesin kendi görev bölgesine çeki düzen vermesini ister. Öyle ya, müfettiş gelecektir ve her şey düzenli, tertipli olmalıdır. Zira Petersburg’ta bulunan daha üst düzeydeki siyasi kişilerin kulağına kötü şeyler gitmesi hiç de iyi olmaz, Kaymakam görevden alınabilir ve kentte bir karışıklık baş gösterebilir. Kente kısa bir süre önce bir yabancının geldiği ve bir handa kaldığı bilgisi de yine cahil halk arasında hızlıca yayılır ve Kaymakam’ın kulağına dek gelir. Bu kişi kesinlikle “müfettiş”tir, hetkes hemfikirdir ve derhal bu üst düzey memur makamında ziyaret edilmelidir. Yanına birkaç kişiyi alan Kaymakam, Müfettiş’i ziyarete gider. O sırada kentten geçen ve konuklamak zorunda kalan düşük dereceli memur Hlestakov ise uşağı Osip’le açlıktan dolayı zor dakikalar geçirmektedir. Zira yemek yemeye bile paraları yoktur. Kurnaz ve “dolandırıcı” bir kişiliğe sahip olan Hlestakov, Kaymakam’ın ilgisi karşısında şaşırsa da, bozuntuya vermeyecektir ve günlerce kentte kendisine iyi davranılmasına müsaade edecektir, onların saflıklarından yararlanarak kendi çıkarına göre hareket edecektir. Bu durum da haliyle biz okurları derin sorgulamalara itecektir. Gogol karekter rehberinde Hlestakov için “aptal, boş adam” gibi ibarelerde bulunup, Kaymakam’ı “aptal olmayan, ciddi” ifadeleriyle tanıtır bize. Aslında bu bile Gogol’ün keskin mizahını gözler önüne seren ufak bir bilgidir. Daha büyüğü ise elbette ki
Müfettiş
Müfettiş
’in sayfaları arasındadır. 5. Son Söz: “Dikkatli ol! Rütben kadar çalmıyorsun pek!” (sayfa 19) Cahil kalan ya da bilinçli olarak cahil bırakılmış halkın bürokratlar karşısındaki acziyetini, Kaymakam’ın halka farklı, kendisinden daha konumdaki bürokratlara farklı davranmasını, kentteki bütün olumsuzlukları bir süreliğine kapatmayı ve devlet büyüklerine iyi görünme çabasını, kendinden aşağı gördüğü insanlara hor bakan ve kendilerini “üstün insan” sanan insanları, rüşveti, yolsuzluğu, çıkarcılığı, partizanlığı ve kokuşmuş zihniyetleri anlatan bir oyun Müfettiş. Ve tüm bu anlattığı insanları yerden yere vuran bir yazar Gogol. Oyundaki her şey bir yanlış anlaşılmadan doğar fakat okur olarak bizi ilgilendiren kısım bu “sıradan” başlangıç değildir. Öykünün sonrası “üst düzey” bir anlatım yeteneği ve hicivle aktarıldığı için unutulmaz bir klasik olarak zihnimizde kalıverir. Ve son olarak, belki de en önemlisi Müfettiş’te ve diğer Gogol öykülerinde anlatılan eleştirel durumların Türk halkına hiç de yabancı gelmediğidir. Bizden bir hikayedir Müfettiş, okurken bunu tüm samimiyetimizle hissederiz fakat sonunda “keşke bu kadar bizden olmasaydı” deriz… Keyifli okumalar dilerim. “Hayat nedir? Acılar vadisi. Dünya nedir? Hissiz insan kalabalığı.” (
Ölü Canlar
Ölü Canlar
, sayfa 193)
Müfettiş
MüfettişNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,871 okunma
··
5,9bin görüntüleme
Miss Nobody okurunun profil resmi
Aaa okumuşsun. Bu ne kadar planlı, düzenli bir inceleme böyle🤝
2 önceki yanıtı göster
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Miss Nobody
Miss Nobody
: Geçen bi yorumda sana bu hafta kitaplığımda bekleyen Gogol’ü okuyayım bari demiştim ama hangi kitap ve gönderiydi hatırlamıyorum şu an. 🤔 Evet okudum ve yine Gogol beni mest etti. Müthişti. <3 Teşekkür ederim. :))
Bertha Mason
Bertha Mason
: “Yazım bitsin de Bertha’nın Veba incelemesini okuyayım” diyordum ben de. Şimdi oraya doğru yollanayım. 🤓 Ve sana da ayrıca teşekkürler. ^^
2 sonraki yanıtı göster
justine okurunun profil resmi
Yine çok başarılı bir inceleme. Tebrikler...
Mustafa Döner okurunun profil resmi
Gogol öykülerinde anlatılan eleştirel durumların Türk halkına hiç de yabancı gelmediği deyince Aziz Nesin'in öyküleri ve başta da Zübük kitabı geldi aklıma 😉 . Güzel inceleme 👏 👏
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Kesinlikle Aziz Nesin ilk akla gelenlerden. :) Bir de siyasi atmosfere bakınca da net olarak görünüyor zaten birçok şey bence. Teşekkür ederim. ^^
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.