Biyografinin Duayeni
Çoğu uzman kitap yorumcusunun da ortak noktası bir cümle var : 
Stefan Zweig dan iyi bir romancı bulabilirsiniz, oyun yazarı da bulabilirsiniz, öykü yazarı da, ama biyografi yazarı bulamazsınız. Bence de bu söz doğru. Şöyle oturup bir düşünüyorum. Gerçekten aklıma bu konuya bu kadar yetkin başka bir kalem gelmiyor. Gerçekten tek.
Yahudi bir yazar olduğu için çok sıkıntılı bir hayat yaşamıştır. 2. Dünya Savaşı döneminde yaşadığı için Naziler tarafından tüm kitapları yakılmış ve eşiyle beraber intihara kadar varan duygusal bi sonla hayatını sonlandırmıştır. Konuyu bilmeyen birçok okur, intihar ederek hayatını sonlandırdığı için çok popüler olduğunu söylese de, tam tersi ölmeden önce de popüler bir yazardı. İntihar mektubunda son cümlesi şu idi : "Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızıllığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.”
Siyonizmin kurucusu 
Theodor Herzl ile yakın olduğu için kitapların basılması konusunda sorun yaşamadı. Çevirmenlikle çok ilgilendi, ayrıca 7 dil bilmektedir. İmza koleksiyoncusudur. İlk yıllarında cephelerde görev alan Zweig, savaşın içine girince savaş karşıtı olmuş ve anlamsızlığını gazetelerde dile getirmiştir. Dönemin ünlü yazarları ile dostluklar yapmış ve bazı hayran olduğu sanatçı, devlet kişilerinin hayatlarının biyografilerini yazmıştır. İşte bu 
Üç Büyük Usta isimli kitap da o dönemde oluşmuştur.
Biyografi ile alakalı çok fazla kitabı vardır. Bunlar ; Üç Büyük Usta, 
Kendileriyle Savaşanlar, 
Montaigne, 
Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar, 
Marie Antoinette, 
Mary Stuart, 
Joseph Fouché, 
Macellan, 
Rotterdamlı Erasmus, 
Dostoyevski: Yalnızlığın Keşfi, 
Balzac, 
Emile Verhaeren, 
Nietzsche, 
Freud - Mutluluğun Mimarı. Yani hem Balzac ı, hemde Dostoyevski yi ayrı bir kitap olarak tekrar yazmıştır.
Kitapta Zweig, Balzac toplumu, Dickens aileyi, Dostoyevski ise bireyi anlatan bir yazardı diye ifade etmiştir. Kitabın girişinde büyük başka yazarlarda var tabiki ama ben bu 3 ünü sadece şimdilik anlatıyorum diyerek kitaba başlamıştır. Dostoyevski yi çok sevdiği ve ayrı bir yerinin olduğu kitabı okuyanların net bir biçimde gördüğü bir gerçektir. Kitapta, daha fazla yeri Dostoyevski ye veren yazarımız, tam olarak belki anlatamamış olabilirim de demiştir Dostoyevski kısmı için :)
Balzac a Fransızların edebiyattaki Napoleon u olarak tanımlamıştır. Daha sonra onun kısmını düzenleyerek tekrar basmıştır. Balzac.
İngilizlerin en konforlu, en sindirimi kolay, dostane ve halka yakın ismi olarak nitelendirdiği Dickens kitabın bahsettiği ikinci yazardır. Mutlu etme, karakter çizimi ustası ve pazarlama uzmanıdır Zweig e göre Dickens.
Dostoyevski ye hayranlığı ise başka bir seviyededir Zweig in. Yerle gök arasında asılı kalmış bir üstad olarak tanımlar onu. İncile olan bağlılığına ve kaderci yaklaşımına ek bir pencere açar onun kısmından bahsederken Zweig. Turgenyev ve Tolstoy un aksine Dostoyevski bilindiği üzere kumar borçlarını ödeyebilmek için yazmıştır. 
Kumarbaz ı mesela çok hızlı tamamlamıştır ödeme dönemi yaklaştığı için. 
Beyaz Geceler sadece para için yazmadığı kitaptır büyük ustanın.
Anlatılanların hepsini kati doğrular olarak değerlendirmemek lazım. Fanatiklik bazı yerlerde öne çıkmış. Dostoyevski kısmı fazla uzamış. Yer yer sıkıcı kısımlar ve anlatımda anlamsızlıklar var. Çeviri ile mi alakalı, yazarla mı, düzenleyicilerle mi alakalı bilemedim.
Kitaba puanım 8.
··
3.700 görüntüleme
Emre 
Clarissa kitabin okudun mu?Zwegin yarim kalan son kitabi,kiii Clarissa nin da hayati Zweig gibi yarim kaliyor.kitabin sonunu baskasi yazmis sonlandirmis.ama Zweig kitaplarin okuyan biri anlaya biliyor,Zweigin kalemi olmadigini.
Evde var. Listeye ekledim.
1 sonraki yanıtı göster
Bir inceleme ancak bu kadar güzel olurdu abi emeğine sağlık 👌🏻☺️
Bu yorum görüntülenemiyor
Bir sonraki listeye ekledim kitabı dostoyevski deyince bende de akan sular duruyor teşekkürler
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.