Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kitap Kıyımı: Her Şeyi YAK GİTSİN - III
“Meclisteki bireyler açıkça kitapları yakmanın işe yaramadığını, yazarların yakılması gerektiğini söyledi.”
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
* Yazının icadından; Kil tabletlere, Kil tabletlerden; Rulo Papiruslara, Kodekslere, İpek Yazmalara, Kitaplara… Dünden, bugüne ve yarına... Ateşin çemberinden, kitabın tarihine bir
Kitap Kıyımının Evrensel Tarihi
Kitap Kıyımının Evrensel TarihiFernando Baez · Can Yayınları · 2018109 okunma
··
2.264 görüntüleme
Gül okurunun profil resmi
Murat Ç
Murat Ç
baştan sona emek kokan bir inceleme mi yazmış? YAK GİTSİN! :) Adımı yakılacaklar listesinde görünce anlık bi şok geçirdim. :) incelemeyi okuyunca ayrı bi şok geçirdim. Kitapların yakılmasını az çok biliyorduk ama özetinin yayınlanması, kafalarına göre düzenlemeleri... artık bambaşka bir boyut olmuş. Kafama takılan birçok nokta oldu. Bu kitap + inceleme üzerine uzun uzun konuşulması gereken konuları çıkarıyor ortaya. Bilahare konuşalım bunları şimdilik tutmayalım seni bu incelemeyle uzun süre kafan dolu olacak zaten. :) Emeğine, parmaklarına sağlık.
Murat Ç okurunun profil resmi
Yakamadığım nice okurlar var. Uzun bir inceleme oldu, üç saatin üzerinde zaman harcadım. Biraz yoruldum, yoksa liste daha kabarık olurdu. Çok olmazdı ama olurdu. :)) Sonuçta kontrolü olmayan bir şey, o yüzden o düzenlemeler yapılabilmiş. Yunan metinlerini okurken bir kez daha düşünmekte fayda var. Bizim dönemimiz kitapların belki de altın çağı. Mesela Amerikan Kütüphanelerinin yıllık bakım masrafı 9 Milyar dolarmış. Lakin böyle bir bütçe yok. O yüzden kitaplar durdukları yerde yok oluyor. Ne kadar ilginç değil mi. Çok teşekkür ederim, seninde yorumuna sağlık. :)
Erhan okurunun profil resmi
Buraya ben yanmazsam, sen yanmazsan modunda bir cümle girecek. Onun dışında upuzun , detaylı yine incelemen eline sağlık, artık yakılma kalmadı ama fazla, önemsizleştirme, linç kültürü onun yerini aldı. Beğenmediğin yazara trollerini gönderiyorsun yetiyor. Ama bu ibretlik kitaba ibretlik bir inceleme olmuş, sübhanallah kardeşim.
Murat Ç okurunun profil resmi
Haklısın abi, bildiğimiz kadarı ile kalmadı. Sansür, linç ve işaret edilmesi yeterli oluyor. Değersizleştirmek zaten ilk davranış biçimi. Biz biliriz zihniyetinin bir ürünü. Bunun üzerine bir öykü denemesi mi yapsan toplasan bizleri etrafına. Yasaklar, sansür, kitap kıyımı vb konularda. Fikrin nedir abi bu konuda? Yorumun için teşekkür ederim. Çok sağol.
1 sonraki yanıtı göster
Murat Ç okurunun profil resmi
https://1000kitap.com/AdemYesil : Evet, beyin yaktı diyebilirim. İşlerden ötürü, parça parçada olsa, ancak okuyabildim. Emeğine, yüreğine ve gerçekten kalemine sağlık Murat.
Murat Ç
Murat Ç
: Senin hem işler yoğun hem de kafa yorgun bu aralar. Sahalara dönmeni bekliyorum. En başta söyleyeyim, bu uzunca yorumun için, dostluğun için çok teşekkür ederim, sağolasın! Yorumu röportaja çevirdim, biraz farklılık şart diyorum buralara. https://1000kitap.com/AdemYesil : Zahmet vermişsin ve güzel bir kitabın arkasından, önemli bir konuyu ciddi anlamda ele almışsın. Uzun olmasına uzun, ama bir o kadar keyif veren incelemelerden diyebilirim. Bazen bir inceleme, o kitaptan daha keyifli bile olabiliyor ve tabi ki bu yazan kişinin hayal gücü ve betimlemesi ile de alakalı diyebilirim. Ben bu aralar biraz soğudum, ama en az üç inceleme yazacağım ve bunun için az biraz keyfimin yerine gelmesini bekliyorum.
Murat Ç
Murat Ç
: Birkaç ay öncesine kadar ben de bu durumdaydım. Gerçekten yazasım gelmiyor, başladığım incelemeyi siliyordum. Tuco ya da söylemiştim. Sonra bu durum düzeldi ve son zamanlarda yeniden yazmaya başladım. İnsanın içinden gelmiyorsa, zamana bırakmak lazım. Zaten bir şekilde parmaklar çalışmaya başlıyor. Hissederek ve anlayarak okumak, aynı zamanda aktarmayı da, paylaşmayı da sevmekle alakalı bir durum diye düşünüyorum. Bunu başarabiliyorsam, gerçekten amacına ulaşıyor diyebilirim. Sağolasın. https://1000kitap.com/AdemYesil : İncelemen ile birçok kişiye yer verdiğin gibi, bana da yer vermen çok güzel bir şey. Bunun içinde ayrıca teşekkür etmek isterim. Tarih o kadar derin bir mevzu ki, benim tarih ile ilgili kendi çapımda bildiklerim o kadar büyütülecek bir şey değil. Sadece kişisel keyiften ve okurken, araştırmaktan gerçekten haz aldığım bir meselem diyebilirim. Evet, zaman ile bilgi birikimi de biz okurlara fazlasıyla bir şeyler katıyor ve iyi ki bu kişisel ilgimiz ile Engizisyon Mahkemeleri dönemine denk gelmemişiz. Hoş, bugün onlar olmasa da, "Cahiliye Dönemi" arzusunda olanların hüküm sürdüğü bir döneme denk gelmişiz ve sayısalda bile rakamları doğru tutturmak, matematiksel anlamda 13 milyon küsür de denk gelebilecek bir şeyken, biz zerrenin, baş ağrısına kurban olamamasının yan etkilerini yaşamaktayız. Biraz olsun umudum var ve umarım bu hayalim boşa çıkmaz! :))
Murat Ç
Murat Ç
: Çok fazla abartmak istemediğim bir konuydu, yanlış anlaşılmasını da istemedim. Amacım bir ironi yapmaktı ve istediğim şekilde karşılık buldu. İncelemeye yapılan yorumlar beni çok mutlu etti. Henüz hepsine cevap yazamadım, bugün tamamlamayı düşünüyorum. Tarih benimde okurken ve yorumlarken asıl mutlu olduğum alan. Severek okumak, merak etmek ve sürekli araştırmak bizim içimizde ayrı bir keyif yaratıyor. Engizisyon Mahkemeleri ve Orta Çağ çok ürkütücü geliyor bana. Nasıl bir dönem ve bağnazlıkmış akıl erdiremiyor insan. Umut hep var, ama ne kadar ve nereye doğru orası muamma. https://1000kitap.com/AdemYesil : Kitapların, kütüphanelerin ve geçmişi üzerinde barındıran ne varsa, bunların yakılıp, yıkılıp, belleklerden bilinçli bir şekilde silindiğine hep şahit olmuşuzdur. Burada, senin yukarıda saydıkların ve sayamadıklarını tekrar etmeye zaten gerek yok, çünkü ciddi anlamda geçmişin izlerini sürenler, vakti zamanında neler olduğunu da çok iyi bilenlerdir. Huzursuzluğun, savaşın ve iç savaşın olduğu her yerde önce kaos sahneye gelir. Kaos beraberinde önemli bir şeyi getirir; "Tahribat". İlk tahribatlar kamu arşivlerine, kütüphanelere, hizmet binalarına ve daha nicesine verilir ki, oraya ait eski bilgi, belge, doküman ve eşi bulunmaz tarihi kitapları ortadan kaldırmak içindir. Bu eylemin İkinci Dünya Savaşı öncesinde, 10 Mayıs 1933'te Berlin Opera Binası'nın önünde, Nazi Almanya'sı yönetiminin alenen, organize bir şekilde istenmeyen tüm muhalif ve Almanya topraklarında yaşayan Yahudi, Marksist ve barış taraftarı yazarların kitaplarını yakmaya başlaması ile resmen zirve yaptığı dönemdir diyebiliriz. Ah, yazılacak ne çok şey var! İnsan döneme dair okuduklarını, yaşananları düşündükçe bildiklerini, içinden geçenleri buraya dökmek istiyor, ama belli bir kitle dışında, birçok kişinin bu tür şeyler ile ilgilenmeyeceğini bildiği için, kalemini olduğu gibi tekrar yerine koyuyor.
Murat Ç
Murat Ç
: Kütüphaneler ilk saldırı alanı olmuş. İlk önce çalma ve kıskançlık hırsından, sonrası ise korkudan. Tahribat ve yağma tarihin belirli bir kısmı ile iletişimimizin kesilmesine yol açmış. Geçmişe yolculuk ettiğimizde, büyük bir parçanın yok olduğunu hayal edebiliyoruz. İnsanların ilgi alanlarını belirleyemeyiz ama ilgilerini çekecek şekilde konuları ele alabiliriz. Tarihten ve detaylardan korkmamak gerekir. Sadece biraz ilgi ve merak, gerisi kesinlikle gelir. https://1000kitap.com/AdemYesil : Neyse, ben uzatmak istemem, ama bugün gayet başarılı ve yerinde bir inceleme okuduğumu itiraf etmek isterim. Cesar'a Brütüs olmanın hiç lüzumu yok! Yiğidi öldürmeden de hakkını verebiliriz diye düşünüyorum. Darısı benim kireçlenmiş parmaklarıma diyelim o zaman. :)) Kendine iyi bakasın ve güzel bir gün geçirmen dileğiyle. Saygılar!
Murat Ç
Murat Ç
: Tekrar, tekrar düşüncelerin ve katkın için teşekkür ederim. Parmaklarım pas tuttu diyorsun ama bir Word sayfası yorum yapabiliyorsun. Demek ki, yavaş yavaş sihirli parmaklar kendilerine geliyor. : ) İnceleme üzerinde yaptığın yakıştırma ve yüceltmeler için içtenlikle teşekkürlerimi sunuyorum. Senin değerli kıldığın şey, yazan için çok daha değerlidir. Dostluğun baki kalsın, sende kendine iyi bakasın, yakın zamanda da incelemelerinle geri dönesin. Saygılarımla.
Tuğba D. okurunun profil resmi
"Dünyanın insanlara ve bilgiye katlanabildiğini sanmıyorum… " demişsin. Dünya insanlara katlanamıyor, doğru. Çünkü doğayla savaşıyoruz. Özümüzü inkar ediyoruz. Bilgi konusunda ise durum farklı bence. Dünya değil, insanlar bilgiye katlanamıyor. Hele ki güç ve nüfuz sahibi olanlar, çevrelerinde akıllı, bilgili insanlara pek tahammül edemiyor. Nedeni ego olsa gerek. Cehalet mutluluktur düsturu ile yaşatılan toplumlar azımsanmayacak kadar çok bence. İncelemeye çok emek verilmiş. Eline sağlık. Düşündüren, araştırmaya sevk eden bir inceleme. Yakın zamanda kitabı edinip okumayı düşünüyorum. İsmimi ekleyerek gözümden kaçmasına engel olduğun için de ayrıca teşekkür ederim :)
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Evet, beyin yaktı diyebilirim. İşlerden ötürü, parça parçada olsa, ancak okuyabildim. Emeğine, yüreğine ve gerçekten kalemine sağlık Murat. Zahmet vermişsin ve güzel bir kitabın arkasından, önemli bir konuyu ciddi anlamda ele almışsın. Uzun olmasına uzun, ama bir o kadar keyif veren incelemelerden diyebilirim. Bazen bir inceleme, o kitaptan daha keyifli bile olabiliyor ve tabi ki bu yazan kişinin hayal gücü ve betimlemesi ile de alakalı diyebilirim. Ben bu aralar biraz soğudum, ama en az üç inceleme yazacağım ve bunun için az biraz keyfimin yerine gelmesini bekliyorum. İncelemen ile birçok kişiye yer verdiğin gibi, bana da yer vermen çok güzel bir şey. Bunun içinde ayrıca teşekkür etmek isterim. Tarih o kadar derin bir mevzu ki, benim tarih ile ilgili kendi çapımda bildiklerim o kadar büyütülecek bir şey değil. Sadece kişisel keyiften ve okurken, araştırmaktan gerçekten haz aldığım bir meselem diyebilirim. Evet, zaman ile bilgi birikimi de biz okurlara fazlasıyla bir şeyler katıyor ve iyi ki bu kişisel ilgimiz ile Engizisyon Mahkemeleri dönemine denk gelmemişiz. Hoş, bugün onlar olmasa da, "Cahiliye Dönemi" arzusunda olanların hüküm sürdüğü bir döneme denk gelmişiz ve sayısalda bile rakamları doğru tutturmak, matematiksel anlamda 13 milyon küsür de denk gelebilecek bir şeyken, biz zerrenin, baş ağrısına kurban olamamasının yan etkilerini yaşamaktayız. Biraz olsun umudum var ve umarım bu hayalim boşa çıkmaz! :)) Kitapların, kütüphanelerin ve geçmişi üzerinde barındıran ne varsa, bunların yakılıp, yıkılıp, belleklerden bilinçli bir şekilde silindiğine hep şahit olmuşuzdur. Burada, senin yukarıda saydıkların ve sayamadıklarını tekrar etmeye zaten gerek yok, çünkü ciddi anlamda geçmişin izlerini sürenler, vakti zamanında neler olduğunu da çok iyi bilenlerdir. Huzursuzluğun, savaşın ve iç savaşın olduğu her yerde önce kaos sahneye gelir. Kaos beraberinde önemli bir şeyi getirir; "Tahribat". İlk tahribatlar kamu arşivlerine, kütüphanelere, hizmet binalarına ve daha nicesine verilir ki, oraya ait eski bilgi, belge, doküman ve eşi bulunmaz tarihi kitapları ortadan kaldırmak içindir. Bu eylemin İkinci Dünya Savaşı öncesinde, 10 Mayıs 1933'te Berlin Opera Binası'nın önünde, Nazi Almanya'sı yönetiminin alenen, organize bir şekilde istenmeyen tüm muhalif ve Almanya topraklarında yaşayan Yahudi, Marksist ve barış taraftarı yazarların kitaplarını yakmaya başlaması ile resmen zirve yaptığı dönemdir diyebiliriz. Ah, yazılacak ne çok şey var! İnsan döneme dair okuduklarını, yaşananları düşündükçe bildiklerini, içinden geçenleri buraya dökmek istiyor, ama belli bir kitle dışında, birçok kişinin bu tür şeyler ile ilgilenmeyeceğini bildiği için, kalemini olduğu gibi tekrar yerine koyuyor. Neyse, ben uzatmak istemem, ama bugün gayet başarılı ve yerinde bir inceleme okuduğumu itiraf etmek isterim. Cesar'a Brütüs olmanın hiç lüzumu yok! Yiğidi öldürmeden de hakkını verebiliriz diye düşünüyorum. Darısı benim kireçlenmiş parmaklarıma diyelim o zaman. :)) Kendine iyi bakasın ve güzel bir gün geçirmen dileğiyle. Saygılar!
Ebru Ince okurunun profil resmi
Tam da, bu ara bütün kitaplarımı bahçeye çıkartıp, üstüne benzini döküp yakma kararı almıştım Murat .. oldu mu şimdi bu güzel inceleme !! Senin yüzünden vazgececeģim şimdi .. Kötüsün! :) Kötü! !!!!! :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Abla ne diyosun, bak getirtme beni oraya!!! :)) Ne demek kitaplarımı yakıcam yahu? =)) Teşekkür ederim, sağolasın yorumun için ama kitap yakma eğilimi sende görmüyorum. Kitaplarına dokundurtmuyorsun bile, kıyamazsın, inanmıyorum. :D
8 sonraki yanıtı göster
Ayşe* okurunun profil resmi
Dün Yunanlı felsefecilerin yazdıklarının %75’inin günümüze ulaşmadığını ulaşanlarında çoğunun orijinaller olmadığını okudum bu kitapta. Sonra İskenderiye kütüphanesini okudum, iktidar hırsının, bilginin çok üstünde tutulduğunu bunun her çağda böyle olduğunu üzülerek gördüm. Çok güzel inceleme olmuş bende yazayım diyordum ama daha iyisini yazaman muhtemelen. Geçmişe dönüp bişeyleri değiştirme şansım olsaydı kitapları yakma olanı planları gözümü kırpmadan yakardım!
Murat Ç okurunun profil resmi
İnceleme yazmam diye bir seçeneğin söz konusu değil. İncelemeyi yücelttiğin için çok teşekkür ederim ama benim değinmediğim konular var ve onları senden dinlemeli okurlar. En başta ben. Özellikle Antik Yunan ve İskenderiye Kütüphanesi ile ilgili kitap dışına da çıkıp bir şeyler yazman çok faydalı olur. O yüzden inceleme yazmama ihtimalin yok. Kitabı okudukça insan bilmediği şeyler karşısında çaresiz kalıyor. Gerçekten çok önemli bir eser. Kitapsever insanların kütüphanesinde kesinlikle olmalı. Kitabında bir geçmişi var... Çok teşekkür ederim değerli yorumun için. O inceleme gelecek!
1 sonraki yanıtı göster
Esther. Sema okurunun profil resmi
Kitabı almıştım ne zaman okurum bilinmez. Yanmadığım için mutluyum. Yanın siz kötü bencil pislik günahkarlar! Cehennemde en güzel yeri ben kaptım. Siz dünya denen lanet yerde yanmaya devam edin! İncelemeye de bir şey dememe gerek yok zaten demişler herkesler bir şeyler. Şimdi gidiyorum karanlıklar ardındaki kendi cehennemime... :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Arada kaynamışsın sen ama, eklerim merak etme.!!! :)) Şaka bir yana, hızlı hızlı yaptım, çünkü yorulmuştum. Adı olmayanlar özellikle yok değiller yani. :) Bu arada nasıl daha kötü sövebilirdin diye merak etmiyor değilim. Çok teşekkür ederim bu nezih yorumun için!!! :))))
1 sonraki yanıtı göster
Bi kübb okurunun profil resmi
Bayıllll-dımm Murat abi. YAK GİTSİN tabi! Ama düşünenleri, okuyanları, sorgulayanları, yazanları, eleştirenleri, öğrenenleri ve öğretenleri değil. Bunlara mani olanları yakalım gitsin... Aksi halde insan doğruyu başka türlü nasıl bulabilir? :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Teşekkür ederim papatyacım. İşin o YAK GİTSİN kısmı ironiden ibaret. Tabi ki saydığın kısmı yakmayalım. :) İnsan doğruyu bulmaya mı, yoksa gerçeği saptırarak çıkarına ulaşmaya mı meyilli, tam kestirmek mümkün gibi durmuyor. :) Teşekkür ederim yorumun için, çok sağol.
1 sonraki yanıtı göster
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.