Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hasan Ali Toptaş ve Taciz İddiaları
Hasan Ali Toptaş birilerini taciz etti mi etmedi mi bilemem ama toplumda olayın çok yanlış algılandığını bizzat gördüm. Öncelikle hakkındaki yanlış algıyı düzeltmek gerek. Olaylar şöyle oldu bakın sırayla; 1- Hasan Ali Toptaş röportaj yaptı ve genç çevirmenleri ağır şekilde eleştirdi. 2- Anonim bir profil Hasan Ali Toptaş'ın bu röportajına
Kendime
Bu çıktığım yolda taşlar, otlar ve bol virajlı yollar olabilir ama bunlar benim için yolumu güzelleştiren şeyler olcak, bir yere varmak değil amacım süreci yaşabilmek her anlamıyla, bana hayatta ne oldun demeyin bu soruyu garip buluyorum, bir yere varınca kazanınca bitmesen hiçbirşey, hep bir arayış bir öğrenci olma yolunda ilerleyebilmek aslolan, sürece güveniyorum ve yeni yollarıma umutla bakıyorum...
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Balkon konuşması nevinden :)
Okuduğum kitap sayısı 100 olmuş:) Tabi ki sayıların kıymeti "bereket" nazarıyla bakıldığında aşikar olur,birleri bin yapan binleri de bire düşürüveren kurallar vardır. Veee tabi kii bu sayı burada ki bır çok okur için küçücük/minicik bı sayı :) Bütün bunların kabulü ile kaydediyorum bu iletiyi,hem zaten söylemek istediklerim kitaplar
DENİZCİLERİN ÇANAKKALE'YE SAYGISI Gemilerde “jurnal” adı verilen bir seyir defteri bulunur. Gemi limandayken ya da seyir halindeyken yaşanan gelişmeler bu jurnal defterine kaydedilir. Geminin rotası, hızı, geldiği ve gideceği liman, vardiya değişimleri gibi bilgiler jurnale not edilir. Gemi sığ sulardan ve önemli su yollarından geçerken de jurnal sürekli güncellenir. Örneğin, Cebelitarık Boğazı geçilirken “03:00 Cebelitarık’a girildi” , “07:00 Cebelitarık geçildi” gibi saat belirtilerek yazılır. Keza İstanbul Boğazı’ndan geçerken “08:00 İstanbul Boğazına girildi, “10:00 Kavaklar geçildi”, “11:00 Hisar geçildi”, “13:00 İstanbul Boğazı geçildi” gibi sürekli notlar jurnal edilir. Lakin aynı gemiler Çanakkale Boğazı’na geldiklerinde jurnal defterine bunlar yazılmaz. Çanakkale Boğazı seyri tamamlandığında jurnale “09:00 Çanakkale çıkıldı” yazılır; Ya da “15:00 Şehitler Abidesi 2 milden selamlandı” şeklinde not düşülür. Çünkü herkes bilir ki bu dünyada her yer geçilir ama; ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!
Neden Yazıyorsun?
bütün bunlar içindi gizli hüzün artıkları kalmıştı ayrılık salonundaki güvercinlerde manasız bir tango ciddiyeti dans mı ediyorlar fırça mı yiyorlar belli değil öyle suçlu bir işti tango arjantinde solcu gençler işkencedeyken
Reklam
Herkese merhaba sevgili okurlar.Bugün sizlere bir soru cevap postu hazırladım. Bir kitap seçip o kitap üzerinden aşağıdaki soruları cevaplandıracağım böylece hem kitap hakkında daha fazla bilgi edinmiş olursunuz ve ben de kitap hakkında notlar almış olurum. :) Soru 1:Öncelikle hangi kitabı seçtiğini yazarıyla birlikte söyler misin? Seçtiğim kitap
27 Şubat Salı 2024, 21:54.
Doğumum bile bir kuşun ölümüne sebep olmuşken neden hâlâ hayatta olduğumu anlayamıyorum. Dünyanın bu denli bir günahkarı nasıl içinde barındırıyor olduğu merak konusu. Yanımda çakmak var, belki de birazdan onunla ellerimi yakacağım çünkü yine ellerim buz gibi. Hayır baba, soğuktan değil. Hayır anne, canım acımayacak. Söz veriyorum. Yıldız sözü. Canım acıyor anne ama hayır, ellerimi henüz yakmadım. Acıyan şey kalbim. Titriyorum baba ama hayır, gerçekten üşümüyorum veya korkmuyorum. Titreme nedenim çok sevmek. Saçlarımı artık istesemde öremiyorum anne. Büyüdüm ben, çok büyüdüm. Olgun bir kadın olmama az kaldı, belki de içten içe ona dönüştüm. En son ağlayışımın üzerinden haftalar geçti ve o da benim için değildi. Abim için ağladım. Söylesene abi, gözyaşlarımı hak ettin mi? Söylesene abla, sesimi duyabildin mi? Kendim için ne zaman ağladığımı bile hatırlamıyorum artık. Kitapları ne kadar okursam okuyayım o çocuğa hiçbir şey işlemiyor. Sanırım öldü, sesini duyamıyorum. Hayır anne, intihar etmedim. Hayır baba, o çocuğu öldürmedim. Hayır abi, sana hep güvendim. Hayır abla, senden hiç nefret etmedim. Ölümle biten bir hikaye yazsam, veya bir intihar mektubu, son cümleleri bunlar olacak çünkü ben hiç intihar etmedim ama bu denemediğim anlamına gelmez. Çünkü ben hiç o çocuğu öldürmedim ama bu zarar vermediğim anlamına gelmez. Çünkü abime hep güvendim ama bu güvenimi hiç etmediği anlamına gelmez. Çünkü ben ablamı hep sevdim ama bu kendimi nefret etmeye zorlamadığım anlamına gelmez.
NAMAZ GÖZÜMÜZÜN NURUDUR VE ÇOK ÖNEMLİDİR .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 5 VAKİT NAMAZ DİNİMİZİN DİREĞİDİR 🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 SUAL :  NAMAZIN DİNDEKİ YERİ NEDİR ?
Yaşar Kemal'in Muzaffer Efendi İle Sahaflar Çarşısında Mülakatı -1954
SAHAFLAR ÇARŞISI Bugün, günlerden salı... Usuldan usuldan bir kar serpeliyor. Sulu sepken. Bir soğuk var ki, deme gitsin... iki genç kız, on yedişer yaşlarında gösteriyorlar, büzülerek, birbirlerine sokularak çarşıya girdiler. Başkaca çarşı ıpıssız, in cin top oynuyor. Başka günler yırtık pırtık kitaplar kaldırımdan taşardı. Kar altında kalacak
Reklam
Notre Dame Paris (kendim için notlar)
Notre dame'ın kamburu Özürlü bir bedende zihninde köreldiği doğrudur. (126) O devrin pek akla dayanmayan ve ince olmayan dindarlığı bir din hareketinin çeşitli yüzlerini göremezdi. İnsanlar durumu bir bütün olarak alır, onu yüceltir, gerekirse kurbanlar vererek kutsallaştırır, ama acıları irdelemez, insanlara acımazlardı. (177) Artık
Bütün, okullarımızın çiçekleri olan öğrencilerimizin Büyük bir kısmı mutsuzdur, de huzursuzdur, problemlidir ve başarısızdır; cılız bir çiçek gibi solgundur. Bahçeyi, dikenlerin, sarmaşıkların veya yabani otların sarması gibi, öğrencilerimizi de kavga, huzursuzluk , mutsuzluk, karamsarlık, ümitsizlik gibi nice olumsuz durumlar sermiştir. Acaba bu durumların sebebi nedir? Öğrencilerimizin hepsini aynı olmayacağını, bazılarının farklı olacağına pek düşünmedik. Bir fabrikada standart üretim yapar gibi hepsine aynı bilgileri aynı sürede verip hepsinden aynı derecede başarılı olmalarını bekledik. Hepsinin belirlediğimiz davranış kalıplarına uymasını beklediğimiz gibi bir gün yapmadıklarında da onları suçladık, ayıpladık. Kim bu öğrenciler? iç dünyalarında neler var? Nasıl bir ailede yaşıyorlar? Onların bizden, okuldan, hayatta istekleri, beklentileri neler? Sanırım bunlar düşünmedik. Onların kendilerini bize anlatmalarına da fırsat vermedik. oysa hiçbir bahçıvan bahçesinde gördüğü yabani otlar yüzünden çiçeklerini koparıp atmaz. onun işi bahçeye zararlı otlardan arındırıp çiçeklerin daha güzel yetişmesini sağlamaktır; çiçekleri soldurmak onları öldürmek değil...
353 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.